Başarıya Doğru

‘‘Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük bir çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.’’

JAMES ALLEN

*Alkışlayan mı, Alkışlanan mı Olacağız?

Başarılı olmak ve ders çalışmak için yarını ya da bir başka günü beklemeyin. Pazartesiyi, on beş tatilin ikinci yarım döneminin başlamasını beklemeyin. Hemen eyleme geçin. Bakın, biz hep zorlukları aşabilmek, içimizdeki korkuları yenebilmek için, cesaretin gelmesini bekleriz. “Şu işin üstesinden geleceğim. Benim içimde bir matematik korkusu var. Matematik korkusunu yenmek istiyorum ama bu korkuyu yenebilmem için matematikle baş edecek bir cesaretimin olması lazım. Benim şu korkum var ama korkumu aşabilmem için tek bir yol var; o da bu korkuyu yenecek cesareti içimde bulabilmem. Cesaretimi içimde bulundurduğum müddetçe korkumun üzerine gidebilir ve hedeflerime ulaşma noktasında ona engel sıfatından kaldırabilirim.”

‘Ben inanıyorum ki içimde şu işin üstesinden gelecek şu hayale ve hedefe ulaşmamı sağlayacak muhteşem bir potansiyel var. O potansiyelin içimde bir yerlerde olduğunu biliyorum ve bu potansiyeli kullanabilmem, açığa çıkarmam ve o hedef olarak belirlediğim yere gelebilmem için bir cesarete ihtiyacım var. O cesareti bir bulabilsem, hayatta yapamayacağım hiçbir şey yok.’ düşüncesi bilin ki yanlış bir düşüncedir.

Sizin zor ve imkânsız gördüğünüz, büyük engel olarak karşınızda duran engelleri aşabilmenin yolu içinize büyük bir cesaretin gelmesi değil, sizin onları başarabilmek için bir an önce eyleme geçmenizdir. Önce eylem gelir. Eyleme geçin ve o eylem sonucu ne olursa olsun, en kötü sonuç bile olsa; eyleme geçmek size cesaret getirecektir.

Benim bir ara çocukluk yıllarımda gece, karanlık korkum vardı. Gece dışarı çıkmak, karanlıkta yürümekten korkardım. Ve hep cesaretlenmeyi beklerdim. Bana gökyüzünden birileri bir cesaret verse, gece rüyama aksakallı dede gelse, 

“Evladım İbrahim bundan sonra sen artık cesaretlisin ve gece karanlıkta yürüyebilirsin hiç korkmana gerek yok” ;⁠) dese de karanlıkta cesur olsam. Ama çok bekledim. Baktım ki bu cesaret gelmeyecek. Bir gece karanlıkta yürümek mecburiyetinde kaldım. Dedim ki; “Ben bu gece yürüyeceğim. Ne olursa olsun. En kötü ne olabilir? Başıma en kötü ne gelecekse gelsin. Ben bu gece bu yolu bu karanlıkta yürüyeceğim.” dedim.

Yürümeye başladığımda baktım ki içimdeki korkular yavaş yavaş gitmeye başlıyor. Her attığım adım, o karanlıklar içerisinde atılan her adımın bana daha bir cesaret ve özgüven getirdiğini gördüm. O karanlığın içinden geçip varmam gereken yere vardığımda, aslında karanlıkta yürümenin hiç de korkunç olmadığını, benim gözümde büyüttüğüm bir korku olduğunu gördüm. Eyleme geçtim ve cesaret gelmeye başladı. Ne ile ilgili cesaret? Artık ben bundan sonra karanlıkta yürüyebilirim. İstediğim hedefe ulaşabilirim. Benim o hedeflere varabilmem için cesarete değil, eyleme ihtiyacım var.

Dünyada başarıyı yakalayan insanlar; cesur, başarısızlıklara rağmen eyleme geçmekten asla korkmayan; eylemci insanlardır. Ama doğru eylemleri yapan, hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak eylemlerde bulunan kişilerdir.

Onun için siz de hemen şimdiden duyarlı gençlik olmak için eyleme geçin. Duyarlı gençlik olmanın ilk şartı; eyleme geçmektir. Karar almak, o kararı hemen uygulamaktır. Yoksa her gün milyonlarca insan binlerce karar alıyor. Her gün hepimiz geleceğimizle, okul hayatımızla, aile hayatımızla, kitap okumayla ve iş hayatımızla ilgili birçok kararlar alıyoruz. Eyleme geçmeyen hiçbir karar hiçbir anlam ifade etmiyor.

Ya gazete okuyarak pasif konumda ya da gazetelere hayırlı haberler olarak aktif konumda olacağız. Güzel işlerin peşinde koşacağız. Ya birilerini alkışlayacağız ya da hep alkışlayan olacağız. Alkışlamaktan hiçbir zaman gocunmayacağız ya da güzel işleri başarabilmek için adımlar atarak alkışlanan olacağız.