Bir süredir Türkiye gündeminde Adalet ve Hukuk konuları hatırı sayılır bir yer kaplıyor. Gündemden kastım yalnızca Televizyon programları gazeteler değil yapılan araştırmalara göre halk Adalet sistemine inancını ve güvenini kaybetmiş durumda. Bakın Avar Araştırma ve Danışmanlık şirketinin yaptırdığı anketlere göre ankete katılanların %78’si Adalet sistemine güvenmiyor.


*****

Peki ama neden?


******

Türkiye'de yaklaşık olarak 73 adet hukuk fakültesi var bunların 38’i devlet 35 tanesi vakıf üniversitelerinde. Yaklaşık olarak 160.000 civarında hukukçumuz var Dünya ülkelerinde ise ortalama 20-25 hukuk fakültesidir. Çünkü hukuk eğitimi yalnızca yasaları öğrenmek değildir. Son dönemlerde üniversiteye giriş sınavında baraj puan uygulamasının kalkmasıyla birlikte bazı özel üniversitelerde ücreti karşılığında hukuk bölümünü okuyabiliyorsunuz. Hukuk Fakültelerindeki kaliteli hukuk eğitmeni sayısı oldukça düşük ancak neredeyse her üniversite bir hukuk kürsüsü kurarak eğitim verebiliyor. Eğitim kalitesi zaten düşük olan öğrenci mezun olduktan sonra 6 ay staj yapıyor. 6 ay bir avukattan öğrenebileceğimiz tek şey Adalet Sarayının yeri olacaktır. Yalnızca sorun eğitim değil elbette son zamanlarda gelen müvekkillerden duyduğum sorular şu şekilde  ‘’ Garanti veriyor musunuz?, Sizin tanıdığınız birisi var mı?, Hakime ya da savcıya ulaşamaz mıyız?, Maddi olarak ne gerekirse yaparız ‘’ gibi ipe sapa gelmez hukuk dışı ve çaresizce sorular. Neden çaresizce diyorum çünkü insanlar bunlara alıştırılmış durumdalar. Tanıdık biri olmadan davasının çözülmeyeceğini ya da para vermesi gerektiği anlatılmış insanlara. Bunları medya kanallarında görüyorlar, sosyal medyada görüyorlar ve çözümü hukukta aramak yerine böyle yöntemleri tercih etmek istiyorlar.

Tabi birde sayıları giderek artan cezaevleri var. Hain darbe girişiminden sonra FETÖ bağlantılı kişiler cezaevlerine atılmaya başlandı. Kapasiteler neredeyse tam dolu noktada. Yeni cezaevleri inşaatları yükseliyor ülkemizde. Kapasitelerin dolmasıyla birlikte aslında ceza alması gereken kişiler tahliye ediliyor ya da cezası erteleniyor. Haberlerde ‘’Suç Makinası Çıktı’’ başlıklarını görmüşsünüzdür işte bunlar cezası ertelenen vatandaşlar. Birikiyor da birikiyor bazen iyi halden tahliye bazen ilk suçu olduğu için tahliye ediliyor ya da cezası erteleniyor. Cezaevi sayısının artması aslında ne kadar başarısız bir Adalet Sistemine sahip olduğumuzu gösteriyor.

Gelelim çözümüne; elbetteki çözüm bugünden yarına olacak kadar basit değil. Eğitim alanında değişiklikler yapılmalı. Fakülte sayıları dünya standardına getirilmeli ve eğitimciler mümkün olduğunca medya organları ile hukukun üstünlüğünü anlatmalıdır. Yargı reform paketleri gerçekten halkın iyiliği ve hukuk sisteminin daha akışkan olması üzerine kurulmalıdır. Devlet insanların hukuki koruyucusudur ve unutmayın ki Adalet mülkün(Devlet) temelidir.

Devletin bu alanda birçok çalışma yaptığı görüyoruz fakat sorun kişilerde ! Yani adaleti dağıtan şahısla ve onun kalitesiyle alakalı.