Dünya sanal olmuş.
Twit, twit, twit.
İngilizcede kuş sesi anlamına gelen twit, dünyayı sardı gitti.
Bürokraside facebook’u çok çok sollayan twit alemi öyle ciddiye alınır olmuş ki, fırına ekmek sipariş ederken bile twit atanlar var.
Bizim Kadir denen adam henüz Ericsson 688 kullandığı için ve hiçbir zaman kontörü olmadığı için “beni ara” mesajı attığından twitten haberi yok. Ne olduğunu bile bilmiyor. İşin düşünce arayıp iyice anlatman lazım. Kafası kulağı rahat.
Bir twitin nelere kadir olduğunu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek sürekli vurguluyor. Twit aleminin fenomeni olan ve güncel konular hakkında twitlemeden duramayan Sayın Gökçek sayesinde istemesem de bazı konuları ötmek (twitlemek) zorunda kalıyorum.
Meselemiz ŞUSKİ idi.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin en cefakar, en vefakar insanlarının hep birlikte hizmet ettiği, milletin suyunun, pisliğinin, şuyunun buyunun temizlendiği kuruluş..
Daha önceki yazımda da belirtmiştim. Allah var ki, ŞUSKİ denen kuruluşumuz gerçekten de güzel çalışıyor. Özellikle Şanlıurfa Belediyesi’nin eski kadrosundan gelme personeller, yeraltını adeta avucunun içi gibi biliyor. Bugüne kadar her telefon açışımızda, her lağım basmasında, her tıkanmada yağmur, çamur, kar demeden imdadımıza koştular.
Geçen kış, 8 metrelik kanalizasyon bacasına inerek bacanın içindeki taşı toprağı kovaya doldurup yukarıya gönderen personelin durumu gözümde canlandı. Bir yandan yağmur yağıyor, bir yandan bacanın içine akan binanın atık suları adamın üzerine akıyordu. Yaklaşık yarım saat sekiz metrelik bacada kalarak temizliği yapıp çıktı. Kan ter içinde kalmıştı. Bizim tuvalette temizlik yaparken elimizi vurmaktan imtina ettiğimiz pisliği o cefakar insan bir yandan avuçlayıp kovaya dolduruyor, bir yandan üzerine akıyordu. Amaç, evine helal lokma götürmek..
Belediye hizmetinde kim ekmeğini helal ediyor diye soran olursa, su ve kanalizasyon işleri derim.
Meselemiz Karaköprü 101. Caddedeki içme suyu şebekesinin ikide bir patlamasıydı. Bir yıldan beri yaklaşık 20 kez patlayan şebekedeki arızaya ekipler sürekli müdahalede bulunmasına rağmen arıza devam ediyordu. Bir defasında öyle bir olmuştu ki, asfaltın altındaki mıcır boşalıp gitmiş, üstteki asfalt kaldırılınca altında bir arabayı yutacak kadar çukur oluşmuştu. Tesisat sürekli patlıyor, ekipler sürekli müdahale ediyor ama arıza devam ediyordu.
İki üç gündür yine aynı yerde asfaltın altından su çıktığını görünce bu kez fotoğraflayıp ŞUSKİ’ye twitledim. ŞUSKİ yetkilileri hem twitle hem de telefonla dönerek konunun ayrıntılarını öğrenip, hemen müdahale edileceğini söylediler.
Sağolsunlar.
Ama twitle anlatılamayan, gündeme getirilmeyen konu memleketin iş gücünün, parasının defalarca bu şekilde boşa harcanmasıydı. Neticede yer altındaki bir içme suyu borusu ya kırılıyor, ya çatlıyor, ya da ek yerinden kaçırıyor. Defalarca tamir edilmesine rağmen bu sorun düzelmiyorsa işin içinde bir terslikten söz edilmeli. Ya doğru malzeme kullanılmıyor veya işçilik doğru yapılmıyor.
Bu gibi sorunlar memleketin sorunlarıdır. Kurumun sorunlarıdır.
Yoksa benim evimden uzakta, yolda bir borunun patlaması beni hiç ilgilendirmez.
Amaç duyarlı olmak, şehrine, kurumlarına, tüm insanların ortak malına sahip çıkmak, göz kulak olmaktır.
Siz de sıkıntınızı twitleyin derim.
Vesselam.