Toplumumuz sorun çözmede başarısızdır.

Sorun çözmek için fikir üretip, bu fikri uygulamaya koymak için ise genelde kaba kuvvete, şiddete ihtiyaç vardır.

Gücünü şiddetten, haksızlıktan, gasptan alan toplumlar her ne kadar ilkel toplumlar olarak anılsa da, günün medeni toplumları denen batılılar en fazla şiddete başvuran, en fazla haksızlık yapan, en fazla gaspeden toplumların başında gelir.

Tıpkı toplumumuzda şiddet, haksızlık ve gasp ile zenginleşme egemen olduğu gibi batı toplumlarının zenginleşmesinin altında da bu yatar.

Şiddete başvurmadan sömüren kapitalist ekonominin en büyük dayanağı da şüphesiz haksız kazanç olan faizdir. Faizi; tekelcilik ve aldatma takip eder. Böylece, adına vahşi kapitalizm denen tek amacı para kazanmak olan, bunun için insan sağlığını, çevreyi, tabiatı katletmekten çekinmeyen bir ekonomik sistem ortaya çıkar.

Vahşi kapitalizm paylaşmayı sevmez.

Başka tabirle “Ötmeyen bülbüle yem yedirmez”

Yumurtadan kesilen hayvanı bir gün bile beslemez.

İnek daha çok süt versin diye karnına delik açıp, içine yem döker.

Civcivleri hemen kessin diye 40 gün uyutmadan yedirir içirir, boğazına bıçağı atarken hiç acımaz.

Vahşi kapitalizmde çok kazanmak için her yol denenir.

Ahlak yoktur.

Günümüzün uluslar arası şirketleri, ulusal firmaların büyük bölümünün tek sistemi vahşi kapitalizmdir.

İşçinin hakkını alabildiğine azaltıp, olabildiğine fazla çalıştırmak bu sistemin ürünüdür.

Vahşi kapitalizmin yerel uygulamaları da vardır ve en güzel örneklerini imar konusunda sergiler.

İnsanlar nasıl olsa barınmaya ihtiyaç duyacaktır. Bu bir zorunluluktur. Ekmeksiz, susuz duramayan insan, evsiz de duramaz. Ev alamıyorsa, kullanma hakkını alır. Bedeli karşılığında o evi kullanır.

İşte insanların bu zorunlu durumunu fırsata çevirmek isteyen rant ekonomisi, vahşi kapitalizmin en vahşi yüzüyle Urfa’da karşımıza çıkar.

İmarlı alanlar sınırlı ve tamamı özel mülkiyete ait olduğundan bu şehirde gayrimenkul sektörü en büyük sömürü argümanıdır.

Vahşi kapitalizmin başka versiyonuyla zenginleşmeyenler, bir ev alabilmek için ömür boyu çalışmak ve ödeme yapmak zorundadır.

Oysa imar rantından beslenenler çok kısa sürede hatırı sayılır mal mülk sahibi olabilmekte ve bu varlıklarını da uzun süre devam ettirebilmek için vahşi kapitalizme sarılmaktadırlar.

Bilimsel bir makale yazmadığım için konuyu enine boyuna tartışmaya açma, bir takım rakamlar, tespitler ortaya koyma ve sonuca gitme zorunluluğum yok.

İnsanımızın sorun çözmedeki başarısızlığının altında yatan bir sürü sebep var.

Vahşi kapitalizm o sebeplerden sadece biri.