Urfa’nın kalitesiz ekmeğini yıllardır yazıp dururum.

Önceki gün Yusuf Sabri Dişli ağabeyimiz konuyu yine gündemimize düşürdü.

Sosyal medyada gündeme gelen Urfa’daki ekmeğin kalitesizliğine herkes katıldı.

Ama eylemsiz bir milletiz.

Pasif ve tepkisiz bir toplumuz.

Tepki gösterip, harekete geçmemiz için ya gavurlar kadın hamamına girecek ya da FETÖ darbe girişiminde bulunacak!

Yirmi yıla yakındır ülkenin en kötü ekmeğini yiyoruz ama kimsenin umurunda değil.

Oysa fırıncı taifesi, bir zam yapıp, bir gramdan eksilterek sürekli kendi menfaatine çalışmaya devam ediyor.

Bu kadar kalitesiz, kötü ve hijyenden uzak olmasına rağmen ekmek muzdan bile pahalı.

Pazarda en güzel muzun kilosu 3,50 TL’den satılırken, fırından aldığımız en kalitesiz ekmeğin kilosu 4,16 TL’den satılıyor.

En kötü un, en kötü işçilik, en kötü yakıt, en kötü üretim tekniği Urfa’da.

Bu, mutfağıyla övünen Urfa’nın bir ayıbıdır.

Geçen ay Adıyaman’da bir fırına uğradık.

Fırında ekmeğin yanı sıra sıcak sıcak lahmacun pişirilip satılıyor, sabahları yağlı katmerler tezgahta yerini alıyor.

Hadi lahmacun yaptıralım dedik.

Tanesini 2.50’den verdiği çift büyüklükteki lahmacunu bir yapışı vardı ki görmeniz gerekir. 18 lahmacun yaptırdık, yarım saatten fazla bekledik. Her lahmacunu on dakikaya yakın pişirmesi dikkatimi çekti. Meşe odunu ile yaktığı fırında o lahmacun uzun uzun pişti, çıktığında ekmeği tam pişmiş, eti tam kıvamındaydı. Harcının tadı bizimki kadar olmasa da fırıncılıkları on üzerinden on puan alıyordu.

Yine aynı fırından ekmek almıştık. Arabanın bağajında kalan bir ekmeğe iki gün sonra baktığımda hala yumuşacıktı. Sadece soğumuştu.

Ekmek Urfa dışında Diyarbakır’da, Mardin’de hatta Urfa’nın ilçelerinde bile merkezdekinden daha kaliteli şekilde üretiliyor.

Urfa’da kalitesiz ekmek yememizin nedeni en başta kalitesiz un.

Kalitesiz un kullanıp, mayadan çalan, karbonata yüklenen, ekşitme hamurla ekmek çıkarmaya çalışan fırıncıların canı sağolsun.

Onlara sorsan balcan isot pişirmekten ekmek yapmaya fırsat bulamıyoruz derler.

Bunun sorumlusu kim?

Elbette fırıncılar.

Malum, fırıncılar aile işletmeleri gibidir. İki, üç, beş kardeş bazen birlikte, bazen ayrı fırınlarda bu işle uğraşırlar. Rekabet amacıyla biri bedava pişirmeye başlayınca diğeri de ona katılır.

Bu kadar kalitesizliğin yanına hızla yanan çam ateşi de eklenince alın size dünyanın en kalitesiz ekmeği.

Somun ekmekte de çok farklı değiliz.

Pide kadar olmasa da o da bayatlama hızında Türkiye ortalamasının çok çok altında.

Ekmeğin diğer yönlerini daha saymıyorum.

Fırınlarda tuvalet sorunu, hijyen meselesi..

Birkaç yıl önce yapılan halk sağlığı araştırmasında Urfa’daki fırıncıların yüzde 90’ının tırnak aralarında parazit olduğu tespit edilmişti.

Al sana yumurtalı, tırnaklı ekmek.

Adı bile kötü, tırnaklı ekmek.

Iyyy..