Yıllardır beklenen ancak bazen ağır giden, bazen duran, bazen de son yıllardaki gibi hızlanan bir yapılanma TOKİ’den bekleniyordu.

Yıllarca çalışıp kira ödeyen garibanlar bir ev sahibi olmak için TOKİ’yi, yani Devlet’i bekliyordu.

Devlet sonunda harekete geçti ve Urfa’da konuta ihtiyacı olanlar için bloklar yükselmeye başladı.

İşte devletin öncülük etmesinin meyvesi de bundan sonra görüldü.

TOKİ’nin ilk kazmayı vurmasından itibaren endişelenen özel sektör, TOKİ’yi her fırsatta karalamaya çalışsa da sistem güzel işledi. Ardı ardına tamamlanarak teslim edilen konutlar, kendi evlerine taşınan ailelerin sayısını arttırdı.

Urfa’da kira fiyatları düşer mi diye bir beklenti vardı.

TOKİ o kadar ev yapıp teslim etmesine rağmen kiralar düşmek bilmedi. Ama gayrimenkul fiyatları, bugüne kadar olağan artışının altına düştü.

320-350 bin TL fiyat biçilen evler, bugünlerde 250-260 bin TL’den müşteri arıyor, bulamıyor.

Olması gereken buydu.

Mülk fiyatları düşse de kira ile geçimini sağlayan, kira ile zenginleşenler henüz direnmeye devam ediyor. Birkaç yıl önce Yenişehir’de, Bahçelievler’de bu mevsimde kiralık tek daire bulunmazken bugünlerde her binada en az bir iki ev kiralık afişiyle müşteri aramaya devam ediyor.

Varlığını gayrimenkule yatıranlar kira geliri elde etme amacının dışında sabit kalan bir yatırım olarak da değerlendirebiliyor. Öylesi var ki, kiracı bulamadığı halde evin kira fiyatını düşürmeyip yıllarca boş olarak bekletebiliyor.

Demek ki, piyasa doymuş ve boş olan evler sadece tok satıcıların.

Boş dursun bakalım.

TOKİ, 2017 yılı için Urfa’da 2500 konut daha programa aldı.

Urfa’nın yıllık konut ihtiyacı 30 binin üzerinde olsa da gerçekleşen satışlar 15 bin civarında.

TOKİ’nin fiyat ve satış şartlarını dikkate alan özel sektör de bundan sonra aynı hatta daha cazip fırsatlar sunarak konut üretmeye başlayacak.

İşte bu, piyasaya TOKİ etkisidir.

Gayrimenkulden yana dertli olup, bir evim olsun diyenlerin gözü aydın.