MİLLİ EĞİTİM UYUYOR MU?

İbrahim Halil ŞEKER

Geçen zamana karşı düne kadar lüks sayılan ihtiyaçlar, bugün zaruret haline gelmesine rağmen, zaruret haline gelen ihtiyaca karşı yapılacak harcama henüz lüks sınıfında görülmeye devam ediyor.

17 Eylül 2012 tarihinde ilk ve orta öğrenim tüm Türkiye’de olduğu gibi Şanlıurfa’da da sorunlarla başladı. Sosyal ve fiziksel sorunların yanında, ilkokullara henüz 5 yaşındaki çocukların alınması da sorunlara yenilerini ekledi.

Okul sıralarından tutun, tuvaletlere, lavabolara, merdivenlere kadar hiçbir donatı 60 aylık çocuklara uygun değil.

Eğitim-öğretimin başladığı bu ilk günlerde velilerin şikayetlerini dinlemeye, taleplerin yerine gelmesini sağlamaya ne güç yetiyor, ne dil dönüyor.

Şanlıurfa’da çok azı müstesna olmak üzere bütün devlet okullarının hali içler acısıdır desek yeridir.

Eğitimdeki başarı sıralamasında en sonlarda yer alan Şanlıurfa, sosyal ve fiziksel manada da eğitimde sınıfta kalıyor. Okul idarecileri en azından fiziksel ortamların iyileştirilmesi için öğrenci velilerinden destek bekliyor.

Eğitimle ilgili sorunları dinlerken, kentimizin en merkezi okullarından Vatan İlköğretim Okulu’na çocuğunu gönderen bir veli ile sohbet ediyoruz ve ardından çıkıp okulda bir tur atıyoruz.

Bazı sınıflarda önceki dönemlerde velilerin katkılarıyla yapılmış perdeler, klimalar, televizyon, projeksiyon cihazı, dolap ve benzeri eşyalar dikkat çekerken, koridorları mozaik olan okul binasında bazı sınıfların zemininde seramik döşemesi görülüyor.

Dışarıya baktığınız zaman ise bir yan toz toprak içinde, çocukların her an bir kaza ile karşı karşıya kalabileceği olumsuzluklarla dolu, tuvalet kapıları kırık dökük, lavabolar hakeza. Pislikten ve pis kokudan önüne yaklaşılamayan tuvaletler, 60 aylık çocukların kullanımına tahsis edilmiş!

Geçen pazar günü yapılan veli toplantısında sınıf öğretmenleri toplantıya katılan velilerden katkı yapmalarını istemiş. Bir sınıf, projeksiyon cihazı, diğeri bilgisayar, diğeri televizyon, diğeri boya badana işleri yapılması için velilerin ellerini ceplerine atmasını önermiş.

Her dönem olduğu gibi, bu dönem de okul etraflarında (bazen idarelerle rant anlaşması yapmış olduğu gündeme gelen) tüccarlar dolaşıyor. Zümre toplantılarında alınan kararlar velilere aktarılıyor. Devletin verdiği ders kitabı materyalleri yetersizmiş (!) her biri 30 TL olan yardımcı ders kitaplarından alınması öneriliyor. Kitapları satan tüccarlar da sınıflara 100-150 TL kadar katkı yapacaklarmış.

Bir yandan çocuğunun okula başlamasının heyecanını yaşayan, iyi bir gelecek için fedakarlıklarda bulunan veliler, diğer yandan her türlü eğitim ihtiyacını velilere yıkmak isteyen idareciler eğitim sisteminin resmini ortaya koyuyor.

Öğrenci velileri merak ediyor.

Bu okul idaresi şimdiye kadar İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne okulun boya, badana, tuvalet bakım onarımı, lavaboların yerlerin düzenlenmesi, bahçedeki toz toprağın ortadan kaldırılması, okulun giriş çıkışının kontrol altına alınmasını isteyen beyanda bulunmuş mu bulunmamış mı?

Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü okulların bu ihtiyaçları bulunduğunu biliyor mu bilmiyor mu?

Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında okullara gönderilen İŞKUR personelleri nerede? Hangi okul personele ihtiyaç duyuyor.

İşin takibini yapsanız Mili Eğitim Bakanlığı’na kadar uzayacak bir sürü soru sormanız gerekiyor.

Şanlıurfa’da sadece bir okulda gözlemleyebildiğimiz bu sorunların, tüm okulların ortak sorunlarını olduğunu biliyoruz ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bu sorunların çözümüne yönelik çalışma bekliyoruz. Bu beklenti, gazetede köşe yazan bir gazetecinin beklentisinin dışında, Şanlıurfa’da çocuğunu devlet okullarına gönderen yüzbinlerce insanın beklentisidir.

Şanlıurfa’daki okulları gezip, içler acısı hali gördükten sonra sormak gerekir: Milli Eğitim uyuyor mu?