Baş örtmek aslında sadece İslam’ın bir emri değil. İslamdaki başörtüsünün sadece kadınları kapsadığını, erkeklerin başını örtme gibi bir görevlerinin olmadığını iddia etmek de yanlış olur.

İslamdan önce de sonra da insanlar bir şekilde başlarını örtüyorlardı. Hem erkekler, hem kadınlar için başörtüsü toplumun geleneğinde zaten vardı. Kur’an ayetiyle emredilen ise mümin kadınların başlarını örtme şekli oldu.

Peki baş örtmenin sebebi ne?

Hemen hemen her toplumda, her kültürde yeri olan başı örtmenin farklı bir amacı olsa gerek.

Batı toplumlarında kadınların başlarını aynı Müslümanlarda olduğu gibi örttüğü, erkeklerin her devirde bir şekil şapka ile başlarını örttüğü, Ortadoğu halklarında kadınların ve erkeklerin benzer örtüler kullandığı, asya toplumlarının kalpak, fes gibi nesnelerle başlarını örttüğü, Kızılderililerin bile kuş tüylerinden yapılmış başlıklar kullandığı biliniyor.

Başı örten nesne, bazen bir bez, bazen kenarlı bir şapka, bazen kep, bazen bere, bazen takke, bazen bitki veya kıllardan örülmüş bir başlık olabiliyor.

Ama kesin olan bir şey var ki, insanlar her devirde ve her zaman başlarını örtme ihtiyacı duymuşlar. Yaşadıkları bölgelerin coğrafi şartlarına, elde edebildikleri nesnelerin niteliklerine ve ihtiyaçları karşılama özelliğine göre bir baş örtme malzemesi edinmişler ve başlarını örtmüşlerdir.

Baş örtme öyle ciddiye alınan bir konu olmuştur ki, çoğu toplumlarda başı açık gezmek ayıplanmış, insanlar toplum içine başı açık çıkamamıştır.

Günümüzde, içinde yaşadığımız Urfa’da bile kırsalda yaşayan orta yaşın üstündeki hemen hemen her erkek başını örtmek gibi bir zorunlulukla yaşamaktadır.

Yine yakın zamana kadar ilkokula başlayan çocukların şapka takmak zorunda olması, Urfa sokaklarında başı açık gezen kadın sayısının çok az olduğu, başı açık gezenlerin hemen hemen tamamının ise yabancı olduğu hatırlanmaktadır.

Peki tüm toplumlarda ve tüm zamanlarda bu baş örtme ihtiyacı neden kaynaklanmaktadır. İslam öncesi ve İslam dışı toplumların bile kadın-erkek başını örtmesi bir gelenek midir yoksa nedeni bilinmeden tarihin derinliklerinden gelen bir zaruret midir?

Bu konuyu kesin olarak bilmek oldukça zor.

Ancak bazı tahminlerde bulunabiliriz ve bu tahminlerin en isabetlisi, başı örtmenin tıpkı elbise giymek gibi bir ihtiyacı karşılıyor olmasıdır.

Nasıl ki elbise insan vücudunu dış etkilere karşı koruyorsa, insan bedeninin en önemli organı olan beynin yer aldığı başın örtülmesi de bu korunmayı sağlama olabilir.

Beyin o kadar muhafaza içinde iken, kafatası, beyin sıvısı, zarlar, kaslar, etler, deri ve saçla korunurken üzerini örterek neyi koruyacağız diyenler, kullandıkları cep telefonlarına neden koruma kılıfı taktıklarını bir düşünsünler. Cep telefonunun işlemcisi telefonun beynidir ve insan beyninin korunduğundan daha fazla korunur. Ama yine de insanlar cep telefonlarını korumak için üzerine koruma kılıfı geçirir, camları çizilmesin diye koruyucularla kaplarlar.

Arabalar yağmurdan, güneşten yıpranması diye boyanır, araçların motoru en çok korunan bölgelere saklanır ve her türlü darbeden korunur. Araçların bu kadar korunaklı ve bakımlı olması yetmez bir de kapalı otoparklara konur, gerektiğinde üzerlerine koruma bezleri çekilir.

Kullandığımız çoğu eşya, evlerimizdeki koltukların bile örtüsü vardır.

Peki her şeyden önemli olan insan bedeninin örtülmesindeki amaç nedir?

Konuyu İslami açıdan ele almakta fayda var. Çünkü bu konuyu anlayabilmek için İslamı bilen bilim adamlarının tespitleri çok önemli.

Yapılan tespitlere göre başı örtmek;

Vücudun en tepe noktası olan ve enerji akımlarına açık olan başın örtülmesi, olası zararlı akımlardan korunma amaçlıdır. Bu korunmanın en bilineni, yakıcı güneş ışığından korunma, çevresel toz ve kirden korunma, soğuktan korunma, yağıştan korunmadır.

Yine başlarını örten erkeklerle başları açık gezenler arasında yapılan araştırmalarda, başlarını örtenlerin sinirlerine daha çok hakim olduğu, sinirlenme, dikkat dağılması gibi sorunları daha az yaşadıkları dolaysıyla IQ seviyelerinin yükselme eğilimine girdiği belirlenmişti.