Kırk yıl öncesinden plan yapmış şeytan.
Din adamı kisvesine bürünerek devleti ele geçirecek, ülkenin hakimi olacak, kainata hükmedecekmiş!
Şeytan, ömrünün son demlerinde henüz hazır olmasa da hain planını harekete koymak için düğmeye bastığında iman engeliyle karşılaştı.
O iman ki, topların, tankların, uçakların karşısında kendini siper ediyordu.
İşte o iman, Şeytan'ın hain planını darmadağın etti.
Yurtlarını yuvalarını dağıttı.
Hanelerine ateşler saldı.
Şeytan ve yavruları şok oldu.
Hain planlarının başlarına geçmesiyle darmadağın oldular.
Şeytan ve yavrularının yapıp ettikleri elbette az değil.
Nereye bakarsanız hain planlarının izlerini görüyorsunuz.
İnsanın aklına ister istemez sorular geliyor.
Acaba her kötü fiilin altında bu Şeytan mı yatıyor.
Şeytan'ın adı fark eder mi?
Şeytan Şeytan'dır.
Baksanıza memleketin ne halde olduğuna?
Şu Topçu Meydanı'na döşenen bilmem kaç bin metrekarelik granit taşlarının maliyeti ne kadardır acaba? İşçiliği ile birlikte metrekaresi en az 200 TL'dir. Meydanın büyüklüğünün siz hesap edin ve Şeytan bu işe nasıl müdahil olmuş görün.
Topçu Meydanı'na döşenen granitler, rahatça yerinden sökülecek şekilde döşenmiş. Kuru beton üzerine serilen taşların altına harç konulmamış ve taşları yerinden rahatlıkla sökebiliyorsunuz. Üstelik taşların arasına dolgu bile yapılmamış. İnsanlar üzerinden geçerken bisküvi gibi tıkır tıkır kırılıyor.
O meydana döşenen taşların en az bir 100 yıl dayanması beklenmez miydi?
Ama Şeytanlar başka şeylerin peşinde.
Peki şu yol kenarlarına, refüjlere döşenen dekoratif amaçlı taşlara ne dersiniz?
Çim zeminlere ekilen çiçeklerin kenarlarına büyükçe beyaz taşlardan sınırlar yapılmış. Genelde kavşak noktalarında yer alan bu taş dekorasyonlar hangi Şeytani fikrin dahice buluşudur!
Hadi teorisini kuralım.
Topçu Meydanı'na o taşları eğreti şekilde dizdiren Şeytan'ın amacı, Mısır havası verilen meydanın toplumsal kalkışmalara hazırlanmasından ve çevreyi yıkıp dökmeye, orayı burayı taşlamaya yarayacak malzemeyi hazır bulundurmak olabilir.
Meydan, Urfa'nın merkezindedir, takma adından malum düzene başkaldırmanın simgesel noktasıdır. Burada düzene başkaldıracaklar toplanacak ve meydandan sökecekleri taşları kırıp kırıp etrafa savuracaklardır. Meydandaki eylemlere katılacak olan gruplar kavşaklardan geçerken güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelecek, bu karşılaşmada refüjlere dizilen beyaz taşlar kullanılacak.
Şeytan işte bu.
Nasıl da neler düşünmüş.
Birileri çıksın da desin ki, bu meydanın taşları usulüne uygun döşenmiştir. Taşlar döşenirken altına yeterince beton harç konulmuş, taşların yerinden sökülmesi imkansızdır. Taşı kırıp çıkarmak için hilti kullanmanız gerekir.
Refüjlerde döşenen dekoratif taşlar da aslında taş değildir. Strafor malzemeden yapılmıştır. Öyle kaldırıp fırlatılacak bir malzeme değildir.
Bunu diyebilirlerse ve dedikleri doğruysa o zaman Şeytan'ı suçlamaktan vazgeçelim.
Aksi takdirde Şeytan ve yavrularının yapıp ettiklerini deşmeye devam edelim.
Bunlar Şeytan planları.
Euzubillahimineşşeytanirracim.