Cuma günü Balıklıgöl Devlet Hastanesi çıkışında iki polisimizin teröristler tarafından haince katledilmesinin ardından Urfa’daki STK temsilcileri ve siyasiler sabah Emniyet Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törene katıldı.
Burada düzenlenen törenin ardından iki şehidimiz memleketlerine uğurlandı. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ve İl Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı terör örgütünü kınayan sert açıklamalarda bulundu ve her ikisi de “Şehitler Kervanı” ifadesini kullanarak hem şehitlerin gerçek manada ölmediklerini haykırdı hem de polise, askere tetiği çekenlerden ziyate bunları azmettirenlere ve kapalı kapılar arkasında kılavuzluk yaparak cesaretlendirenlere de gereğinin yapılacağını ifade ettiler.
Şehitlerin kanlarının yerde kalmayacağını belirttiler.
Vali ve Emniyet Müdürü’nün şehit cenazeleri başında verdikleri mesajlar, bir cenaze töreninde söylenebilecek sözlerin ötesinde anlam taşıyordu. Anlayanlar anladı.

STK’LAR TOPLANDI
Emniyet Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen tören için AK Parti İl Başkanlığı adına İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül bir toplu SMS atarak, Urfalıları törene davet etmişti. Şehitlerin cenazeleri memleketlerine uğurlandıktan sonra Urfa’daki STK’lar sosyal medya üzerinden bir çağrı yaparak, polislerin katledildiği yer olan Balıklıgöl Devlet Hastanesi önünde saat 17.30’da toplanacaklarını, hem saldırıyı kınayacaklarını hem de şehitler için dua edeceklerini açıkladılar.
Muhabir arkadaşlarımız Balıklıgöl Hastanesi önünde toplananların sayılarının, AK Parti’nin verdiği bir yemekli toplantıya katılanlardan daha az olduğunu, toplananlar içersinde Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları Platformu başkan ve üyeleri, Şehit Aileleri Derneği başkanı ve üyeleri, Memur-Sen temsilcileri, AK Parti İl Başkanlığı temsilcileri, Belediye’den ve çeşitli kamu ve sivil toplum kuruluşlarından da temsilcilerin olduğu bildirildi.
Olayın olduğu yerde yapılan bu etkinlikte törür lanetlenmiş. Halka birlik, beraberlik ve dayanışma içinde bulunma tavsiye edilmişti. Buraya kadar sıkıntı yoktu. Ta ki, AK Parti eski İl Başkanı Yusuf Eğilmez ve yanındaki diğer partili ve STK temsilcilerinin gülücükler dağıtan bir fotoğrafı sosyal medyada paylaşılıncaya kadar.

ŞEHİTLERİN ARDINDAN GÜLEREK POZ VERMEK
Şehitleri anmak, duada bulunmak ve terörü lanetlemek için yapılan bir buluşmanın sonunda AK Parti eski İl Başkanı Yusuf Eğilmez ve beraberindekilerin gülerek çekindikleri bir poz resme ben de sosyal medyada rastladım. Fotoğraf, bahsedilen yerde çekilmişti.
Bir şehit cenazesinde bu şekilde poz verilmesi hoşuma gitmedi. Öyle ki fotoğraftaki herkes öyle bir gülümsüyordu ki, tanıdığım günden bu yana yüzünün güldüğünü görmediğim Av. Yusuf Eğilmez bile bu fotoğrafta gülüyordu. İki şehit verdiğimiz olay yerinde, henüz cenazeler bile defnedilmeden bu gülüş niye diye merak ettim ve bu fotoğrafı sosyal medya hesabımda ben de paylaştım. “STK temsilcileri ve siyasiler terörü böyle lanetlemiş. (SON GÜLEN İYİ GÜLER)” diyerek sadece böyle bir anda böyle bir gülüşe sitem etmiştim.
Ardından biri bu fotoğrafın aynısını alıp, “Hayatını kaybeden iki polisimizin cenazeleri daha memleketlerinde defnedilmemişken, AKP il örgütü sözde terörü kınama etkinliğinde çok keyifli bir şekilde kınama yapıyor. Baya neşeliler. Hayatını kaybeden polislerin kendilerine oy olarak döneceklerine inançları var” notunu yazarak paylaşmış.

MALZEME OLDU
Terörü kınama eyleminin olduğu, şehitlerin henüz cenazesinin bile toprağa verilmediği anda, şehit düştükleri yerde çekilen bu güler yüzlü fotoğraf, AK Parti karşıtları için çok iyi bir malzeme olmuştu.  Hem Kürt olan hem de Araplarla arasına nifak sokulmak istenen AK Parti eski İl Başkanı Av. Yusuf Eğilmez’i ve AK Parti’yi karalamak için eline fırsat geçen malum çevreler bunu değerlendirmeye çalıştı. Üzerine yazdıkları notla bu fotoğrafı terörü destekleyen medya kuruluşlarına iletmeye çalıştılar.

BİR BİLGİ NOTU
Derken sosyal medyadan bir bilgi notu bana iletildi. AK Parti teşkilatında görevli bir büyüğümüz, fotoğraf hakkında bilgi veriyordu. “Fotoğraf, MHP Harran İlçe Başkan Yardımcısı’nın gruba daveti ve seni de AK Partiye alırız inşallah nüktesi ile bir anlık şakalaşma sonucunda oluşan anlık bir durum. Bu resim nasıl olduysa fitnesever biri tarafından yerel ulusal herkese postalanmış... Kimse, fotoğrafı yayımlayan HDP’lilere sizin eli kanlı örgütünüz bu iki cinayeti işledi özeleştiri yapmayacak mısınız diyemedi ve HDP bunu seçim propagandası olarak AK Parti karalamasının bir parçası olarak kullandılar. Yani elleri dirseklerine kadar kana bulanmışlar bir anlık dalgınlıkla gülümsemenin hesabını sorar olmuşlar. Ne garip. Yusuf beye şahsi-siyasi garezi olanlar bunu allayıp pulladılar, kullandılar”
Bu notu aldıktan sonra gazeteci arkadaşları aradım. Bu fotoğrafı çeken birine ulaştım. O da AK Partili büyüğümüzün sözünü doğruladı. “Etkinlik bittikten sonra kalabalık dağılıyordu. O anda Arap kökenli bir grup MHP’li de bu grubun yanındaydı. AK Partililerle selamlaştılar, konuştular. Sonra herkes bir araya gelmişken bir fotoğraf çekildi. O sırada 5-6 kişi fotoğraf çekiyordu. Gülüşmeler de AK Partililer ile MHP’liler arasındaki bir konuşma ardından oldu” diyerek durumu doğruladı.
AĞIR ABİ TAVIRLARI
AK Partililerin zaman zaman açıklar verdiği ve bu açıkları örtmek için hatır gönül kullandığı bilinir. Kolay değil, koca bir parti. Milyonlarca insanın gözü bu partinin üzerinde. Urfa’da rekorlar kıran bir partinin temsilcilerine son derece dikkatli davranmak düşer. Ama siyasi koşuşturmanın içinde insan olmanın verdiği zaafla yapılacak bir gaf, çok ağır sonuçlara vardırabiliyor.
AK Partililer bundan önce de çok gaflete düşmüşlerdi. Seçim sürecinde Suruç’ta, Akçakale’de AK Partili siyasetçilerle vatandaşlar arasında geçen diyaloğlar sosyal medyada patlama yapmıştı.
Siyasetçilerin gaf yapmamak için genelde az konuşur, konuşurken kelimeleri seçerler. Olası bir muhabbet anında bile çoğu ciddiyetini korumak için öyle muhabbetin içine de pek girmez, gülmekten bile uzak kalır. Vatandaş onun ciddiyetinden dolayı böyle takındığını sansa da aslında o eksikliğinden dolayı böyle davranmaktadır.

SİYASETİ DE BİLMİYORLAR
Şehitleri anma töreninde çekilmiş gülümser bir fotoğraf nedeniyle fotoğrafa konu olan kişiden ses çıkmaması da ilginç. Adamlar senin fotoğrafının altına yazı yazmışlar, tüm medyaya servis etmişler. Sen neredesin, bunun sebebini açıklamaktan niye çekiniyorsun diye sorarlar Avukat Yusuf Eğilmez’e.
O fotoğraf etkinlikten sonra çekildi diyemiyor mu? Hadi ne için güldüğü kimseyi ilgilendirmez de. Siyaseti biraz bilse, o fotoğrafın altına  “Biz şehadeti gülerek karşılarız” yazabilir, “Hepimiz şehit olmayı gülerek karşılarız,  bu vatan için hepimiz ölüme güle güle gideriz, şehitlerimize selam olsun” diye not düşerse kim buna bir şey diyebilir?
Velhasıl AK Parti’nin siyasi gömleği, Urfa’daki siyasetçilere birkaç beden büyük geliyor. İçini dolduramıyorlar.  O gömleğin üzerine tam oturacağı bir başkan da bugüne kadar bulunamadı. Bu nedenle Bakanlık yapacak Milletvekili ithal edildi. Büyükşehir olduğumuzda bu ağırlığı taşıyacak adam görülmediği için Vali belediye başkanı yapıldı. (Gerçi o da fazla dayanamadı, Gömleğin üzerine tam oturacağı kişiler ise bu partiye ya uzak kaldı yada perde arkasında durmayı yeğlediler. Bu geri kalma düşüncesinin arkaplınında ne olduğu ise başlı başına bir yazı konusudur.

AK PARTİ GENÇLİĞİ NEREDE?
AK Parti’yi her eleştirdiğimde söylerim. Bu parti, Milli Görüş’ün yetiştirdiği gençlerin omuzunda yükseldi.  Milli Görüş’ün mirası olan gençliği yedi. İktidarı süresince de bir tek gençlik yapılanmasını başarıya ulaştıramadı. Gençlik Kolları tabeladan ibaret, zengin çocuklarının basamağı olarak kaldı. Parti bayrak asmak için genç bulamadı, adam tuttu.  Gençlik yapılanması olmadığı için bu yapıdan sıyrılarak öne çıkan da olmadı. Öne çıkanların da çeşitli bahanelerlerle önü kesildi. Partiye dinamizm kazandıracak, can verecek gençlik olmadığı için, miras olarak gelenler de ihtiyarladı. Ve parti artık iktidarı kaybetti. Bundan sonra iktidarı görüp göremeyeceği de muallak.
Şehitler için düzenlenen, terörü lanetleyen bir etkinlikte AK Partililer olmasına, STK’lar olmasına rağmen gençlik neredeydi? Yoktu. Orada bulunan üç beş genci “Gençlik Kolları” diye gösterirsiniz. Biz de buna inanırız!

TERKEDİLMİŞ BÖLGELER
Milli Gençlik Vakfı’nın kapatıldığı 28 Şubat olayından sonra Urfa’da çoğu mahalleden siyaset de el etek çekti. Milli Görüş çizgisinin gençlik yapılanması olarak çalışan MGV’den sonra Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Urfa’da da siyasi gençlik yetiştiren bir hareket kalmadı. MGV’nin kapatılmasının ardından bir alternatif de oluşturulmadı. Gençler, televizyon filmlerinin, internet seksinin, uyuşturucunun, kapkaçın adeta kucağına bırakıldı. Üç beş yıl öncesine kadar tek evin bile olmadığı Süleymaniye mahallesinin dipleri, Ahmet Yesevi, Akşemsettin, Akabe mahalleleri terör örgütlerinin fing attığı yuvalara dönüştü. Birkaç yıl önce Devteşti caddesinde polise kurşun sıkılmış, geçtiğimiz Cuma günü Balıklıgöl Hastanesi önünde aynı olay tekerrür etmişti.
Siyasetinizi besleyen vakıflar, dernekler, gençlik kolları bu mahallelere ancak seçim zamanı uğramış, çöpe atılan birkaç el ilanı dağıtarak geçmişti. Bu mahallelerde teşkilatlarınız, gençleriniz yoktu. Bu mahallelerde partinize gönül vermiş insanlara siz hiçbir şey vermediğiniz için sizi terkettiler. Böylece terkettiğiniz insanlar da terkedilmiş bölgelerinde sizi terketti.
GÜVENÇ’LE BURAYA KADARMIŞ
Dün akşamüstü Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç’in istifa ettiği gündeme bomba gibi düştü. Sosyal medyada ne kadar Urfalı varsa sevinçten havalara uçtular desem abartmış olmam. İyi, güzel, deneyimli, kabiliyetli bir bürokrattı. Atatürk Bulvarı trafik bozması hariç çok da güzel Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyordu. Milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa ettiği öğrenildi. Memleketi Kahramanmaraş’tan milletvekili olacağı konuşuluyor.
Güvenç de yaptığı açıklamada, “Başbakan’ın daveti üzerine” milletvekili aday adayı olmak için istifa ettiğini duyurdu. Güvenç’in seçilebilecek bir sıradan aday gösterilmesi halinde hem Güvenç kazançlı çıkacak hem de Urfalılar, “Urfalı başkan” hedeflerine ulaşmış olacaklar.
Aslında Güvenç’in çok önceden bu görevi bırakma düşüncesi olduğu da Urfa’da konuşuluyor. Eğer önceden istifa etme niyetinde idiyse, bu seçim nedeniyle istifasını vermesi de isabetli olmuş. Allah yolunu ve bahtını açık etsin.