Sokaklarımızın güvenli olduğu, herkesin birbirini tanıdığı, bildiği zamanlar artık çok gerilerde kaldı. Dün akşam Sarayönü Polis Merkezi’nin az ilerisindeki kaldırımda uyuyan iki tane çocuk gördüm. Anaları kaldımın diğer başında durmuş dileniyor bir paçavra üzerine uzanmış iki çocuğun önüne konan mendile gidip gelenler bozuk para atıyordu. Akşam karanlığı çökmeye başlamışken şahit olduğum bu durumda kadın birazdan kalkıp çocukların yanına geldi. Mendildeki paraları toplayıp çocukları kalkmamaları için tembihledi. Suriye’den gelen mültecilerdi bu insanlar. Allah kimseyi yerinden yurdundan etmesin diye düşünürken yanlarından geçen binlerce insan gibi ben de geçip gitmiştim.

Bahçelievler sokaklarından geçerken her iki kaldırımda Urfalılardan çok Suriye vatandaşları. Sahneye çıkacak gibi giyinmiş Suriye sosyetesi.. Topçu Meydanı’nı mekan tutmuş Suriye gençliği.. Atatürk heykeline tırmanıp at koşturmaya çalışan Suriyeli çocuklar…

Çarşıdan, sokaktan geçilemez olmuş.

Grup grup gezen Suriye ahalisi Urfa sokaklarında.

Allah sonumuzu hayır eylesin derken sabah başka bir şokla karşılaştık.

Yenişehir’de bir kişi bıçaklanarak öldürülmüş..

Çok geçmeden anladık ki bu kişi Şahin Kurt imiş.

Bizim mahallenin çocuğuydu. İlkokulda bizden bir iki sınıf üstteydi. İri yarı bedeni, esmerce teni, belli eden ağzı burnu ile herkesten önce göze çarpan bir insandı. Dıştan baksan kaba saba biri, konuştuğun zaman mütevaziliğinden, sevecenliğinden yanından ayrılmak istemeyeceğin bir insandı.

Yıllar sonra halı yıkama işine girdiğinde tekrar karşılaşmıştık. Bizim evin halılarını yıkamaya verdiğim Öğretmenler Halı Yıkama’nın sahibiydi. Karşılaştığımızda yeniden tanıştık, aynı okullarda okuduğumuzu, aynı mahallenin çocukları olduğumuzu hatırlamıştık.

Hal hatır bilen, hoş sohbet, dost canlısı bir babayiğitti. Bildiğim kadarıyla yanında 5-10 eleman çalıştırıyordu. Helal lokma peşinde, vatanını, milletini, devletini seven bir genç adamdı.

Yenişehir’deki olay gece olmuş. Şahin’i birileri bıçaklamış. Hastaneye kaldırılmış. Ama kurtarılamamıştı.

Sabah sabah duyduğum bu haber bütün günümü zehir etti.

Arkasında iki yavrusunu, eşini, ailesini bırakarak dünyaya apansız veda eden koca bir çınar diye düşündüm.

Ruhuna bir Fatiha gönderip, ailesine Allah’tan sabır diledim.

Niye olmuş, kim yapmış, sebebi neymiş, nasıl olmuş hiç kimsenin bildiği bir şey yok..

Polis araştırması devam ediyor.

Dilerim o güzel insanın kanını dökenler kahrolsun.