İslamdaki taharet, abdest, teyemmüm, gusül, namaz ve dua gibi hususların da tıpkı baş örtmek gibi insan sağlığını koruyan yüzlerce bilinmeyen barındırdığını da hatırlatalım.

Nasıl başörtüsü İslamdan önce vardıysa, namaz da İslamdan önce vardı. Peki bu neyin nesiydi? İslam dışında başka toplumlar da bugün namaza benzer ibadetler yapmaktalar. Süryanilerin ve Yahudilerin ibadetleri namaz hareketlerine çok benzemektedir. Semavi olmayan bazı dinlerde de namazdakine benzer hareketler dini ritüeller olarak icra edilmektedir. İbadet amacıyla olmayan, sadece bedensel sağlık ve rahatlık için yapılması tavsiye edilen çoğu egzersiz hareketinin kat kat fazlası namaz hareketleri içinde vardır. Üstelik, namazda yere temas eden ayak parmak uçları, dizler, her iki avuç içi, burun ve alın noktaları incelendiğinde vücudun 7 noktasının yerle temasının önemi ne olabilir?

Biraz düşünmek lazım.

Merak etmek lazım.

Bu resmen fizyoterapi değil de nedir?

Namazda ayakta durarak bir enerji akımı altında kalmak, ardından secdeye giderek yüklenen enerjiyi yere aktarmak neyin nesidir?

Her bir hareket, her bir özellik bilimsel açıdan titizlikle ele alınıp uzun uzun anlatılacak kadar önemli.

Ama bir köşe yazısında böyle ayrıntılara elbette giremiyoruz.

Sonuç olarak ortaya çıkan bir gerçek var ki, insanı mükemmel biçimde yaratan Allah, bu bedenin nasıl kullanılırsa verimli olacağını da muhakkak en iyi bilendir ve kullanma kılavuzunu insana vermiştir.

Sabah güneşi doğmadan uyanarak namaz gibi bir fizyoterapiye başlamamızı emredilirken, öğlen vaktinde güneş tam tepedeyken bu men edilmiştir. Yine güneş tam batarken de namaz kılınmamasının bir sebebi vardır değil mi?

Ay ve güneş tutulmasında namaz kılınmasının sebebini hiç araştırdık mı?

Besmele ile kesilen hayvanın etinde bakteri üremezken, besmelesiz kesilen hayvanın etinde kısa sürede bakteri üremesinin sebebi ne ola ki?

Bismillah nasıl bir sihirli kelimedir ki böyle bir etki yaratıyor?

Peki namazdaki tekbirin, besmelenin, kıratın, rükudaki, secdedeki kelimelerin sırrı nedir?

Kur’anı okumaktan kasıt nedir?

Bir kere okuyup, mesajı aldıktan sonra neden okumaya devam etmemiz emredilmiştir?

Kur’an-ı teleffuz edenlerin bedenlerinde, zihinlerinde ne gibi değişimler oluyor hiç düşündük mü?

5-10 Yaşındaki çocuklar bile koca bir kitap olan Kur’an-ı Kerim’i nasıl zorlanmadan ezberleyebiliyorlar?

Abdest alırken niye başımızı meshediyoruz, niye kollarımızı, ayaklarımızı ve yüzümüzü yıkıyoruz?

Abdest, vücutta biriken enerjiyi nötralize ediyor ve baş üzerindeki statik elektriği yok ediyor.

Cinsel aktiviteden sonra gusül neden gerekli? Bir sandık salatalıktan biri çamura düşünce neden hepsini yıkıyoruz? Çünkü boşalma sadece organdan değil, vücudun tüm yüzeyinde gerçekleşiyor. Böylece bedendeki tüm toksinler dışarı atılıyor. Yıkanmadan bu atıklardan kurtulmak mümkün değil. Yine yeterince terlenmeden deri altındaki toksinlerin dışarı çıkması da zor. Özellikle gençlerin banyo yaptıktan hemen sonra bile az terlediklerinde pis kokmaya başlamaları bu sebepledir. Vücudun her yerinden toksin atıldığı için, gusülde tüm vücudu yıkamak gerekiyor. Peki buruna su çekmek neyin nesi? Bu da guslün farzlarından. Çünkü buruna çekilen su, beyin hipofizine uzayan damarlara temas ediyor ve cinsel aktivite ile beynin devre dışı kalan kısmını yeniden devreye sokan bir sistemi çalıştırıyor.

Yine İslam’ın emri olan sağ elle yeme-içme, sol elle temizlik konusu da dikkate değer. Uzmanların son günlerde keşfettiği bir husus var ki akıllara durgunluk veriyor.

Sol el, kendini dezenfekte eden bir sıvı salgılıyor. Bu özellik sağ elde yok. Eller temizlenirken iki elin birbirine sürülmesinin, teyemmümde bile temiz toprağa temas ettirilen ellerin birbirine sürtülmesi ve kolların bu şekilde sıvazlanmasının da sebebi bundan başkası değil. Çünkü temiz toprağın da hijyen özelliği olduğu çok iyi biliniyor.

Dini, sadece kuru bir ibadet olmaktan çıkarıp, hayatın her alanına yayabilmemiz, dindar olmayan insanların bile dine ilgi göstermesini sağlayabilmek için çok düşünmemiz, çok araştırmamız, çok okumamız gerekiyor.

Bunu yapmadığımız takdirde İslam toplumu, çağın gerisinde kalmaya devam edecektir.