Birçok hastalık soğuk havalarda ortaya çıkmaktadır. Özellikle soğuk algınlığı, grip, öksürük vb. bunların en temel koruyucuları da ’’antioksidan’’ alımıdır. Antioksidan vücudun bağışıklık sisteminin güçlenmesinde en temel öğedir. Vücuttaki zararlı mikroorganizmalar ile savaşmak için vücudun antioksidan’a ihtiyacı vardır. Buda meyve, sebze gibi vitamin değeri yüksek olan besinlerden karşılanmalıdır.
Soğuk havalarda su tüketimi azalmaktadır, bunun da önüne geçebilmek için suyun sürekli göz önünde bulundurulması gerekir. Yani 30cc/kg/gün olacak şekilde su tüketimine dikkat edilmelidir.
Protein kaynağı bakımından, kurubaklagil tüketiminin tam zamanı haftada 2-3 kez olmak üzere, akşam yerine öğle menülerinde tüketimi önerilmektedir.
Beyin fonksiyon gelişiminin artması için, omega-3 dediğimiz sağlıklı yağ içerikli olan deniz ürünlerini de (balık) haftada minimum 2-3 kez tüketmek çok faydalı olacaktır.
Tüm besin gruplarını içerecek şekilde menüler oluşturulmalıdır. Özellikle vitamin ve mineralden zengin beslenmek daha fazla direnç sağlayacaktır. A-C-E vitaminleri antioksidan kaynaklı olduklarından dolayı mutlaka menülerde yer almalıdır.
Kış aylarında pek mümkün olmayan güneş ışınları D vitamini alımını azaltmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için az yağlı süt tercih edilmelidir.
Soğuk havaların etkisi ile fiziksel aktivitede de azalma görülür, bu da metabolizmanın yavaşlamasına sebep olup, kilo artışına destek sağlar. Günlük beslenmeye dikkat edildiği gibi fiziksel aktiviteye de dikkat edilmelidir.
NOT: Düzenli ve dengeli beslenmek hem kilo kontrolünüzü sağlar, hem de daha sağlıklı olmanızı sağlayacaktır.
Diyetisyen Berçem ÇINAR
FizyoHayat Sağlıklı Yaşam Merkezi Diyet Pol. Şanlıurfa