Malumunuz olduğu gibi ülkede bir kutuplaştırma almış başını gidiyor. Bu kutuplaştırmayı hayatımıza aşılayanlar olmasaydı herşey ne güzel olacaktı. Ne hakikatı görüyorlar, ne de laftan anlıyorlar. Ne düşünmeyi biliyorlar, ne de diyaloğu biliyorlar. Neyse ki popstarın dediği gibi geçcek bu da geçcek, ne de olsa sonu yakın.
Bir gün bir televizyon programında KONDA'nın genel müdürü, kutuplaşma kavramına çok güzel bir açıklama getirmişti. "Kutuplaşma toplumun farklı görüş umut ve ideolojilerle ayrılması değil, bu grupların hiçbir koşulda diğer tarafa geçme ihtimalinin kalmamasıdır. Tehlikeli olan da budur" demişti.
Yani kutuplaştırma ile kast ettiğim suyu bulandırma kireçlendirme gibi birşey. Kendi varlıklarını koruyup,gittiği yere kadar gidebilmek için karşıt olan kesimi kötüleyen, hainleştiren, şeytanlaştıran bir olgu.
Doğru olan herşeyi kendileri tarafından,yanlış olan herşeyi, yaptıkları yanlış hamleler,yanlış politikaları karşı tarafa yükleme çabasıdır.Bu süreçte de herkes kendi kabuğuna çekilip, kendi önderlerini dinler, kendi kanalını izler,kendi gazetesini dergisini okur,kendisi gibi düşünen insanlarla bir arada bulunurlar. Çünkü kutuplaşmış bir toplum da herkes kendi varlığını,kutubunun varlığına bağlar. Bu kutuplaşma günümüzde öyle bir hal almıştır ki kendine yaşam hakkı tanınmayacak bir duruma getirmiştir.
Bu kutuplaşmanın çıkardığı en acı durum ise ekonomiye dayanır. Bir varolma mücadelesine dönüşür.Bir taraf da rica eden değil emir verenler, rant isteyenler, öteki taraf da eşitlik, iş, aş isteyen birbirinden kopuk iki farklı kesimi ortaya çıkarır. Kutuplaşmış bir ülkede dinler dahi önce tarikatlara, sonra bunların eliyle kutuplaştıran kesime muhtaç edilirler.Bu düzende en büyük suç ise birey olmaktır. En büyük korku ise uçlardan birine kendini yerleştirememektir.
Unutulmamalıdır ki, Firavunlar da, tarihteki ilk kurulmuş devletler de medeniyet de son noktaya vardıklarını zannediyorlardı tarihin şuan onları nasıl yazdığı orta da. Yaşadıkları zamanı, içinde bulundukları dünyayı çok önemli sayıyor olabilirler,Fakat bu kutuplaştırmayı topluma reva gören bu kesim, ülke tarihi içerisinde ve gelecek de esameleri bile okunmayacak küçük bir detay olarak kalacaklar diyor, bir sonraki yazım da görüşmek dileğiyle sevgi ve esenle kalın.