Nasıl ki  islam Cemaatinin imamı,müezini,hocası,müftüsü, yada Hıristilyan aleminin papazı.,piskoposu,yahudinin hahamı, rahibi kendi kurumlarından  Din eğitim merkezlerinden yada ibadethanelerinde yıllarca birebir yaşayarak,görerek,yüzleşerek yetişiyorsa, Alevi dedeleri de Alevi-Kızılbaşların  İbdathanesi, Toplanma yeri,muhakeme yeri, Hak ile Hak olma yeri,Cemal Cemale olma yeri olan CEM EVLERİNDE, yıllarca Çig iken pişerek, halkı ile iç içe, gerçekliğini görerek, inançların örfünü, adetini, gerçekliğini,kendi içine sindirerek hazm ederek hiç bir dayatmaya, hiç bir diplomaya ihtiyac duymadan rızalık ile( kendi istemleri ile ) alacağı eğitim bilgilendirme  ile çig olmaktan kurtularak Pişmiş bir hal alıncaya kadar diğer deyimle Cehaletten Kemalete geçinceye kadar ki süreç içerisinde göreceği gerçekleri bilerek yaşayarak yaşatarak  bu işe ( baba- Dede ) yetişmiş olduğuna kanaat getirilir  ve Cem  erkanın  yani taliplerin ortak kararı ile Baba-Dede- makamlarına, görevlendirme teklif edilir bu teklif  dede babanın görev yapacağı pir ocağına ( Türkiye Alevi-bektaşileri için genelde Hacı bektaş ilçesindeki Post makamında outran postinişin ) bu konuda  yeterliliğini sorar,sorgular  ve tekrar dan görev yapacağı  cem erenlerinden soruşturur , Görevlendirme yapılır  ve onaylanma sürecinden sonar dede-baba görevinin başına gelir.

Bunun için hayatın kendisi bir toplum,halk okuludur, diplomanın burada geçirliliği yoktur; Çünkü  Diplomalı satılıklar,uşaklar, yezit lokması nı yani Devletin maaşını,makamını arzu etmiştir.

Diplomalı alevi dedesi , satılık  olur devletin uşağı,  Yobaz Din anlayışının hürafa fetvaları ile donatılmış, Alevi-islam sentezlenmesi sonucu kendini inkar eden birisi olur çıkar.Bunlarında alevi erkanında yerleri olmaz.

Hiç bir Devlet , hiç bir okul kendi dayatması  ile başka bir inancın ibadet eğitmenini, inanç önderini yetiştirme hakkını kendinde göremez,görmemeli, buna açıkça satın alma, karşısındakilerle alay etme,yok sayma denir.Bu durumun sonucu da soy kırımlar, katliamlar, asimilasyon ve Katil Devlet olur.

Cem Vakfının ( Cumhuriyetçi Eğitim Vakfı ) Türkiye alevilerini temsil etme yetkisini kendisinde nereden buluyor ki, sözüm ona AKP hükümeti böyle bir karar alarak “Alevi okulu açmak ve sonuçtada Alevi Dedesi yetiştirmek. Hususunda  kendi kendilerine karar alıyorlar. “  Allah Allah”

Alevi dedeleri diploma ile mi yetişiyor, bunlar, doktor mu, mühendis mi, Pilot mu, memur mu dedelik babalık makamını siz ne zan ediyorsunuz,sizin devletin icazeti ile diploması ile  karşılarındakilere ulaşabileceğini, eğitebileceğini, ibadet ettirebileceğini mi zan ediyorsunuz, Aleviliğin tarihçesinin M.Ö ye dayanın hatta insanlıkla birlikte başlayan bir yaşam kuralı, inanç sistemi olduğunu o dar, kalın kafalarınız almadığı için alamadığı için alevi eğitiminin Diploma ile yapılacağını zan ediyorsunuz.  Komik oluyorsunuz ve Saçmalıyorsunuz farkındamısınız….

İnsanlık tarihi kadar eski olan bu Alevi-Kızılbaş inancının geçmişten günümüze hiç bir zaman resmi yobaz,Din anlayışlarının uşaklığını yapan, satılık dedeleri olmadı, zaten dedelerin, babaların, zakirlerin, ve Cem erenlerinin hiç bir zaman mektepli, diplomalı olmaları ihtiyacı hasıl olmadı, olamazda., sizin en beğendiğiniz ilahiyatçı prof.larınız bizim Bir Doksanda on umuz kadar olamaz ( İsmail Kondu ) bu cem babamız  mektebi irfanda yetişmiş, Cem cemaat içerisinde yoğrulmuş, pişmiş,dersini, terbiyesini, örfünü,kültürünü almış ömrü vefa ettiği sürece de Cem babalığı yapmıştır.

 Çok ilahiyatçılarınız, diplomalı yoz yobazlarınız kendisinden ilim, hilim, irfan almaya gelmiştir. Bizim kapımız herkese açıktır ama, diplomalı sahtekar dedelere, Devletin paralı uşaklarına, satılık dedelerine ASLA….

Devletlerin resmi ideolojileri tekelinde yetişen tüm  din görevlileri devletin kılıcını sallamak zorundadır, maaşını almadan yaşayamayacağını bildiği için köle ruhlu, Biatçı yapısını devam ettirmek zorundadır, Zamana ve ihtiyaca gore fetva üretmek zorundadır.

Bunların içerisinde dik durmayı becerenler ( saygı ile eğiliyorum..) işlerinden olur, ekmekleri kesilir ama, onurlu dik duruşları, “Yezidin ekmeğini yemekten se  kırılırım  amma eğilmem “ düsturu  ile halkla iç içe yaşarlar.

Bu nedenle sizler istediğiniz kadar  CEM VAKFI  ile birlikte alevilik okulları açın ,istediğiniz kadar diplomalı yobaz dedeler yetiştirin bu dedeler ancak ve ancak CEM vakfına ( 1993 yılında Resmi devlet eli ile kurulmuş, alevi katliamına uşaklık etmiş, faşist, dönek,satılmış  kurum olan ) sadece ve sadece inançlarının  saf ve düsürtlüğü ile ve kimiside  Ocak sahibi ( ocaklığı tartışmalı olan …! ) bu zevata kanarak gelir ama süreç içerisinde bu inançlı, Kimliğine sahip insanlarımız da sahtekar, dolandırıcı.,yobaz yüzlerini görerek onlarda terk edeceklerdir.

Alevilik okullarda, Alevi dedeleri, Babaları, diplomalı  devletin maaşı kölesi olamazlar. Hiç bir alevi ocağı, Postu, postnişini bu durumu Kabul etmez. Kendi gerçekliği içerisinde boğulurlar. ( Hararet narda dır, Sacda değil, keramet baş tadır, Tac da değil, her ne arar isen kendinde ara, kudüste, mekke de hac da değil .. diyen Pir hünkar HACE BEGDAŞ VELİ hazretlerinin, Yunusların, nesimilerin, pirsultanların,fuzulilerin, kaygusuz abdalların  çizgisinin inancının, yolu erkanı cemlerde erkanlarda yaşayarak çiglikten kemalete erdiklerini ve  Bin yıllar öncesinden günümüze geldiklerini göreceklerdir.

Siz kendi işinize bakın alevi-kızılbaşlarla oyun oymayın, bunların hepsinin Seçim tezgahı, yalan dolan, ve en önemliside kendi Alevisini yaratma,yozlaştırma, asimile etme projesi olduğunu artık körler, sağır sultanlar, biliyor.

Ey Alevi-kızılbaşlar, diplomalı, maaşlı,satılık, Devletin uşaklığını yapan bir Alevi mi olmak istersiniz ( buna alevilik denmez, Yobazlık denir.) Bunların yetiştireceği diplomalı  satılık, kiralık,beyinleri yıkanmış dedeler-babalar mı istersiniz yoksa Aleviliği, irfan mekteplerimizde, Cemlerimizde, iç içe yaşayarak öğrenerek, sindirerek yetişen baba-dedeler mi…..?
tüm Alevi-Kızılbaşlar ; buna  en iyi cevabı sizlerin bildiklerinize inanıyorum.

                     Sevgilerimle ve Aşk ile……