13 Mayıs Salı Günü 15:10’da Soma’da yer altı da kara yer üstü de karaydı. Çığlıklar, haykırışlar,isyanlar yankılanıyordu kimi oğlum kimi kardeşim,kimi de kocam madende diye umutla bekliyordu,kimi kavuştu sevdiklerine, kimi de vefat eden canlarını ciğerlerini tespit etmek için ayakları gitmese de inanmak istemeseler de bunların bir rüya olduğunu birazdan uykudan uyanıp her şeyin normale döneceğini düşünseler de adli tıpa doğru gittiler.Bu hakikat ile karşılaşmak istemeseler de evlatlarını kocalarını son görüşleriydi.Bilselerdi evden çıktıklarında bırakmazlardı veya son defa doyasıya sarılırlardır tenini,terini,kokusunu unutmamak için;Ama ne yazık ki kömür karası ve soğuk yüzlerini görebildiler.Bu acılar ne yazmak ne konuşmak ile tarif edilebilir.Dışarıdan ahkam kesmekle iç dünyasındaki bastırılmış ve bununla birlikte kokuşmuş kin ve nefretlerini hoyratça yazan ,söyleyen vicdansızlar şehit yakınlarımızın ve bizlerin yüreklerini tekrardan yakmıştır. Acaba biz bu muyduk?

Soma’ya koşan provokatörler, değişik illerde Soma olayını protesto etmek maksadından uzak hükümeti hedef alan eylemler ve dış basına demeç vermek için ayarlanmış kişiler…Bu olaylar vefat eden 301 canı geri getirecek mi ??? Amaç araç olduğu zaman niyet art niyete dönüştüğü zaman söylenen ve yazılan her şeyden koku gelir. Tabi ki ihmal varsa ve bunun sorumlusu işletme sahibi veya yetkililer kim ise hesap vermeli tabi ki buradaki yanlış uygulamalar ve eksikler tespit edilip diğer maden ocaklarında tamamlanmalı , farklı kesimlerden bilirkişiler rapor hazırlamalı; bu olayın Türkiye maden ocaklarında bir dönüm noktası olacağını Sayın Taner YILDIZ’dan dinledik.Bundan sonra canların,ciğerlerin yanmaması için her ne gerekiyorsa yapılmalıdır.Ne bu acılar birilerine malzeme olmalı ne de bu acılar tekrar yaşanmalıdır.

Bu defa ateş düştüğü yeri yalnızca yakmadı tüm Türkiye’yi yaktı(tabi birkaç vicdan özürlü dışında) Allah bu tür acıları ne Ülkemizde ne de Dünyada tekrardan yaşatmasın. Ölenlere Allah’tan Rahmet ve kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum.