Türkiye nin ,bizler kabul etsek de etmez isekde bir yönetim sorunu,bir sistem sorunu ve bir rejim sorunu vardır. Bu sorun devlet ile halkın arasında açılan uçurumların kapatılmaması, kapatılamaması meselesidir, Devlet ve yönetim kadrolarında görev yapan A sından Z sine kadar tüm katmanları, siyasi argümanları,bürokratları, herşeyi kendi çıkarlarına göre ( Keser misali kendine göre yonttukları için ) planladıkları,kendilerinden sonra çocukları,ve akrabaları için ayarladıkları, kanunları,işe alımları,ihale dağıtımlarını,hukuk sistemini,çıkartılan toprak tarım reformu yasalarını, Vergileri, ÖTV_KDV_MTV vs.,vs. bunların hiç birisi halkın kazanç durumu, geçim standardı,göz önüne alınmadan yapıldığı için Askere alımlar, hep kendi ekonomik güçleri göz önüne alınarak ayarlandığı için, köylüyü,esnafı,işçiyi,çiftçiyi,memuru,emekliyi, işsizi,sokak da kalan insanını kimse dikkate almadığı için hep göz ardı ettiği için, halkın devletine dolayısı ile sisteme,rejime karşı bir alerjisi,güvensizliği,başgöstermiş ve inancını yitirmiştir.

İnsanların inançları bile çıkar ilişkisi ile oy kaygıları ile ( padişahlık dönemindeki taht kavgaları gibi ) hesaplanmış, inançından dolayı, başını örten insanın başörtüsü, siyasi malzeme yapılmış, modern yada entelektüel giyinen ve yaşamı tercih edenlerin tercihleri bir başka akım tarafından kullanılmış ve buda ayrı bir rant meselesi olarak algılanmış, aleviler-yahudiler,ermeniler,ezidiler üzerinde de farklı bir metod uygulayarak sindirmek,korkutmak,vazgeçirmek yada bendensin algısı ile her siyasi akım kendi penceresinden olayı ele almış  ve OY deposu olarak görmüş,buda söz konusu kitlelerde, ayrı bir güvensizlik,ürkeklik ve başkaldırı meselesi oluşturmuş dolayısı ile sistemi sorgulama aşamasına gelinmiştir.

Bu bakımdan Ülkemizde bir sistem,bir rejim sorunu olduğu ayuka çıkmaktadır. Ama bunun çözümü, nedir,Türkiye gerçekliğini, ülke içerisinde yaşayan halklar,inançlar ,sınıfsal gerçekliği göz ardı etmeden bütün bu sınıfları bir arada  tutabilme, kuçaklaştırabilme,barıştırabilme, biribirini kabul ettirebilme noktasında, ortaya atılan BAŞKANLIK,YARI BAŞKANLIK modelleri tartışılmakta, ve bu modeller içerisinde de ABD, Fransa vs. ile birlikte  MEKSİKA BAŞKANLIK MODELİ GÜNDEME GETİRİLEREK  özellikle “ Bizim genlerimizde var,yaşamımızda var “ diyerek yapılmak istenen. Dayatılan Meksika Başkanlık Modeli Nedir,nasıl bir yönetim biçimidir ve bizim Türkiye gerçekliğine uygunlugu nedir..? İşte sayın okuyucularıma, naçizane Meksika Başkanlık Modelinin teferuatına inmeden nasıl bir modeldir, Görelim.

MEKSİKA BAŞKANLIK MODELİNDE, BAŞKAN”ın YETKİLERİ ;

1-) Bu sistemde, Başbakan olmayacak,

2-) Meclis tamamen Başkanın ideoloji ve istemleri doğrultusunda yasa çıkartmak zorunda kalacak, aksi taktirde tüm yasalar veto edilecek,

3-) Başkanlar tek turlu seçimle halk tarafından seçiliyor.

4- ) Hangi aday daha fazla oy alırsa başkan o kişi oluyor. ( meksikanın şu an ki başkanı Şu anki  

    başkan Nieto, yüzde 38 oy alarak 2012’de seçildi.)
5- ) Başkan 6 yıllık dönem için seçiliyor. Bir daha seçilme şansı yok.
6 -) Başkan yardımcısı ve başbakan bu sistemde yok. Neredeyse tüm yetkiler başkanda toplanıyor.
7-) Başkanın, bakanları, Anayasa Mahkemesi yargıçlarını, başsavcıyı, emniyet genel müdürünü ve kuvvet komutanlarını büyükelçileri tek başına atama yetkisi var.
8-)  Meclisin kabul ettiği yasaları hatta bütçeyi veto edebiliyor,

 9- ) Başkan kendisi meclise yasa tasarısı sunabiliyor.
10-) Partili başkan, 3 yada 4 yılda bir yapılaacak olan seçimlerde adayları belirleyebiliyor.

11- ) Başkan Kendisinden sonra istediği kişiyi aday gösterme hakkına sahip.
12-) Tek başına  Savaş ve barışa karar verebiliyor,

13- )Milletlerarası anlaşmaları müzakere yetkisi mecliste değil başkanda.

Tabikii bunlar genel hatları ile  önemli görülen ve altı çizilen yetkiler bunların dışındada görünmeyen bir sürü yetki ile donatılmış, tek adam, Yani KRAL-BAŞKAN.

Evet Nasıl buldunuz bu Başkanlık modelini, size göre bizim standartlarımıza, yaşam biçimimize,inançlarımıza,hukukumuza uygunmudur. Taktir siz okuyucularıma aittir.

Sevgilerimle ve Aşk ile…….