Türkiye'de ki tüm Üniversitelerde olduğu gibi Şanlıurfa'nın ilk ve tek Üniversitesi Harran'da bir hafta boyunca tüm Fakültelerde akademik yıl açılışları yapıldı...

Harran Üniversitesi kurulmadan önce Dicle Üniversitesine bağlı olan  Ziraat Fakültesi  Türkiye'nin ilk kurulan 6 Fakültesinden birisidir. Şanlıurfa'da ki Uçsuz bucaksız verimli toprakların ekonomiye kazandırılması ve çiftçilere örnek projeler kurması amacıyla 1979 yılında kurulan Ziraat Fakültesi maalesef bu misyonunu bugüne kadar gerçekleştirdiği söylenemez.

Dünya’nın en bereketli topraklarının yer aldığı ve Yukarı Mezopotamya olarak adlandırılan bölgemizde, GAP’ın hayata geçirilmesi ile birlikte  sulamanın başlamasıyla tarımsal verimde çok önemli artışlar meydana gelmiş ve bölgenin kişi başına düşen gelirinin yaklaşık 6 kat artması için Devlet bugüne kadar yaklaşık 32 Milyar Dolar harcadı. Bölgede yapılan tarımsal üretimlerden dolayı da ihracatta artışlar başlamış,  GAP alanında yaşayan insanlar düne göre bugün daha zengin ve mutlu oldular.  

 

GAP projesinden beklenen hedef, bölgeden üretilecek ürünleri Avrupa ve Orta doğuya pazarlamak, tarımsal sanayiyi artırmak iken dünyada ve ortadoğudaki gelişmeler bu durumu biraz engellemektedir. 2014-2018 yılları arasında ilan edilen GAP Eylem Planına göre bölgedeki sulama alanların genişlemesi ile sosyal refahın da değişeceğini bekliyoruz. GAP ve ülke tarımının geliştirilmesinde fakültenizde yapılacak araştırmalar ve projelerin ışık tutacağı bir gerçektir.

Dünya bilimi, politikacıları, sivil toplum örgütleri ve Devlet başkanları ülkelerinin geleceklerinde açlık, göç ve gıda konusunda endişe duymaya başlamış durumdalar. Bu sorunları çözmek için milyonlarca dolar bütçe ayırmakta, artan nüfusun baskısı sonucu durdurulması çok zor görünen küresel ısınmanın gelecekteki etkilerinden daha az zarar görmek için çalışmalar başlattılar. Ülkeler sadece kendi ülkeleri için değil, diğer ülkeler ve bölgedeki sorunun kendilerini de etkileyeceğini anlamış durumdalar. Bu nedenle açlık, kuraklık, göçler ve doğa bozulmaları küresel bazda ele alınmakta, tartışılmakta ve uluslararası düzeyde işbirliği yapılmaktadır.

 

2014 yılında Türkiye’de görülen kuraklık sadece tarımsal kuraklığa neden olmamış aynı zamanda hidrolojik kuraklığa neden olarak sulama ve içme sularında ciddi sorunlara neden olmuştur.

 

Üniversiteler, diğer kamu kuruluşları ve birçok sektör tarım ile ilgili araştırma yaparak uygulayıcıların hizmetine sunmaktadır. Ülkemizde sadece sulanan alanlarda değil, kırsal bölgelerde de çiftçilerimiz tarım yapmaktadır. Her bölgede il ve ilçe tarım müdürlükleri bulunmakta ve tarımsal alanda hizmet vermektedir. Ülkemizde her 4 kişiden biri doğrudan tarımla uğraşmakta ve birçok sektör de tarımla ilişki içindedir. Özellikle kırsalda yaşayan çiftçilerimiz aile işgücü ile ürettikleri ürünlerin gelirleri ile geçinirken, güvenli gıdanın da üretilmesine katkıda bulunmaktadır. Yıllardır tarım ile uğraşan kırsalda yaşayan çiftçilerin kazanamaması nedeniyle şehre göç etmekte ve birçok sorun ile karşılaşmaktadır.

 

Ürün planlamasındaki sorunlar, ihracat ve ithalat dengesindeki bilgi eksiklikleri çiftçilere hangi ürünü ne kadar üretecekleri konusunda kafa karışıklığına neden olmaktadır. Son yıllarda ziraat fakülteleri, tarımsal kuruluşlar, özel sektör ve ziraat mühendislerinin başarılı çalışmaları sonucunda tarımsal verimlilikte önemli artış bulunmakla birlikte, henüz arzulanan seviyelere ulaşılamamıştır.  

Üretilen ürünlerin katma değerinin artırılması için düşünülen tarımsal sanayi da istenilen hızda ilerleyememiştir. Tüm bunlara rağmen 2014 yılında bölgeden yapılan ihracatın payı GAP’ta 9.3 milyar dolar ile ülke içindeki oranı % 6’ya yaklaşmıştır. Pamuk, mercimek ve fıstıkta Türkiye’de en çok üretimin yapıldığı ilin Şanlıurfa olması, gelecekte meyve, mısır, tıbbi aromatik ve yağ bitkilerinde de iddialı olacak ilimizde siz değerli araştırıcıların yapacakları çalışmalarla daha da geliştirileceği inancındayım.

 

Gelecekte dünya ve ülkemizin tarımını etkileyecek küresel ısınma, kuraklık ve fazla gıda ihtiyacı şimdiden bizi bekleyen önemli sorunlar olacağı görülmektedir. Şanlıurfa ve GAP alanının can damarı olan ve ekonominin önemli kaynağı olan toprak ve su kaynaklarının doğru yönetilmesinde kamu, sivil toplum ve çiftçilerle daha sıkı işbirliğinin kurulması, tarımın doğru ve modern tekniklerle yapılmasının sağlanmasında çok daha fazla beklentiler var. 

Bu nedenle  Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi  Hocalarına, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, GAP Kalkınma Başkanlığı ile GAPTEM gelecekte bizi zorlayacak bu alanlarda araştırma yapması ve ilimizdeki ürünlerin markalaştırılarak katma değerinin arıtılması milli hasılaya katkı yönünden önemlidir. 

GAP'ın hedefleri doğrultusunda Devletimiz üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve yapmaya devam ediyor, Geçmiş Hükumetler gibi Ak Parti Hükümetleri de GAP'ı yakından takip ediyor, tamamlanması için hiç bir masraftan kaçınmıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sırf Şanlıurfa ve GAP için  Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını sayın   Faruk Çelik'e teslim etti. Yaklaşık bir yıldır bu görevde bulunan Bakan Çelik için  Ziraat Fakültesi başta olmak üzere, Tarım ile iştigal eden hiç bir STK ve Tarım kuruluşları Bakan Çelik'e Urfa için her hangi bir proje üretememişlerdir. Kısır çekişmelerin olduğu, FETÖ yapılanmasının en yoğun olduğu Harran Üniversitesi iyi yönetilmiyor.  Rektör'ün varlığı ve yokluğu belli  değil, Ziraat Fakültesini çeyrek asırdır işgal eden Öğretim üyeleri hiç bir deneme ve bilimsel çalışmaya imza atmış değiller, Bölge çiftçisinin ayağına gitmiş değiller, kısacası Ziraat Fakültesinde bir çok öğretim üyesi aldıkları maaşı hak etmiyorlar. 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik beye buradan seslenmek istiyorum. Sayın Bakan, Urfa'ya yapacağınız ilk Urfa gezi programınıza Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesini ekleyiniz. Bu fakülteden mezun olan öğrencileri dinleyiniz ve ne kadar boş yetiştiklerini , Hocaların  büyük bir kısmının bom boş olduğunu göreceksiniz. 

Ziraat  Fakültesi başta olmak üzere tüm Fakültelerin yeni akademik yılını tebrik ederim.