İnsanlığın varlığından beri  yaratılmış olan tüm canlıların birbirlerine karşı üstünlük diğer deyimle hakimiyet kurmaları nedeni ile yaşanılan veya yaşatılan zulüm, işkence kan, ölüm ve zulümler insanlığın varlığı ile beraber başlamış ve bitmeyecek gibi görünen bir gerçeklik ama  olmaması gereken gerçeklik.

Alevi inancı gereği  de insanlığın tarihten beri gelen bu katliamcı, öldürmelere karşı zaman zaman içten içe zaman zaman  da dışa vurum şeklinde nüsk eden bir baş kaldırısı her zaman olmuştur, bu içten içe olması yada başkaldırının gün yüzüne çıkması da yine Alevi toplumunun içinde bulunduğu, yaşam koşulları, coğrafik yaşam ve rejimlerle alakalıdır.
Alevi inancı hiçbir zaman insan öldürülmesini emretmemiş ve emreden inançlarıda hep dışlamıştır.
Çünkü ; ENEL HAK anlayışı ve hakkın beni ademde suret buldugu anlayışı nedeni ile  canlıyı öldürmenin kendi içindeki inancı, yani Allahı öldürmekle eş değer olduğuna inanır ve inancından dolayı da insan öldürmeye ve öldrürenlere karşıdır. Ama ne yazıkki bu yapısı nedeni ile hep horlanmış hep dışlanmış hep katledilmiş, bazen işbirlikçi, bazen, uşak, bazen köle, bazen yandaş bazen de terörist olmuştur, olmak zorunda bırakılmıştır.

Alevilerin rejimlerle  her zaman sorunları olmuştur, olmayada devam edecektir, ta ki  rejimlerin kendi egoist,baskıcı, red ve inkar edici, öteleyici anlayışlarından sıyrılarak herkesi insan  olarak görmeye. Saygı duymaya başlayıncaya kadar. Tarihler incelendiğinde, aleviler her yıkılan rejimi önce desteklemişlerdir. Neden mi..? Çünkü bir önceki rejim halkın yaşantısına inancına ve geleceğine kast etmeye, onlara zulüm etmeye başlamış üstünlük taslamaya çalışmıştır bu nedenle yeni gelecek yada gelmesi muhtemel rejimin önceki rejime karşı mücadelesinin içerisinde kendi baş kaldırısını insan haklarını, insanlığa faydalarını gördüğü içindir., bu nedenle karşı  karşı duruş sergilemeyebaşlamıştır. Ama gelen rejimin yanında ne zamana kadar yer alacaktır. ; işte buda bir önceki anlatımın içerisinde olan cevaptır. Kendini yenilemediği, baskıcı, esaret kokan, katliam ve zulümlerle kendini var olduğunu ispatlama noktasırna geldiği anda   ilk başta yanında yer aldığı rejimin bu defa da karşısında olacaktır. Çünkü ; Alevi inancı ve yaşamı köleliğe, karşıdır, ezmeye, katletmeye, yok saymaya karşıdır.

Bu bağlamda  Günümüze dönüp baktığımızda  Aleviler Cumhuriyeti savunan, destekleyen yanında yer alan, fikir babalığını yapan ve bu ugurda binlerce insanını göz göre göre ölüme gönderen bir inanç olmuştur. Ama günümüzde Alevilerin    Cumhuriyet rejiminden beklediklerini ( rejimin değil rejimi idare edenlerin, yönetenlerin..)  alamamaları nedeni ile  aptalca bir destek yada körü körüne bir uşaklığa asla tahammül etmezler. Cumhuriyet rejimi  dünya tarihinde en sağlıklı, halkın kendi kendini idare edebildiği, halkın özgür bırakılması halinde öz yönetimlere müsait,bir yönetim anlayışıdır. Ama, istenilen düzeyde midir.  Tabii Değil, geliştirilmelidir. Sorgulanmalıdır, halkın yararına olacak değişikliklerin yapılması şarttır. Ama, Cumhuriyet rejimi Alevilere istediğini  verememiştir, yönetenler rejimi çıkış noktasından daha gerilere karanlık çağlara götürmüşlerdir. Bu nedenle  Aleviler her dönem de önce  kurulan Rejimi desteklemiş  ama sonra ki aşamalarda karşısında olmuştur. Sebebi de malum…….
Önce iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batırmasını öğrenmeli.  ....... Saygılarımla..