Yazının başına baktığınız zaman sanki şövenizim, ırkçılık kokuyor gibi değil mi...?
Ama bu düşüncenin sadece at gözlüğü ile bakarak tek taraflı yanlı ve kendi aslını inancını görmezden gelerek kendi gerçekliğini başkalarının yaşamına kurban ederek düşünenlerin düşüncesidir.
Alevilerin Türkiye de Bin yıllardan berri mevcut olan ve son asırda da Türkiye Cumhuriyetinde özellikle de 1938 li yıllardan itibaren başlayan, ve Bizzat koynumuzda kucağımızda beslediğimiz büyüttüğümüz devletimizin (..! ) biz alevilere hemde ülkemde 25 milyon civarında yaşayan ve nüfusun nerede ise 1/3 olan vergilerini aldığı, askerliğini yaptırdığı, uğruna şehit olduğu devletin, alevilere gelince tanımazdan gelerek ne cenazelerinin Kendi ibadethanelerinden kaldırılmasına, ne ibadethanelerinin kendi ibadethanelerine rakip ve daha baskın olması korkusuna dayalı " Cümbüş evi " " cemevlerinde terörist yetiştiriliyor " yalan ve safsataları ile inancımıza, bize, yaşam tarzımıza, ibadethanemize , cenazelerimize bakış açılarını ve hangi kimliğin gölgesine olmamız gerektiğini emrederek biz alevileri afaki kabullenme (...! ) kendi çıkarları oy depoları ve menfaatlerinin bittiği yerde de başımıza çuval geçirerek, kadınlarımıza, kızlarımıza tecavüz edilerek, bombalalanaraki inkar edilerek yok sayılarak baskı, korku ve algılarla zorla Devletin alevisi olmamız istenilmekte bunun adı da yagcılık, uşaklık ve kölelik olduğunu düşünmeyin, sormayın, konuşmayın, sorgulamayın aksi taktirde sizi Devlet haini, Hristiyandan daha kötü (...! )sünüzdür.
Yüz yıldır ve özellile çok partili sisteme geçtiğimizden bu yana Alevilerin % 90 nın oyunu alarak iktidar olan, iktidar ortagı olan ve başında da sözde bir alevi başkanı bulunan bir partinin 1978-1979-1980 ve 1993 lü yıllardaki alevilere yapılan baskı zulüm ve katliamlarda ne tür bir rol aldığını nasıl tavır takındığını sanırım unutmak akıl tutulması olur.
bu durumu günümüze indirgediğimiz de de çok farklı bir durum yoktur. Günümüzün muaviye yönetimini tutum ve davranışlarını söylemeye gerek yok. Mesele senin ( Alevi-Kızılbaş ) yanında gibi görünüp seni kimşiğinden marum bırakmak için kuayyi milliye şiarını canlı tutan- tuttuğunu bagımsız, tarafsız ve eşit yurtaşlık temellerinde savunduğunu söyleyenleri değerlendirmektir.
Diyanet işler Başkanlığını kuranlar ve halen savunanlar, İmam hatipleri kuranlar ve Halen savunanlar, alevilerin ibadethanelerine iktidar yada ortagı oldukları dönemlerde bile resmi statüye oturtmayan, Alevilerin Kendi kıblegahı ( haccı olarak Görünen ) merkezi Hacı Bektaş külliyesini bile biz alevilere paralı Müze olarak sunan ve savunan bir anlayışla birlikte olmak işte Alevi,lerin kimlik sorunu tamda burada başlıyor.
Bu nedenle kimlik sorunu denildiğinde başta yazdığım Irkçılık ve Şövenizm kokusunun olmadığını bunun Alevilerin bir hak mücadelesi olduğunu. Kendilerinin Alevi kimlik ve Dini inançları ile kabul edilmeleri gerektiğini ve bunu tanımanın tüm Avrupa ülkelerinin yaptığı kabul ettiği g,ibi özerk kimlikler ile tanınmak ve anılmak haklarının bulunduğunu, ( Türkün, Kürdün, Arabın kimliği gibi ) benim kimliğimi istememin ırkçılık , şövenistlik olmadığını hak olduğunu anlamak, istemediğim bir din geitimine zorlanmamak, istemediğim ibadethaneye Cenazemin bile götürülmesine müsade etmemek. istemediği bir yaşam anlayış ve dayatması ile karşı karşıya kalmamak adına beni,m Kimliğimi istemek ve bu kimliğimi bana verebilecek beni olduğum gibi kabul edecek ( adı ne olursa olsun ) bir yapılanmayı sahiplenmek ve seçmek en akıllıca ve mantıklı olan değilmidir.
Bu nedenle kimlik sorunu denildiğinde başta yazdığım Irkçılık ve Şövenizm kokusunun olmadığını bunun Alevilerin bir hak mücadelesi olduğunu. Kendilerinin Alevi kimlik ve Dini inançları ile kabul edilmeleri gerektiğini ve bunu tanımanın tüm Avrupa ülkelerinin yaptığı kabul ettiği g,ibi özerk kimlikler ile tanınmak ve anılmak haklarının bulunduğunu, ( Türkün, Kürdün, Arabın kimliği gibi ) benim kimliğimi istememin ırkçılık , şövenistlik olmadığını hak olduğunu anlamak, istemediğim bir din geitimine zorlanmamak, istemediğim ibadethaneye Cenazemin bile götürülmesine müsade etmemek. istemediği bir yaşam anlayış ve dayatması ile karşı karşıya kalmamak adına beni,m Kimliğimi istemek ve bu kimliğimi bana verebilecek beni olduğum gibi kabul edecek ( adı ne olursa olsun ) bir yapılanmayı sahiplenmek ve seçmek en akıllıca ve mantıklı olan değilmidir.
Ya kimliğinle yaşayıp ölecek ve bu (...) Alevi vatandaşımızdı, kimliğine de inancına da saygımız var diyecek onurluca beraber yaşayacak, yada onursuzca bin yıllardan berri sadece işleri düştüğün de menfaatleri ve çıkarları olduğunda " dürüst yurttaş, Türk soyu, oy deposu, afferrim uslu çocuk " muamelesi çekilerek sırtın pış pış lanacak işin bittiğinde de, oylarınla iktidara taşıdıgın, taşıyacagın iktidar yada koalisyonlar ,seni, Dinsiz, imansız, kafir, kestiği yenmez, önce Hristiyan, sonra dinsiz sonra islam olursan sen adamsın aksi taktirde bir numaralı Devlet haini, Devlet düşmanı,ilan edilirsin hemde oy vermezsen barajı bile geçemeyecekler tarafından.
İşte Aleviler kimliklerini sorgulamalı, ve bu nedenle istemeli ,kendileri olarak kabul edilecekleri yerde durmalılar.
ALEVİLER HİÇ KİMSENİN ARKA BAHÇESİ, OY DEPOSU ve USLU ÇOCUĞU OLMAMALIDIR.
TATLI SÖYLEMLERE DEĞİL ACI GERÇEKLERİ, YAŞADIKLARI GERÇEKLERİNİ GÖZ ÖNÜNE ALMALILAR.
BU NEDENLE ALEVİ KİMLİKLERİNİN GEREĞİNİ YAPMALILAR,KİMLİKLERİNE SAHİP OLMALILAR.
HER İNSAN KENDİ İNANCI ve KİMLİĞİ İLE DEĞERLİDİR.
Aşkı Niyazlarımla........
Aşkı Niyazlarımla........