Selam, bir kişinin veya topluluğun başka kişiler ya da başka topluluklarla irtibatı sağlayan bir köprüsüdür; gönülleri birleştiren, bedenleri yakınlaştıran kavramdır.

Selamın sözlük manası; emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi sonuç, kurtuluş demektir. Selam inançlı bir kişi için; “ benden sana zarar gelmez, selamettesin” demektir.

Eeee..madem selam bu manadaysa neden dostlara karşı bu mevzuda cimrilik ediyoruz? Ya asık suratlara ne demeli? Vay haline o kimseler ki bulunduğu makamdan, sahip olduğu lüks arabadan, evlerden dolayı burnu havada, kibirli, burnundan kıl aldırmazlar.Bir selamı çok görenlere yazık ki yazık. Bilmezler ki asıl yoksul onlardır:
Bir dostun merhabasından, bir dostun duasından, bir dostun elinden, bir dostun gönlünden mahrum olmak demektir onların durumu. Görünürde varlıklı ama realitede yoksuldurlar onlar.

Peki! Çok mu zor selam vermek, çok mu zor Selam! demek karşımızdakine?
Güler yüzle bir selamünaleyküm demek, tokalaşmak, musafaha etmek ne büyük bir davranıştır oysa. Ruhun dinlenmesi, bedenin rahatlaması ancak sevgimizi bir başkasıyla paylaşmamızda olur. Bir söz vardır ya: “Sevgi paylaşıldıkça çoğalır.” diye. O misal. Selamla gönüller bir olur, sıkıntılar azalır, hoşnutluklar çoğalır. Karşınızdakine ücretsiz verilen ama karşılığında parayla ölçülemeyecek kadar büyük bir karşılığını aldığınız iksirdir selam.


Selam vermek aynı zamanda bir kimseye yapılacak en güzel duadır. “Selamet senin üzerinde olsun” demektir. Bu güzel duayı birine yaparken aleykümesselam cevabıyla sen de “selamette kal, kurtuluşa er” manasında mukabelede bulunuluyorsunuz. Ne kadar güzel değil mi? Bir veriyorsunuz bin alıyorsunuz.

Birçoğumuzun gerildiği, birbirini ötekileştirdiği, birbirinin arkasında gıybet ettiği bir dönemi yaşıyoruz maalesef. Bu yetmiyormuş gibi kin, nefret tohumları serpen fitne ve fesatçılar da boş durmuyor. Kaostan nemalanan karanlık güçlerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz birbirimizi ötekileştirmekle.

Gelin bunu geride bırakalım Allah için.Bu tür avcılara fırsat vermeyelim. Şucu bucu gibi yaftalamaları kaldıralım. Rengine, ırkına, statüsüne, makamına; yoksulluğuna, zenginliğine bakmadan önümüze çıkan herkese “selamüaleyküm, merhaba, günaydın!” gibi güzel ifadeler sunalım.Tebessüm saçalım etrafa.

Ne mi kaybedersiniz?
Hiçbir şey. Bilakis çok şey kazanırsınız.Sevgiyi, dostluğu, birliği, dirliği kazanırsınız.

Benden de size her zaman:
“Vesselam…”