Evet artık seçimin sonucu belli. İnsanlar kararını verdi ve dün sandığa sığındı. Sandığa gittiklerinde kime oy vereceklerini biliyorlardı. Politik tarihimizde yerel seçime en fazla rağbet gösterilen seçim oldu.
Türkiye’de olduğu gibi Şanlıurfa’da dün sandık başına gidenler, Tayyip Erdoğan'a destek amacıyla gittiler. Yolsuzluk iddiaları ayrı, seçim ayrıdır. Cumhuriyet tarihinde görülmeyen bir kamplaşma ve cepheleşme yaşandı. Tüm operasyonlara karşı Başbakan Erdoğan kişisel karizmasını sahaya sürdü ve bunda başarılı olduğu kanıtlandı.
Başbakan Erdoğan, 17 Aralık sonrası yaşananları politik bir meydan okumayla karşılayıp bunu halka ‘montaj-dublaj-Milli iradeye müdahale’ şeklinde anlattı. Toplumun büyük kısmı Başbakan Erdoğan’ın bu açıklamalarına ikna oldu.
BDP’nin en güçlü ve karizmatik ismi olan Osman Baydemir’in Şanlıurfa’dan aday gösterilmesinin ardından, tüm gözler Şanlıurfa’ya çevrilmişti. İstanbul, Ankara ve İzmir seçimleri kadar Urfa’da medyanın yakından takip ettiği Kent oldu. Emre Uslu’nun attığı Twitter’in ardından acaba Şanlıurfa BDP’ye mi? verildi sorusuna sandık cevap verdi. Maraş’li Güvenç ile Diyarbakır’lı Baydemir’in yarıştığı seçimin sonucu aslında Topçu meydanında yapılan Mitingler göstermişti. Erdoğan’ın katılımıyla 9 Martta gerçekleşen miting Urfa tarihinin en kalabalık topluluğunu meydanlara taşımıştı. O gün Ak Partinin seçimi kazandığını dostlarıma ve Gazeteci arkadaşlarıma söylemiştim.
BDP’nin adayı Osman Baydemir Şanlıurfa’da büyük bir kitlenin umudu olmuştu. Hatta bazı basın organlarında Baydemir’in seçimi kazanacağı yazıldı. Urfa ise BDP’nin yükselişine karşı endişeliydi. Özellikle Urfa merkez kadar Arap seçmenin yoğunlukta olduğu Harran ve Akçakale, AK Partinin kazanmasında büyük rol oynadılar.Baydemir’in seçimi kaybetmesine rağmen, Urfa’ya damgasını vurdu. BDP’nin oy oranını artırdı. Bundan sonraki süreçte BDP Urfa’da daha enkin rol alacaktır.
Peki Ak Parti Türkiye’de ve Şanlıurfa’da neden seçimi kazandı.Ana başlıklarla hatırlatmakta yarar vardır. Birincisi dünkü yerel seçim Erdoğan için güvenoyuna dönüştü. Cemaat, ve Ak Parti cepheleşmesi muhalefet için tuzaktı ve muhalefet bu tuzağa düştü. Yolsuzluk iddiaları ile birlikte AK Partinin yanlışları, muhalefetin doğruları olamadı. Erdoğan,tüm baskılara rağmen Ülkenin gündemini çok iyi analiz ederek muhalefeti tuzağına düşürdü.özelikle CHP sadece’ yolsuzluk’ iddialarıyla Halkı inandıracağına inandı. Ve en önemlisi Seçmenin Erdoğan dışında gidebileceği bir adres yoktu.
Gelelim Şanlıurfa’ya …
Şanlıurfa’da Ak Parti adaylarına karşı ilk günlerde ciddi bir tepki vardı. Bu tepki halk arasında değil, sadece parti içerisinde yaşandı. Arap Milliyetçiliği yapanlar, adaylara tepki gösterenler, Meclis listesini eleştirenler, sadece kendilerini kandırdılar. Seçmen tüm siyasi partilerin Başkan adaylarını ve Meclis üyelerinin çok iyi biliyordu.
Ancak, Ak Parti cephesinde bazı şeyler iyi gidiyordu. 30 Mart seçimi Erdoğan’a destek niteliği taşıdığı kadar, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, İl Başkanı Yusuf Eğilmez, Milletvekillerinin ve özellikle BŞB adayı Güvenç’in sessiz-sedasız seçmenle kucaklaşması kadar Urfa’da ‘Kepenkler’ kapanacak korkusu , Güvenç’in sürekli ‘ Barış ve kardeşlik ‘ vurgusu AK Parti’nin seçimlerden zaferle ayrılmasına yol açtı. Ortak akılla yürütülen çalışmaların sonucunda BŞB kadar ilçelerde de büyük bir başarı elde edildi.
Sonuç olarak…
Şanlıurfa dün önemli bir demokrasi sınavı verdi. Sandığın gücüne inanan Halk yetkiyi Celalettin Güvenç’e verdi. 30 yıllık Devlet tecrübesi olan Güvenç’in bundan sonra ki işi daha zor. Fakıbaba’dan büyük bir enkaz devir aldı. Halktan aldığı büyük oy oranı ile verdiği Vaadleri yerine getirmekle mükelleftir.
Bu arada tüm siyasi partilerin Barış ve kardeşlik içerisinde gerçekleştirdikleri seçimlerden dolayı tüm adayları yürekten kutluyorum.