Efendim merhabalar. Bugünkü yazımın başlığını rahmetli Abdullah Yüce’nin unutulmaz eserinden aldım. Evet ,şanlı taraftar olarak,”Hiç mi gülmeyecek bizim de yüzümüz?”. Oysa Pazar günü GAP Arenaya gelen onbinden fazla taraftar, Gaziantep BBS’u yenerek ligde rahat bir nefes almanın sevincini planlıyordu. Hayal kırıklığına uğradık. Tek bir şeye üzülüyorum, ligin ilk yarısında Antep’te oynanan maçta galip geldikten sonra başkanın sevinç gözyaşları bu maçta karşılıksız kaldı. Deplasmanda bize hakaret edenlere cevabımız olmadı. Yıllar önce bizi kümeye gönderenlerin, yaptıklarının faturası kesilmedi. Maç güzel başladı ama,sonunu getiremedik ki. Hüseyin hoca 3 haftada futbolun 3 sonucunuda yaşatmış oldu. İlk yarının uzatma dakikalarındaki penaltıyı Fevzi ile birlikte kurtaran Şanlı taraftar ikinci yarıda galibiyete o kadar şartlanmıştı ki, coşkusundan bir şey kaybetmeyerek desteğini sürdürüyordu. Duru Tv de Pazartesi akşamları saat 20.00 dei Bölgesel spor programında spor yorumcusu değerli kardeşim İsmail Mutlu ile sporseverlerle birlikte oluyoruz. Dün akşam ki program öncesinde ve program sırasında bir çok sporsever,özellikle sahamızda daha cesur oynamamız gerektiğini ifade ettiler.Evet sahamızda biraz daha cesur oynamalıyız. Şanlı taraftar bunu istiyor,bunu bekliyor. Şimdi sormak lazım, Sankoh sakat mı? Banahene sakat mı? Bunlar sakatsa neden 18 deler.Sakat değilseler neden ilk 11 de değiller. Hadi sen ilk yarıyı 0-0 kapattın, İkinci yarıda topa daha çok sahip olman lazım. Bunu da en iyi yapacak oyunculardan biri Sankoh, ikinci yarıya Sankoh’la başla. Ama Hüseyin hoca tercihini çok sonra kulllandı.Banahene’yi aldın Zenge tek başına pek etkili olamadı.Ancak ikinci bir forvetin olursa Zenge etkili olabilir.İkinci yarıya Banahene ile başla.Ama bu da çok sonra tercih edildi. Şimdi tereciye tere satmıyoruz,bu bilinsin.Sadece tribündeki taraftarların Pazar akşamı beklentisini dile getirdim. Takımda kim oynar kim oynamaz onu elbette Hüseyin hoca bilir. Adamlar iki defa ciddi atakla kalemize geldiler biri de gol oldu. 90. Dakikada atak üstüne atak yapıyoruz ama defansta 3-4 futbolcumuz çakılı bekliyor. Yahu ha 1-0 yenilmişsin. Ha 2-0 mağlup olduktan sonra ne değişiyor ki.Yeri geldi mi ekranlardan izliyoruz, kaleci bile rakip kaleye kadar gidiyor. Ama biz deyim yerindeyse gol yememek için defansı sağlam tutuyoruz. 90+2 de tribünler ayakta,at uzun bir top rakip kale sahasına, karambol filan şans topu artık adına ne derseniz deyin, gönder topu kaleye, yok. Rakip ceza sahasına uzun top doldur, Fevzi hariç 9 kişi girsin içeri, yok. Kim gol atacak? İnşallah, Trabzon deplasmanından puan veya puanlar alıp döneriz ve küme düşme hattından iyice uzaklaşırız. Kalan maçlarımıza baktığımızda, kolay maçımız yok. Hepsi ya küme düşme potasında olanlarla veya şampiyonluk iddiasında olan takımlarla. PTT 1.lig bence 2 gruba ayrıldı. Şampiyonluk ve play off grubu. Küme düşmeme grubu. Bu iki grubun bölündüğü yerde de biz varız. Yani yukarı bizim için çok yüksek, ama aşağısı bizim için çok yakın. Korkulu rüya görmeyi aklımıza bile getirmek istemiyoruz ama… Şanlıurfaspor önce Trabzon’dan sonra da kendi sahasında oynayacağı Balıkesir maçlarından en az 4 puan almayı başarmalı. Bu takım bulunduğu yeri hiç mi hiç haketmiyor. Yerimiz daha yukarılar olmalıydı bunu bilirim bunu söylerim. Son düdük çalıncaya kadar takımını birlikte, beraberce destekleyen, şanlı taraftara yürek dolusu tebriklerimi iletiyorum. Kendini bilmez bir taraftarın attığı bir maytap için, onlarca taraftar tepki gösterdi. Afferin bize. İşte böyle tribünlerdeki olumsuz davranışlar sergileyenlere, tepki gösterelim. Aklımız Trabzon’dan alınacak puan veya puanlarda. Rakibimizin teknik direktörü de istifa etti. Yani rakibimiz zor durumda. Fırsat ayağımıza kadar gelmişken alalım 3 puanı Şanlıurfa’ya şen şakrak dönelim. Efendi,m bir önceki yazımda şampiyonluk önerim için, email, twitter ve telefon yoluyla çok değerli görüşelrini ileten sporseverlere çok çok teşekkür ediyorum . Görüşmek üzere. [email protected]