Sandık demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur.1 Kasım’da da demokrasinin gereği vatandaşlar sandıkların başına geçip iradelerini ortaya koydu. İrade, yeni bir hükümetin kurulması için, tek başına iktidar olması için yetkiyi AK Parti’ye verdi.

Tabi bu sonuçlara kimi sevindi kimi de desteklediği partinin düşük oy almasından üzüldü. Bu saatten itibaren kazananlar “bize oylarıyla güven veren vatandaşımıza nasıl güven vereyim” diye iç muhasebeye çekilip beklenilen “refah ve huzuru, ekonomiyi, eğitimi, hak ve hukuk konusundaki konuları” herkesi memnun edecek şekilde nasıl çalışabilirim, demeli.

Bu sonuçlardan sonra kaybeden partiler de de başını iki elinin arasına alıp “ nerde hata yaptık, sorunları dile getirme konusunda üslubumuzdaki yanlış nerde, vatandaşa gösterdiğimiz adayların neyi eksik, yönetimlerimizdeki boşluk nerde” diye bir iç muhasebeye çekilmeli.

Urfa’da yıllarca güzel işlere imza atan eski Milli Eğitim Müdür Yardımcısı değerli Hocamız Halil Ömer Coşkun kendisine ait facebook sayfasından kazanan ile kazanmayanla ilgili ilgili güzel bir paragraf yazmış.
Yazı şöyle:
“Erbabına malum” Seçim sonuçları ile ilgili olarak; işin manevi cihetinde neler olup bittiği “erbabına malûm, bize meçhuldür.” Bizim görmemiz gereken; galibiyetin de, mağlûbiyetin de Allah’tan olduğu hususudur. Galip gelenler galibiyeti kendinden bilirlerse kendilerine yazık ederler. Mağlûp olanlar da hangi sebepten dolayı bir manevî tokat yediklerini iyi araştırmalıdır.”

Ne güzel ifadeler bunlar. Galibiyetin de mağlubiyetin de Allah’tan olduğunu bildikten sonra bir problem olmayacaktır. Kazanan sarhoş olmayacak, kaybeden de sağa sola saldırmayacak.

Mümin sevincini de üzüntüsünü de mümince yapar. Dün seçim sonuçlarından sonra haklı olarak bir grup vatandaş gece dışarı çıkıp sonuçları kutladı. Lakin aralarında kutlamanın ötesinde bir davranışta bulunarak havaya silah ateşleyerek kutlamak istedi. Oysa daha sonuçlar açıklanır açıklanmaz Ak Parti İl Başkanı Zeynelabidin Beyaz gül basın aracılığıyla coşkulu kutlamanın yapılmayacağını duyurmuştu. Yine örnek duruşuyla ve her kesimin beğenisini kazanan Milletvekili Sayın Kasım Gürpınar twitter hesabından,

“İnançlı insan bir şeye ne çok sevinir ne de çok üzülür. Silah sıkanları kınıyorum ve onlar adına bütün Siverek halkından özür diliyorum.”diyerek silahla kutlama yapanları kınadığını açıkladı. Olgunluğunu göstererek rahatsız olanların da gönlünü aldı. Bu güzel örneklerden sonra asıl mesajın Başbakan Davutoğlu’ndan geldiğine hepimiz şahit olduk.
Gece gerek Konya’da gerek Ankara’da yaptığı konuşmada özellikle “sevgi tohumları ekme zamanıdır “ demesi bundan sonra nasıl bir tabloyu ortaya koymaya çalıştığının işaretidir.

Bundan sonra yönetime; adalet, hak, hukuk, sevgi, ahlâk, merhamet ve insanlık yönünde beklentilere cevap verecek adımlar konusunda başarılar dilerim.

Sevgili dostlar, Unutmayın, bir ülkemiz var. Bu ülkemizin kıymetini bilelim. Her renk insanı barındıran kardeşçe yaşanılan huzurun ülkesi olması için zıt görüşlerin birbirine karşı saygısı olmalı. Demokrasi budur.

Vesselam…