TEMA Vakfı Şanlıurfa İl Temsilcisi Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Rıza Öztürkmen, 22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili yaptığı yazılı açıklamasında önemli ve çarpıcı detaylara yer verdi.

Öztürkmen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

"Dünya Su Günü: Suyumuzu Korumak Geleceğimizi Korumaktır!

Dünya, Türkiye ve GAP Bölgesinde Suyun Önemi: Geleceğimiz Tehlikede!

Su, yaşamın temel kaynağıdır. Ancak, dünya genelinde artan nüfus, iklim değişikliği ve bilinçsiz su tüketimi nedeniyle su kaynakları hızla tükeniyor. Bu yazıda, dünyada, Türkiye’de ve GAP bölgesinde suyun önemini sayısal verilerle inceleyerek, gelecekte bizi bekleyen tehlikelere dikkat çekeceğiz.

1. Dünyada Suyun Önemi: Dünya üzerindeki suyun %97,5’i tuzlu, sadece %2,5’i tatlı sudur. Ancak bu tatlı suyun büyük bir kısmı buzullarda ve kalıcı kar örtüsünde saklıdır. İşte su krizinin boyutlarını gözler önüne seren çarpıcı veriler:

• 700 milyondan fazla insan temiz suya erişememektedir.

• 2050 yılına kadar dünya nüfusunun %40’ı su kıtlığı riskiyle karşı karşıya kalacak.

• Tarım, dünyadaki suyun %70’ini tüketirken, sanayi %20’sini, içme ve evsel kullanım ise %10’unu kullanmaktadır.

Bu veriler, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetiminin kritik olduğunu ortaya koyuyor. Su kıtlığı, insan sağlığını, tarımı, sanayiyi ve ekosistemleri tehdit eden küresel bir sorundur.

2. Türkiye’de Suyun Önemi: Türkiye, coğrafi konumu ve iklim koşulları nedeniyle su stresi yaşayan ülkeler arasındadır. İşte Türkiye’nin su durumu:

• Kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.300 m³ olup, su stresi sınırı olan 1.700 m³’ün altındadır.

Karaköprü ilçe teşkilatından örnek davranış... Karaköprü ilçe teşkilatından örnek davranış...

• Türkiye’nin toplam kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar m³, ancak bunun 74 milyar m³’ü kullanılmaktadır.

• Suyun %77’si tarımsal sulamada, %13’ü içme suyu, %10’u sanayide kullanılmaktadır.

• 2030 yılına kadar Türkiye’de su kaynaklarının %20 oranında azalması beklenmektedir.

Türkiye’de tarımsal sulamanın büyük bir kısmı verimsiz yöntemlerle yapılmaktadır. Bu durum, su kaynaklarının hızla tükenmesine neden olmaktadır.

3. GAP Bölgesinde Suyun Önemi: Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Türkiye’nin en büyük kalkınma projelerinden biridir. Fırat ve Dicle nehirleri, bölgenin su kaynaklarının %98’ini oluşturur. GAP’ın su kaynaklarının etkin kullanımıyla sağladığı katkılar şunlardır:

• GAP, Türkiye’nin toplam su kaynaklarının %28’ini kullanmaktadır.

• Proje kapsamında 22 baraj ve 19 hidroelektrik santrali inşa edilmiştir.

• GAP sulama projeleri tamamlandığında 1,8 milyon hektar alan sulanabilir hale gelecektir.

• GAP sayesinde tarımsal üretim 3-5 kat artmış, tarım sektörü %300 büyümüştür.

Ancak bölgede bilinçsiz su kullanımı ve yanlış sulama teknikleri nedeniyle toprak tuzlanması ve çoraklaşma gibi ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu nedenle modern sulama sistemlerine geçiş hayati önem taşımaktadır.

4. Suyun Tarıma Etkisi: Tarım, küresel su tüketiminin %70’ini oluşturan en büyük su tüketicisi konumundadır. Türkiye’de de toplam su kullanımının %77’si tarıma ayrılmaktadır. Ancak verimsiz sulama sistemleri nedeniyle suyun %50’si kaybedilmektedir.

İşte tarımda suyun etkilerini gösteren bazı önemli veriler:

• Modern sulama yöntemleri (damla sulama, yağmurlama vb.) kullanıldığında su tasarrufu %60’a çıkabilir ve tarımsal verimlilik %40 artabilir.

• GAP bölgesinde modern sulama sistemlerine geçişle birlikte tarımsal üretimde %300 artış sağlanmıştır.

• Türkiye’de tarım arazilerinin %25’i tuzlanma ve çoraklaşma tehdidi altındadır.

• 2050 yılına kadar tarıma ayrılan suyun %20 azalması beklenmektedir.

Bu durum, gıda üretiminde düşüşler ve fiyat artışları anlamına geliyor. Tarımda su yönetimi, yalnızca üreticiler için değil, gıda güvenliği ve ekonomi için de kritik önem taşımaktadır.

5. İklim Krizi ve Kuraklık: Acil Eylem Çağrısı

İklim değişikliği ve kuraklık, Türkiye ve dünya için büyük bir tehdit oluşturuyor. İşte bazı çarpıcı veriler:

• Son 50 yılda Türkiye’de yıllık yağış miktarı %20 azaldı.

• Küresel sıcaklık artışı 2023’te 1,5°C sınırına dayandı.

• 2040’a kadar kişi başına düşen su miktarının 1.120 m³’e düşmesi bekleniyor.

• Yeraltı su kaynaklarının tüketim oranı, doğal yenilenme oranlarını %70 oranında aşıyor.

 Bu veriler, doğanın, toplumun ve ekonominin büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Peki, ne yapmalıyız?

✅ Su tasarrufunu yaşam biçimi haline getirelim.

✅ Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandıralım.

✅ Ağaçlandırma ve sürdürülebilir tarım projelerini destekleyelim.

✅ Modern sulama sistemlerini yaygınlaştıralım.

Dünya Su Günü: Suyumuzu Korumak Geleceğimizi Korumaktır!

Dünya Su Günü, 1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart’ta suyun önemi konusunda farkındalık yaratmak için kutlanmaktadır. Bu özel gün, su kaynaklarının korunması, verimli kullanımı ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir su yönetimi bırakılması için hepimize önemli sorumluluklar yüklemektedir.

Bugün, suyun değerini bilerek hareket etme zamanı! Unutmayalım: "Su yoksa hayat yok!"

Dünya Su Günü Kutlu Olsun!"