Bir duygu kapladı içimi tarifsiz ve gri.Tam da çözemedim galiba umutsuzluk mu korku mu yeis mi bilemedim.Yok yok ümit de bizi ihmal etmeden ara ara kapıyı çalıyor.Tutunmak,canlanmak ve bazen dışarıya çıkıp azıcık gülümsemek ,havaya ,güneşe eşlik etmek…
Akşamları sofrada çoluk çocuk oturduğumuzda eskisi gibi iştahla eşlik edemiyorum aileme,haber saatlerinin hiçbirine bakamıyorum dünyamızı körelten acı haberler yüzünden. İki çocuk fotoğrafı duruyor ve alt yazıda aynen bu yazıyor:
“Kayıp iki çocuktan aylarca haber alınamıyor.” Bir başka kanala bakıyorum: “Şehit polis ve minik kızı tabutta herkesin içini parçaladı.” ya da son dakika: “Acı haber yüreklere düştü:Beş şehit.” Bir diğer kanalda “Cani adam, yaşlı kadını bir bilezik için öldürdü.”
Devam ediyor başlıklar: “Açlıktan can çekişen aile yardım elini bekliyor.” “Kış ortasında ev sahibi işsiz kiracısını onu sokağa bıraktı .” “Suriyeli aile hastalığın pençesinde” “”Yine bot faciası “ ölenler,yaralananlar… Tüm bu satırlar akşam saatinde gözünüzün önünden geçiyor ve ardından etkisinden kurtulmak,metanetinizi korumak için mücadeleye başlıyorsunuz.
Çocuk, baba haydi oyun oynayalım mı dese de sağır olmuşuz artık bu sözlere.Ne eşlik edecek bir moral ne de eski kış sohbetlerini tattıracak bir atmosfer var. Kıştan sonra mutlaka bahar gelir muştusu kulağımıza fısıldayınca yeniden ümit tarlalarında bir yeşerme başlıyor.Filizlenen umut tohumlarının yeşermesi canlandırıyor ruhumuzu da. Gecenin en karanlık anı güneşin doğuşuna en yakın zamanda imiş. Güneş doğuyor mu yoksa?
Evet,gecenin de mademki mutlaka sabahı vardır ,doğacaktır demek.Hem de altın sarısı telleriyle cömertçe üzerimizde dolaşacaktır. Sabah kalktığımızda “selamün aleyküm” deyişimizle karşımızdakinin selametini yoktan var eden Yüce Rabbimizden dileyerek mesajımızı herkese karşılıksız sunacağız.
Selam demek kurtuluş demek.Selam korunma demek,sıcaklık demek.Hiç renk ,ırk,dil,din ayrımı yapmadan herkese ve her kesime tebessüm yağdırarak ,sevgi fışkırtarak gülen gözlerle sarılacağız. Yüzlerde çiçekler açacak,gözlerde ışıltı başlayacak.
Sevgiyi ve hoşgörüyü ısmarlayarak sen ben demeden.Yakında çok yakında. Bunları kim mi yapacak? Siz yapacaksınız.Başka kahraman beklemeye gerek yok.En büyük kahraman sizsiniz.
Haydi elini uzat,iyiliği uzat. Kötülük acısından kıvransın dursun. Dayanışmayı uzat,hasetlik çileden çıksın.Kendi kendini ezsin. Işık saçın,karanlık yok olsun. Şair’in deyimiyle;
Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
…
Vesselam…
Akşamları sofrada çoluk çocuk oturduğumuzda eskisi gibi iştahla eşlik edemiyorum aileme,haber saatlerinin hiçbirine bakamıyorum dünyamızı körelten acı haberler yüzünden. İki çocuk fotoğrafı duruyor ve alt yazıda aynen bu yazıyor:
“Kayıp iki çocuktan aylarca haber alınamıyor.” Bir başka kanala bakıyorum: “Şehit polis ve minik kızı tabutta herkesin içini parçaladı.” ya da son dakika: “Acı haber yüreklere düştü:Beş şehit.” Bir diğer kanalda “Cani adam, yaşlı kadını bir bilezik için öldürdü.”
Devam ediyor başlıklar: “Açlıktan can çekişen aile yardım elini bekliyor.” “Kış ortasında ev sahibi işsiz kiracısını onu sokağa bıraktı .” “Suriyeli aile hastalığın pençesinde” “”Yine bot faciası “ ölenler,yaralananlar… Tüm bu satırlar akşam saatinde gözünüzün önünden geçiyor ve ardından etkisinden kurtulmak,metanetinizi korumak için mücadeleye başlıyorsunuz.
Çocuk, baba haydi oyun oynayalım mı dese de sağır olmuşuz artık bu sözlere.Ne eşlik edecek bir moral ne de eski kış sohbetlerini tattıracak bir atmosfer var. Kıştan sonra mutlaka bahar gelir muştusu kulağımıza fısıldayınca yeniden ümit tarlalarında bir yeşerme başlıyor.Filizlenen umut tohumlarının yeşermesi canlandırıyor ruhumuzu da. Gecenin en karanlık anı güneşin doğuşuna en yakın zamanda imiş. Güneş doğuyor mu yoksa?
Evet,gecenin de mademki mutlaka sabahı vardır ,doğacaktır demek.Hem de altın sarısı telleriyle cömertçe üzerimizde dolaşacaktır. Sabah kalktığımızda “selamün aleyküm” deyişimizle karşımızdakinin selametini yoktan var eden Yüce Rabbimizden dileyerek mesajımızı herkese karşılıksız sunacağız.
Selam demek kurtuluş demek.Selam korunma demek,sıcaklık demek.Hiç renk ,ırk,dil,din ayrımı yapmadan herkese ve her kesime tebessüm yağdırarak ,sevgi fışkırtarak gülen gözlerle sarılacağız. Yüzlerde çiçekler açacak,gözlerde ışıltı başlayacak.
Sevgiyi ve hoşgörüyü ısmarlayarak sen ben demeden.Yakında çok yakında. Bunları kim mi yapacak? Siz yapacaksınız.Başka kahraman beklemeye gerek yok.En büyük kahraman sizsiniz.
Haydi elini uzat,iyiliği uzat. Kötülük acısından kıvransın dursun. Dayanışmayı uzat,hasetlik çileden çıksın.Kendi kendini ezsin. Işık saçın,karanlık yok olsun. Şair’in deyimiyle;
Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
…
Vesselam…