Siyasi propagandalar başladı. Müzikler, anonslar, mitingler… Had safhaya çıkmak üzere. Demokrasilerde kurallar dâhilinde olağan bir durum tabiî ki bu. Siyasi partilere veya bağımsız adaylara yalnız şunu göz önünde bulundurmalarını tavsiye ederim:
Sakın hafta sonlarında milletin uyuyakaldığı sabahın erken saatlerinde tanıtım şarkılarını, türkülerini veya anonslarını yapmasınlar. Zira kimse uykudan gürültüyle uyanmak istemez. Yine de serbesttir herkes, isteyen istediği saatte başlatır propagandasını, kimse engelleyemez. Lakin vatandaşın 7 Haziran’da paravanın arkasına geçip kime oy vereceğini unutmasınlar bence.
Geçenlerde bir arkadaşım mahallelerindeki bir fırından şikâyet ediyordu. Fırıncının, ekmeği uzatırken parmağını tükürüğüne sürerek kâğıdı uzatmasına tahammül edemiyorum, dedi.
-Nasıl olacak peki, dedim.
-Su stampası bulundursun, dedi. Haklı bence.
Fırıncılar Odası ve Belediyeler bu konuda eğitim ve uyarı verebilir.
Apartman kuralları herkes için önemlidir. Köy ve köylünün hayatı da önemlidir. Fakat unutmayalım ki köy yaşantısı köyde güzeldir, şehir hayatı şehirde güzeldir.
Herkes taze yumurta, süt ve sac ekmeğini düşler.Nefis çekti diye apartmanın bahçesinde koyun kuzu besleyecek hali yok ya..ya da sac ekmeğini de apartmanın bahçesinde yapacak değil ya …
Yapanlar oluyormuş maalesef.. sonra da kente uyum sorunu başlar tabii.Kurallara uymak hepimiz için önemli.
Trafikte araç kullananlara da bir hatırlatma:
Lütfen eliniz her saniye klaksonda olmasın. Yolda yaşlısı, hastası var. Sadece onlar mı rahatsız olur? Sağlıklı, dinç insan bile o iğrenç klakson sesini duyunca bir tuhaf oluyor.
Lütfen çevre temizliği yanında gürültü temizliğine de uyalım.
Urfa’da sosyal hayattan şikâyet edenlere bir iki sözümüz var:
Urfa’ya haksızlık yapıyorsunuz. O kadar güzel etkinlikler yapılıyor ki bu memlekette hepsine yetişmeniz mümkün olmuyor. Hangisine gideyim diye kararsız olduğumuz anlar bile oluyor. Şiir, müzik, tiyatro, sinema ve daha nice alanlarda… O açıdan hakkını yemeyelim bence.