Yıkılan hayaller…

Sanır mısınız kendi varlıklarını sonsuzlaştırma gayesi ile hareket edenlerin yıkılan hayalleri imar etmelerinin mümkün olacağını?

Ancak insanlığa hizmet edenlerin muvaffak olması umulur bu güzellik ve iyilikle dolu davranışlara.

Ve bu kişilikler, bir başkasının derdine çare, yarasına merhem olma telaşı ile kendilerinden önce insanlığın çıkarı için savaş verip muradına eren kimselerdir.

Çok olmanız size güven vermesin, çok olmanın bir faydası yoktur aslolan “bir” olmaktır. İnsanlığı hidayete erdirecek olan budur.

Haince yapılan savaşların cezasını kaybolan hayatlar verecektir, bizler o hayatların yanında olduğumuz sürece, insanlığımızı yitirmediğimiz sürece..

Böylece yıkılan hayallerin yüreklerine su serpebilelim ve kalplerinde ki öfkeyi giderelim.

Tükenmez güzelliklerle dolu bu toprakların büyük mükafatı ona büyük sevgili olabilenlerin olmuştur ve olacaktır.

Şüphesiz göklerle yerin yaradılışında ki gaye insanları korumak içindi, henüz kendimizden koruyamazken dünyayı…

Biriktirilen mallar değil, insanlığı huzura erdirecek olan “paylaşmaktır”.

Bundan hoşlanmayacaksınız biliyorum, biriktirilen altın ve gümüşlerle bir acıyı dindiremiyor iseniz her geçen gün daha da küçülmüş olduğunuzu göremezsiniz.

Eğer toplanıp Ülkenin huzurunu kaçırmak isteyenlerle savaşmazsak, söndürülen hayatlar ebediyete kadar sürecektir..

Birlik olmada kalplerinde şüphe ile bocalayıp duranlar bilmeliler başka Türkiye yok!

Tek derdimiz her gün varlığımızı devam ettirmek olmamalı, insanlığı yokluğa sürüklemek isteyenlere karşı dururken, başımızı sokacak bir mağara bir delik aramamalı, orda başımızı dik tutmak kolaydır.

Bütünlüğümüzü bozmak isteyen kalpler parça parça olmadıkça, yüreklerinde filizlenen bu kötü tohumlar kendi sonlarını getirmek için büyüyecektir.

Unutulmamalı bu Ülke hiçbir zaman kolay ganimet olmadı, olmayacaktır.

Sevgiyle