İstanbul Şişli'de 31 Ekim tarihinde 6 yaşındaki şirin Elmaz Hanilçi'yi Feriköy Mezarlığı'na götürerek cinsel istismarda bulunduktan sonra eşarpla boğarak öldüren kağıt toplayıcısı Mustafa Örün'ün İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "Suçu gizlemek, delilleri yok etmek ve yakalanmamak amacıyla çocuğa karşı kasten öldürme", "cinsel amaçla çocuğu karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "Çocuğun cinsel istismarı" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 6 yıldan 39 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşma salonunda Hanilçi'nin annesi, babası, tarafların ve Aile Bakanlığı ile İstanbul Barosu'nun avukatları hazır bulunurken sanık Mustafa Örün tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGİS ile bağlandı.

MAHKEME BAŞKANINA SORDUĞU SORU "PES" DEDİRTTİ

Mahkeme başkanı, iddianameyi okuduktan sonra sanığa savunmasını sordu. Sanık Mustafa Örün, "Ne diyeceğimi bilmiyorum" dedi. Mahkeme başkanı, "'Ne diyeceğimi bilmiyorum' ne demek. İddianameyi özetledim. Hakkındaki iddiaları biliyorsun" diyerek tepki gösterdi. Sanık Örün, "11 aydır cezaevindeyim. Verilecek cezadan bu süre düşecek mi?" diye sordu. Mahkeme başkanı ise, "Henüz bir ceza almadın. Şu anda yargılamanı yapıyoruz" dedi. Sanık daha sonra, "İddianamede okuduğunuz gibi. Ne anlatacağımı bilmiyorum." dedi.

 

İTİRAF ETTİ

Sanığın savcılıktaki ifadesini okuyan mahkeme başkanı Örün'ün, "Olay günü kız çocuğu yanıma gelerek benden para istedi. Bende para olmadığını söyledim. Bana hakaret etti. Ben de sinirlendim. Feriköy Mezarlığı'na kadar benimle beraber yürüdü. Benden tekrar para istedi, ben yine bende para olmadığını söyledim. Kız çocuğu yine bana hakaret etti. Ben de sinirlenerek yanındaki eşarbı kız çocuğunun ağzına soktum." dediğini aktardı. Mahkeme başkanı sanığın ifadesinin devamında Şirin Elmas Hanilçi'ye cinsel saldırıda bulunduğunu ve sonrasında ise aynı eşarpla boğduğunu itiraf ettiğini söyledi.

Başkan Gülpınar Gazetecilerin gününü kutladı Başkan Gülpınar Gazetecilerin gününü kutladı

"İDAM İSTİYORUM BU CANİ İÇİN"

Şirin'in babası İbrahim Hanilçi, olay günü denetimli serbestlik nedeniyle adliyede çalıştığını söyleyerek, "Eşim o gün kızımın kaybolduğunu söyledi. Kızımızı aradık daha sonra iki kez karakola gittik. Ertesi sabah karakoldan bizi aradılar, bu katilin kızımı öldürdüğünü öğrendim. Sanıktan şikayetçiyim." dedi. Şirin'in annesi Yeter Hanilçi, göz yaşları içinde verdiği beyanda, "Elektrik faturasını yatırmaya gitmiştim. Döndüğümde bu cani kızımı götürmüş. Kızımı zorla mezarlığa götürüp öldürene kadar... Benim evladımı katletmeye hakkı yok, 6 yaşındaki kızımı katletmeye hakkı yok. Göz yaşım dinmiyor. İdam istiyorum bu cani için. Şikayetçiyim." diye konuştu.

AKIL SAĞLIĞI RAPORU TALEBİ REDDEDİLDİ

Aile Bakanlığı avukatı, sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğine yönelik beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini ve üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. İstanbul Barosu adına duruşmada bulunan avukat ise, Diyarbakır'daki Narin cinayeti davasında Diyarbakır Barosu'nun katılma talebinin kabul edildiğini hatırlatarak, Şirin cinayeti davasında da İstanbul Barosunun katılan olarak dahil edilmesini talep etti. Savcı, sanık avukatının müvekkili için talep ettiği akıl sağlığı raporu konusunda ise dosyanın esasına katkı sağlamayacağı için reddine karar verilmesini istedi.

Mahkeme başkanı, suçtan zarar görme ihtimallerine binaen aile ve Aile Bakanlığı'nın katılma taleplerini kabul etti. İstanbul barosu ile diğer derneklerin katılma taleplerini, doğrudan suçtan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddetti. Mahkeme, sanık avukatının akıl sağlığı raporu alınması talebini de reddetti.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 51 YIL HAPİS

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mustafa Örün'ü, hiçbir indirim uygulamadan "Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırıldı. Sanık hakkında, "Cinsel saldırı" suçundan 30 yıl, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan ise, 21 yıl hapis cezası kararı verildi.