İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2024 yılının ilk 6 ayında iş cinayetlerine ilişkin rapor yayımladı. Rapora göre, yılın ilk altı ayında en az 878 işçi, yaşamını yitirdi.
Raporda, Ocak ayında 161, Şubat’ta 149, Mart’ta 124, Nisan’da 165, Mayıs’ta 142 ve Haziran’da ise 137 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
İş kollarının açıklandığı raporda ise, İnşaat, yol iş kolunda 224 işçi; tarım, orman iş kolunda 141 işçi, taşımacılık iş kolunda 103 işçi; konaklama, eğlence iş kolunda 63 işçi; belediye, genel işler iş kolunda 49 işçi; metal iş kolunda 45 işçi; ticaret, büro, eğitim, sinema iş kolunda 41 emekçi; madencilik iş kolunda 40 işçi; gemi, tersane, deniz, liman iş kolunda 24 işçi; savunma, güvenlik iş kolunda 18 işçi; enerji iş kolunda 16 işçi; sağlık, sosyal hizmetler iş kolunda 15 işçi; gıda, şeker iş kolunda 14 işçi; petro-kimya, lastik iş kolunda 13 işçi; tekstil, deri iş kolunda 12 işçi; ağaç, kâğıt iş kolunda 24 işçi; çimento, toprak, cam iş kolunda 11 işçi; banka, finans, sigorta iş kolunda 1 işçi; çalıştığı iş kolu belirlenemeyen 36 işçi yaşamını yitirdi.
Raporda ayrıca iş cinayetlerinin yoğunlaştığı iş kollarının inşaat, tarım ve taşımacılık olduğu vurgulandı.
Raporda bu iş kollarına ilişkin, “Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu iş kollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor” denildi.
İSİG Meclisi'nin raporlarında kullandığı bazı kavramlara dair hatırlatmalar
• Türkiye yasaları “iş sağlığı” kavramını kullanıyor. İSİG Meclisi’ne göre bu kavram işçinin değil işin sağlığını yani işletmenin verimliliğini, kârlılığını hedefleyen bir anlayışı ifade ediyor. “İşçilerin sağlığı her türlü ekonomik çıkardan, büyümeden önce gelir” diyen İSİG Meclisi bu nedenle “iş sağlığı” yerine “işçi sağlığı” kavramını kullanıyor.
• Temel kriterleri “bütün iş kazalarının önlenebilir olduğu”. İşçi ölümlerinin önlenebilir olması yüzünden yaşananları “iş kazası” değil “iş cinayeti” olarak tanımlıyor.
• İSİG Meclisi, kısıtlı imkânlarla derlediği iş cinayetleri raporlarında, işçi ölümlerinin bir kısmına ulaşarak kayıt altına alabiliyor. Bu yüzden raporlarda “en az” vurgusunu yapıyor. Bu kısıtlılığa rağmen ulaştıkları iş cinayetleri sayısı SGK verilerinden fazla.