Türkiye yolgeçen hanına mı döndü?

Yazının başlığındaki sorunun cevabını Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal D/CNN Türk ortak yayınında “Türkiye yolgeçen hanı değil” diyerek verdi. Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi rakamlar da Türkiye’nin sınırlarından her isteyenin elini kolunu sallayarak geçemediğini gösteriyor.

Dünyada 2020 rakamlarıyla tam 70 milyon 800 bin insan zorla yerinden, yurdundan edilmiş durumda. Bu insanların neredeyse tamamının hayali Batı ülkelerine gitmek. Batı’ya giden yol da Türkiye’den geçiyor. Bu kadar büyük bir göç akınına uğramamızın temel sebebi bu.

Türkiye yıllardır büyük bir göç dalgasına karşı askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, bürokratıyla olağanüstü bir mücadele veriyor. 

2019’da sınırlarımızdan girişi engellenen yabancı sayısı 442 bin 800. 2020 yılında 505 bin 375… 2021 yılının ilk altı ayında ise 267 bin 638. Sınırları yolgeçen hanına dönen bir ülke bu kadar düzensiz göçmeni engelleyebilir mi?

Bu rakamlar İran ve Afganistan kaynaklı yeni ve anormal bir göç dalgasının Türkiye’ye girmediğinin ispatı. Ve sınırlarda alınan tedbirlerin sonuç verdiğini, yakalanan göçmen sayısının da arttığını gösteriyor.

Düzensiz göçle mücadele pandemiye rağmen hız kesmedi. 2020’de 122 bin, 2021’de ise şu ana kadar 77 bin 389 düzensiz göçmen yakalandı. Malum Afgan göçmenler şu sıralar çok popüler. Onların rakamlarıyla devam edelim. 2019’da 201 bin 437, 2020’de 50 bin 161, bu yıl 32 bin 727 Afganistan uyruklu düzensiz göçmen yakalandı. Ve ülkelerine yollandı. Bu rakamlar Türkiye’nin Avrupa’nın toplamına eşit bir geri gönderme kapasitesine sahip olduğunu ve dünyanın en büyük geri gönderme operasyonlarına imza attığını gösteriyor.

Düzensiz göçle mücadele karada olduğu gibi denizde de 7/24 devam ediyor. İnsan kaçakçılığı yaparken yakalanan organizatör sayısı 553.

Bugün itibariyle Türkiye’deki Suriyeli sayısı 3 milyon 692 bin 837. Ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı 455 bin 539.

Türkiye kendi dışında gelişen bu göç dalgasına karşı sürekli tedbir almak zorunda kalan bir ülke. Cumhuriyet tarihi boyunca bir dikenli telin dahi çekilmediği sınırlara duvar çekiyor bu ülke. 911 kilometrelik Suriye sınırının 837 kilometresinde güvenlik duvarı ve devriye yolu tamamlandı.

İran sınırında Ağrı ve Iğdır illerini kapsayan bölümde 125 kilometre devriye yolu ve güvenlik duvarı yapıldı. Yine İran sınırının Van-Hakkâri bölümünün 19 kilometrelik bölümünde duvar ve yol çalışması tamamlandı, 87 kilometrelik kısımda çalışmalar devam ediyor. Bunlara ek olarak sınır güvenliğini sağlamak için 575 km. aydınlatma, 78 km. enerji nakil hattı, 93 km. tel/çit-panel çit sistemi, 153 km. alanda kamera ve termal algılayıcı sistemler devreye alındı. Sınırın öbür tarafında ise İHA’lar sürekli gözetleme görevi yapıyor.

Türkiye’nin sınır güvenliğinin olmadığını iddia edenlere anlatacak daha çok güvenlik tedbiri var ama yerimiz dar. Kimse oy uğruna bu büyük mücadeleyi veren fedakâr güvenlik personelinin moralini bozmasın. Kimse canlarını kurtarmak için Türkiye’ye sığınan mazlumları hedef gösteren, küçücük çocukların yaralanmasına sebep olan provokatörlerin kışkırtmalarına gelmesin. Türkiye bu meseleyi de çözecek. 

ABD’NİN SİHA ALERJİSİ BOŞA DEĞİL

ABD Kongresi’nden 27 senatör, Türkiye’de üretilen SİHA’ları ABD Dışişleri Bakanı Anthony Bilinken’e şikâyet etti! Fıkra, pardon haber bu cümleyle başlıyor.

Blinken’e ortak mektup yazan senatörler “SİHA üretimi durdurulsun, ihraç edilmesi engellensin, çünkü Türkiye caydırıcı güç haline geliyor” buyurmuş!

Akıllı senatörün hali başka oluyor. Adamlar, Türkiye’nin savunma sanayiinde nereden nereye geldiğini görüyor ve önlem almaya çalışıyor. Darısı SİHA’ların piknik yapan insanları vurduğunu savunan bizim vekillerin başına.

ABD’nin dünyanın farklı ülkelerinde 23 drone üssü var. Bunlar sadece bilinenler, gerçek rakam muhtemelen daha fazla. Bu üsler çoğunlukla ABD Hava Kuvvetleri tarafından işletiliyor ve CIA ile anlık bilgi paylaşımı yapıyor. ABD Hava Kuvvetleri bu üslerin bulunduğu ülkeleri ve sayılarını soranlara “Gizlilik içerdiği için açıklama yapamayız” yanıtını veriyor. ABD bu üsler sayesinde bölgede istediği gibi at koşturuyor, uçan kuştan haberdar oluyor. Bazı kuşları da istediği ülkenin üzerine salıveriyor. 

Sam Amca’nın kurduğu bu istihbarat ağının bir benzerini İHA/SİHA teknolojisinde gösterdiği ilerlemeyle Türkiye kurmuş durumda. ABD’li senatörler boşuna mı “Türk SİHA’ları bölgeyi istikrarsızlaştırıyor” tezini savunuyor! İstikrarsızlaşan bölge değil ABD’nin bu coğrafyada kurduğu düzen aslında.

Artık Coni bölgeden ne kadar istihbarat toplayıp CIA ile paylaşıyorsa, Mehmetçik de o kadar istihbarat topluyor, gerekli yerlerle bilgi paylaşımı yapıyor. Sonuç: Sınırın ötesinde bile BBG evi gibi izlenen teröristler ya nokta atışı ile etkisiz hale getiriliyor ya da paketlenip alınıyor.

ABD bizim SİHA’lara ayar olmasın da ne yapsın?