TOKİ’YE KARŞI TOPLU EYLEM

Trilyonlarca paranın döndüğü TOKİ işlerinde kim neyin peşinde diye anlamak yerine, TOKİ’nin yaptığı konutlarda yaşayanların sorunlarını gündeme getiren bir gazeteci olmak insanı üzüyor.

TOKİ işlerinde kim neyin peşinde diye sormak da gazeteciliğin gereği.

Öyle ya, TOKİ bir işi ihale ederken yeterlilik arar, teminat alır, imalata göre hak ediş öder, imalat için verilen süre sonunda ek süre verir ve bu sürede eksiklik giderilmezse yüklenicinin teminatı bozularak iş yeniden ihale edilir. Verilen teminat ile eksik bırakılan iş tamamlanır. Bu işler yapılırken vatandaş mağdur edilmez. Devlet kurumunun işleyişi normalde bu şekildedir.

Ama iş Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’ne gelince uygulama değişiyor mu? Bunu irdelemek gerekiyor. İçinde yaşamaya başladığımız Şanlıurfa Gazeteciler Sitesi’nde dönen dolaplara bakınca insanın aklına her şey geliyor.

TOKİ’nin ihale ettiği bu inşaat; 7 blok, 229 daireden oluşuyor. 7 Blokta 14 asansör, 7 yangın ve gaz alarm cihazı, yönetim ve kapıcı daireleriyle birlikte 260 dairede yer alması gereken 260 adet yangın ve gaz dedektörü olması gerekiyor. Hiç biri yok. Dairelerin çelik kapılarından, iç kapılara kadar her şey yapım şartnamesinde yer alanların aksine yapılmış. Mutfak, banyo, tuvalet ve balkonlarda su yalıtımı yapılmamış. Ne kadar kırık tuvalet taşı varsa bu sitedeki evlere monte edilmiş. Ahşap parkeler 5 milimetrelik MDF tabaka olarak yerlere serilmiş. Merdivenlerde süpürgelikler bile yapılmamış. Bodrum katlarda duvarlardan ve zeminden çıkan sular bir yana, inşaat atıklarıyla bu katlardaki su giderleri de tıkalı bırakılmış. Asansör olmadığı için 10 kat binaya çıkıp inmeye çalışan yaşlılar, çocuğunun evine gidemeyen anne babalar var bu sitede.

Sitedeki tüm eksiklikler yönetim tarafından defalarca TOKİ’ye bildirilmesine rağmen hiçbir şey yapılmıyor. Üstelik, kesin kabulün yapılıp yapılmadığı da açıklanmıyor. Müteahhit firma ile görüşen yönetim, aylardır her eksikliğin yapılacağını söylese de yapılan bir şey yok.

İşte bu nedenle sormak gerekiyor. TOKİ yetkilileri, bu kadar insanı mağdur eden müteahhidi ne için koruyup kollamaya devam ediyor?

Burada yaşayan insanlarla görüşüyoruz. İnsanların sabrı taşmış. Haklarını alabilmek için medeni şekilde yönetime bildirdikleri halde bir sonuç alamadıklarını, bundan sonra toplu eylemler yapmaya karar verdiklerini açıklıyorlar. Oysa bu bizim toplumumuzun yapacağı iş değildir. Toplumumuz medeni şekilde talebini dile getirir ve karşısındaki de medeni şekilde o talebi hak ölçüsünde yerine getirir. Bu olmadığı zaman ise topluluk eylemlerine başvurmak zorunda kalır.

Bu vesile ile TOKİ Başkanı Sayın M. Ergün Turan’a sesimizi duyuralım. Milyonlarca insanı mutlu yuvalarına kavuşturan bu kuruluşun itibarını zedelemeyin. İnsanların devlete olan güvenini sarsmayın. Şanlıurfa Karaköprü 229 konut projesindeki ihmalleri lütfen ortadan kaldırın.