Tedbirler kaderimizi belirleyecek

Göreceksiniz, Bakanlık rakamları açıklayacak, Şanlıurfa en az Coronavirüse yakalanan il olacak. 

Gözle görmediğimiz bir virüs hayatı nasıl değiştirdi?

Sağlıkta olağanüstü hal diye anlayabileceğimiz “pandemi” kararı ile tüm dünya olağanüstü kararlar aldı.

Ülkeler sınırlarını kapattı.

Okullar kapatıldı, evde eğitim başladı.

Şehirlerarası seyahatler kısıtlandı.

Birçok şehir ve mahallede karantina uygulaması başladı.

Çalışma hayatına dair yığınla yeni düzenleme getirildi.

Teknolojik gelişmelerle 2000’li yılların başından itibaren sık sık gündeme gelen uzaktan çalışma sistemi hayata geçirildi.

Risk grubunda olan 65 yaş üzeri vatandaşlarla kronik rahatsızlığı bulunanların sokağa çıkması yasaklandı.

Vatandaşların toplu halde bulundukları tüm yerlerin faaliyetleri durduruldu.

Koronavirüs salgın riski nedeniyle, acil olmayan rahatsızlıklar için hastaneye başvurulmaması isteniyor.

Aslına bakılırsa koronavirüs, insanlığa çok şey öğretti.

Alınan tedbir kararlarının çoğu, tüm insanların normal hayatlarında uyması kurallardan başka bir şey değil. Bir tek sorun, sosyal hayatta sürekli birbirine yakın olan insanların sağlıklarını koruma endişesi ile bir süre daha bireysel yaşamak zorunda kalması. Bu durum da daha çok öze dönme, ruhunu dinleme, kendi ailesine daha çok zaman ayırma anlamında olumlu karşılanabilir.

Tüm tedbir kararlarına rağmen bir de umursamazlar yok mu?

Bana bir şey olmaz deyip, kaderimde ne varsa o olur diyenler!

Oysa tedbir almak da kaderdir.

İnsan biraz da kaderini kendi kararlarıyla belirler.

Tüm dünyanın kaderini, şu anda alınan tedbir kararları belirliyor.

Şanlıurfa’nın kaderini de başta ilin idarecileri olmak üzere halkın kendisi belirleyecek.

Şanlıurfa’da Vali Abdullah Erin öncülüğünde oluşturulan kurulların aldığı kararlara baktığımızda, iyi ki bu virüs salgını başlamış diyebileceklerimiz de var. Elbette virüs salgınının bir an önce sona ermesini diliyoruz. Ancak başta söylediğimiz gibi, virüs salgını nedeniyle hayatımızda değiştirmemiz gereken birçok alışkanlığı, bu vesile ile gerçekleştirmiş olduk.

Şehrimizde çok önemli bir sosyal faaliyet olarak süregelen taziye geleneğine, virüs salgını nedeniyle bir süre ara verilmiş oldu. Salgın sonrası ise bu gelenek, yeni kurallarla devam edecek. Taziye evlerinde halılar olmayacak, yemek verilmeyecek, çay içilmeyecek, kahve ikramları tek kullanımlık bardaklarda yapılacak. Bu düzenlemeler hepimizin istediği ancak uygulayamadığı düzenlemelerdi. Bu illet vesilesiyle yapılan düzenleme, inşallah toplumumuz açısından daha faydalı olacaktır. Yaşı biraz büyük olanlar bilir. Taziye evlerinde daha önceleri sigara bile ikram edilirdi. Taziyesi olanlar her çeşit sigaradan bir tepsiye döker, taziye için gelenlere kahve ve esans ikramından sonra çay ve sigara ikramı da yapılırdı. Kapalı alanlarda sigara yasağının getirilmesiyle bu kötü alışkanlığın önüne geçilmiş oldu. Koronavirüs salgını nedeniyle alınan yeni kararların birçoğu da salgın sonrası hayatımızda kalmaya devam edecek ve daha sağlıklı bir toplum için uygulanmaya devam edecek.

Kişisel temizlikten yaşam alanlarına, toplu halde bulunulan işletmelerden sosyal alanlara kadar her yerde uyulması gereken hijyen kuralları, bundan sonra da hayatımızda olacak.

Şanlıurfa'da coronavirüs testlerince pozitif vaka sayısı 10 civarında olduğunu öğrendim. Bu rakam 2.5 Milyonluk Urfa için oldukça düşük. Amaç bu rakamı aşmamak.  Önlem almak. Ve evde oturmak.

Şanlıurfa'da coronavirüs tedbirlerini erken alan Vali Abdullah Erin ve tüm bürokratlar ile sağlık il müdürü Dr. Emre Erkuş şahsında tüm sağlık camiasına teşekkür etmek gerekir. 

Unutmayın ki!Aldığımız tedbirler kaderimizi belirleyecek.

Evde kal Şanlıurfa