Özellikle son zamanlarda sosyal medya dediğimiz ve yaşadığımız bu çağda sanal âlemde olan, Ortadoğu uzmanı, uzman bir siyaset bilimci, bir o kadar stratejik bilimler profesörü türedi ki bunları örneklendirebiliriz.
Bundan sonrasını Ammar ağabeyimiz ne güzel anlatıyor:
Araştırmayı, okumayı, düşünmeyi ve uygulamayı kaldırıp, eylemin yerine sitemli bir cümle kurmak daha kolay geldi. El ile dil ile gücü yetecek şeylere sadece kalbi ile buğz etmeye getirildik. Cümleyi koyup, altıyla alakalı bir soru geldiğinde “geçen fesbuğa yazdım, twitte de söyledim” gibi acayip acayip cümleler gelmeye başladı. Gören de, sanki BM konseyinde açıklama yaptı zannedecek.
Dostlar, bu sosyal medya adı üzerinde “sosyal medya” bu sitelerin yatırımcıları bu uygulamaları arkadaşlık için kurduklarını söylüyor. Siz onlarca yıllık arkadaşınızı siyasi paylaşımlarını hazmedemediğiniz için oradan silerken gönülden de çıkarıyorsunuz. Kimsenin kimseye saygısı yok bu mecrada. Öncelerde düşüncesini ve fikrini bildiğiniz arkadaşınızla kibar kibar bu meseleleri konuşurken, tebliğ ederken bir yorumdaki muhabbet “sen cehennemde yanarken de bakalım bu yazdıkların aklına gelecek mi” gibi acayip ama çok acayip derecede, saçma bir cümle kurarak bu arkadaşlığı bitiriyorsunuz. Ne o diye sorduğunda “yok bişey ya fesbukda saçma saçma konuştu ben de sildim..!” Saçma olan gerçek, gerçek olan saçma oldu maalesef… Ne hale geldik, getirildik yazık!(Ammar acarlıoğlu)
Boş vakit üzerimizden aşıyor. Evet ama biz sosyal medyaya ayırdığımız vakit kadar üretime vakit ayırıyor muyuz?
Kazandıklarımızı artırmak için mi yoksa bir kişi daha benimle çalışsın da şu işsizlik bir son bulsun için mi çalışıyoruz ya da kazanıyoruz. Sosyal medyadan bakarsak evet biz mükemmeliz, herkes kusurlu… değil mi?
Sosyal medya bir duyuru, bir paylaşım, bir öneri, bir dertleşme mecrasıdır… Siyaset kulvarı değildir, siyasi paylaşım da olur elbet ancak bu, siyaset arenasında bütün imkânın varken sadece sosyal medyadan sananlar klavye kadar konuşurlar.
Medya tahakkümü altına girmiş ve kendisine ait fikirleri olmayan, sosyal medya kadar konuşabilen türemişler adeta hayatı da çekilemez hale getiriyorlar
Yeni medeniyeti, hakikatin beşiğinde farklılıkları zenginlik olarak görenler ve bu zenginlik ile çiçeklerin farklı farklı renkleri gibi birlikte yaşayanlar kurmaya muktedir olacaktır.
Yarınlara umut ile bakmak; aydınlanmış beyinler ve işi zamanından çok olanlar, her gün yeni fikirler peşinde koşarak hayatı ciddiyetle torpilsiz aşabilenler demektir.
Eylem gücünüzü klavyeden biraz uzak tutarak da meydanlarda boy göstermek gereklidir.
Hayalleri ve hayatı sosyal medya olanın da hayalleri net paketi bitene kadardır…