25 yıldır Siyaseti takip eden bir Gazeteci olarak bugüne kadar hayatımda gördüğüm en sönük seçim dönemini bu seçimde yaşıyoruz diyebilirim.
Gerçekten seçim havası denen bir şey yok...
Tüm Partilerin Milletvekili adayları sönük bir şekilde isteksizce çalışıyorlar veya çalışıyor gibi görünüyorlar.
Halkın içine girmiyorlar...
Sadece dernek ziyaretleri, açılışlar, düğünler, verilen ziyafetlerde görünüyorlar. Sosyal medyada olmazsa bu çalışmaları da göremeyeceğiz.
Nedeni ise kendisini garanti görenler nasıl olsa seçileceklerini bildikleri için çok fazla efor sarf etmiyorlar. veya seçimi çantada keklik olarak görüyorlar. Bu söylem tüm partiler için geçerli.
Küskünler ve yerini beğenmeyen adaylar da nasıl olsa seçilmeyeceklerini bildikleri için çalışmıyorlar. Doğal olarak meydanlarda bir seçim havası oluşmuyor.Seçilme şansı olan Milletvekili adaylarının bu kadar kendilerini garanti görmeleri işin diğer garip tarafı. Bilmiyorlar ki! seçim sürprizlere gebedir.
***
Seçim havasının bu kadar yok oluşunun bazı neden ve sebepleri vardır. Herkes kendine göre yorum yapabiliyor. Kimisine göre, ekonomik kriz, kimisine göre normalleşiyoruz, kimisine göre de Millet seçimlerden bıktı. Tüm bu sebepler seçmeni 'seçim havasından 'uzak tutmaya yetiyor.
Adaylık sürecinin başlamasının ardından Urfa'nın tüm ilçelerini ve bazı köyleri gezdim.
İnsanlar çok kararsız. Kime oy vereceklerini bilmeyen büyük oranda seçmen kitlesi var.Anket yapmaya gerek yok, içi boş vaatler sunmaya da gerek yok. İnsanların kafası karışık. İşsizlik, seçim sonrası Türkiye'nin durumu. HDP barajı aşmazsa Türkiye'nin sonu ne olacak endişesi. HDP barajı aşarsa Koalisyon hükümeti istemeyen sermaye sahiplerinin kuşkuları seçmeni kararsız kılmaya yetiyor.
Mesleğim gereği her parti görüşü olan insanlarla oturuyorum, konuşuyorum, Aşiret oylarının artık yok hükmünde olduğu Urfa'da kim hangi partiye oy verecek onu kestirmek biraz zor. Urfa'nın Kuzeyi ile Güneyi, Doğu ile Batısında beklenmedik sonuçlar sandıktan çıkacaktır...
Şanlıurfa'da bir önceki seçime dönersek...
2011 Genel seçimleri öncesi Şanlıurfa kamuoyunda bir Bakan beklentisi vardı.
Dönemin Başbakanı Erdoğan'la yapılan tüm görüşmelerde Şanlıurfa'ya bir Bakan verilmesi talebi vardı. O tarih öncesi Şanlıurfa siyasetinde birlik-bütünlük yoktu. Bunun farkında olan Erdoğan,kabinenin en aktif Bakanı olan Faruk Çelik'i liste başı olarak Şanlıurfa'ya yazmıştı. Faruk Çelik'in Urfa'dan aday gösterilmesi bir süre sonra toplumda kabul görmüş ve çok renkli bir seçim heyecanı yaşanmıştı. 2011 seçimlerinde başarılı bir SKM ekibinin oluşması, yapılan çalışmalar, anında yerine getirilen çözümler, hizmetler yaşanan birliktelik, Bakan Çelik, Kasım Gülpınar, ve diğer Milletvekillerinin gece-gündüze demeden çalışmaları 400 proje taahhütnamesi seçmen tarafından benimsenince sonuç olarak 10 vekil TBMM'de AK Partiyi temsilen seçilmeyi başarmıştı. Faruk Çelik'in başarısı olarak gösterilen 2011 seçimlerinin ardından Başbakan Erdoğan ilk Bakanlar kurulu toplantısında tüm Bakan arkadaşlarına dönerek 'Şanlıurfa için Faruk Çelik neyi talep ederse geri çevrilmeyecek' talimatı verilecekti. Geride kalan süre içerisinde Şanlıurfa'ya gelmeyen Bakan kalmadı. Ulaşım, Tarım, Eğitim, Sağlık ve Turizm alanında tam 14 Katrilyon harcama yapıldı. önemli projeler gerçekleşti. Yapılan hizmetlerin karşılığında ise 2014 seçimlerinde BŞB Başta olmak üzere 10 Belediye kazanıldı.
Bakanlık tabi çok büyük avantaj, bir Bakanın yaptırım gücüyle bir milletvekilinin yaptırım gücünü kıyaslamak mümkün değildir. Tabi Faruk Bey gibi siyasetin içerisinde gelen, siyaseti çok iyi bilen, pratik zekâlı, çözüme odaklı bir Bakanın Urfa'ya gelmesi ayrı bir şans oldu. Necmettin Cevheri' den sonra Urfa altın çağını Faruk Çelik döneminde yaşamıştır. Son bir yılda bazı kesimler tarafından oluşturulan 'Urfalı Bakan' algısı sonucunda Bakan Çelik'ten yararlanamadığımızı da ifade etmek isterim. Urfalı algısı oluşturanlara sesleniyorum. 'Neden 100 yıldır sizin Urfalı Vekilleriniz Ceylanpınar'ın tapusunu,Göçerlerin arazi sorununu çözemedi'... İyisi ile kötüsü ile Urfa'ya verdiği emek ve hizmetlerden dolayı Bakan Faruk Çelik'e teşekkür etmek gerekiyor ve Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim, Urfa Faruk Çelik'i çok arayacaktır.
***
Faruk Çelik'in yerine Abi olarak Urfa'ya liste başına yazılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Nebati'nin partisi adına seçime bir heyecan katmadığı konuşuluyor. Bu algı çok doğru. Sayın Nebati'nin yapması gereken tek şey var. ' Padişahım sen çok yaşa' dalkavukluğu yapan ekipten kurtulması ve seçim stratejisini değiştirmesi lazım. Nurettin Nebati'nin AK Partide ki gücünü çok iyi biliyorum. AK Partinin İktidarının devam etmesi durumunda tıpkı Faruk Çelik gibi önemli işler ve hizmetler yapacağından şüphem yok. Ancak Urfalı olan Nurettin Beyin, Urfa'yı ve Urfalıları çok iyi tanıması ve herkesimden insanları dinlemesi gerekiyor.
Başbakan Davutoğlu hafta sonu Urfa'ya geldi. Miting beklentilerin üzerinde güzel geçti. Bu tek başına seçime heyecan katmayacaktır. bu hafta sonu HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ta gelecek. Ardından Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'de Şanlıurfa'ya gelecek. Ancak seçim atmosferini ısıtacak olan tek isim ise Cumhurbaşkanı Erdoğan olacaktır. Erdoğan gelmeden Urfa'da ki seçimin tadı-tuzu olmaz. Erdoğan'ın gelmesi ile artık seçim havasını yakalamış olacağız.
Şanlıurfa'da huzur, barış ve kardeşlik mesajları ile devam eden seçim atmosferinin şenlik havasında tamamlanması dileği ile tüm siyasi parti adaylarına başarılar dilerim...