Onları unutmamalıyız

Ülkemizde her yıl 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan Yaşlılar haftası etkinlikleri kapsamında   Şanlıurfa Büyükşehir Belediyemiz tarafından organize edilen YEŞEREN ÇINARLAR projesi kapsamında çok sayıda yaşlı büyüklerimiz  Engelli koordinasyon merkezinde bir araya geldiler.

 

Bölgenin en büyük engelli koordinasyon merkezinde yapılan etkinlikte yaşlılar belki de ilk kez hayatlarında bu kadar eğlenme imkanını buldular.  Bugün Yaşlılar haftası nedeniyle, biraz unutmaya göz yumduğumuz yaşlıları ve yaşlı olacağımızı yazmak istedim.

Yaşlılarımız geçmiş ile günümüz arasında köprü kuran, gelenek ve göreneklerimizi, kültürümüzü yarınla taşımamızı sağlayan en büyük hazinemizdir... Yaşlanmak demek, hayatta çok şey görmek, tecrübe , Tarih, Kültür ve sanat demektir...  

Unutmamalıyız ki, kendi varlığımız ve çocuklarımızın geleceği ne kadar önemliyse, yaşlılarımız da bizim için o kadar önemlidir .

Bir ömrün büyük kısmını topluma ve ülkeye hizmetle geçirmiş insanların, yaşlandıkları ve bakıma muhtaç oldukları dönemde ömürlerinin sonuna kadar insan onuruna yakışır bir şekilde yaşama hakları vardır.

 

Bugün yaşlı değerlerimiz Bizim hayatta ki  en kıymetli hazinelerimizdir.

İslam toplumunda ve özellikle Ülkemizde  milletimiz yaşlısına gereken değeri vermiştir. Bu gerçek milletimizin en önemli Örf-adeti ve adeta vazgeçilmez bir  geleneğidir. Bu geleneği yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak görevi de bizlere düşmektedir.  Yaşlılarımızı bir gün değil her gün hatırlamak, onları yalnız bırakmamak gereklidir.

Günlük hayatımızda büyüklere karşı davranışlarımız çocuklarımız için örnek teşkil edecek ve bu güzel geleneğimizin yaşamasını sağlayacaktır. Yaşlılarına gereken önemi vermeyen, onlara sahip çıkmayan, ihtiyaç duydukları sevgi ve saygıyı kendilerinden esirgeyen bir toplumun güven ve huzur içinde olması söz konusu olamaz. Bugün sayısı her gün artan Huzur ve bakım evlerinde yalnız yaşayan Yaşlılarımızın varlığını da unutmamalıyız. Yaşlılarımızın yeri yetiştirip, büyüttükleri evlatlarının evidir.

Yaşlılarımızın sorunlarını çözmek, toplumda hak ettikleri yeri almalarını sağlamak tek başına devletimizin değil, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Günlük hayatı zorlaştıran koşulları yaşlılarımız için kolaylaştırmak, sosyal alanda onlara yardımcı olmak, ekonomik durumlarını iyileştirmek ve kimseye muhtaç olmadan, yaşamlarını sürdürmeleri konusunda bizlere ve gençlerimize büyük görevler düştüğünden, bunun bilinciyle sosyal devlet anlayışı ve toplumsal sorumluluğumuz gereği her türlü çaba gösterilmelidir.  

Yaşlılarımız bizler için tecrübe abidesidir. Onları görünce aklımıza yaşanmış bir tarih gelecek, ömür gelecek, bereket gelecek, sevda gelecek. Bir ülke yaşlısını, gencini, çoluğunu, çocuğunu bir araya getirip kucaklaşabiliyorsa en büyük zenginliğe ulaşmış demektir.

 İnsan ömrünün son dönemini oluşturan yaşlılıkta, geride bırakılan yılların insana kazandırdığı birikim ve deneyim yaşamı zenginleştirmektedir. Hayatının gençlik dönemlerini verimli ve üretken bir şekilde geçirerek sağlıklı bir yaşlılık dönemine ulaşmak herkesin ortak arzusudur.

Yaşlıların deneyim ve birikimlerinin paylaşılması, onların yaşama etkin olarak katılmalarına imkân sağlanması, toplum için ne kadar değerli olduklarını anlamalarını ve yaşama sevinçlerini sürdürmelerinin sağlanması gerekiyor.

Bu duygu ve düşüncelerle, bizleri bugünlere getiren tüm büyüklerimizin “Yaşlılar Haftası”nı kutluyor, yaşama sevinçlerinin artarak daha huzurlu ve sağlıklı devam etmesini diliyor, saygılar sunuyorum.

Son söz,  bir gün bizde yaşı olacağımıza göre, Yaşlılarımızı Huzur evlerine mahkum etmeyelim…