Çiftçilik yaparak geçimini sağlayan karı koca arasında hiç tartışma yapıldığı görülmemişti. Ne hikmetse basit sebeplerden dolayı doğal olarak bir gün büyük bir tartışma çıkıyor.
Kadın:
Sakın ha! Üzerime gelme, seni el âleme rezil eder, hatta çılgına dönersin anlattıklarımla,diyor. Saf ve temiz duygulara sahip koca, şaşkın şaşkın düşünmeye başlıyor:
Allah Allah…! Neyle tehdit ediyor beni karım,bu kin ve nefret kokan sözleri niye söylüyor? Allah’a şükür oysa attığım adımdan eminim, eşim de olsa benimle alakalı gizlenecek bir sırrımız da yok. Neye güveniyor bu? demiş. ….Ve inatlaşma devam etmiş kısa bir süre.Tartışma bir şekilde sona ermiş,ardından hayat kaldığı yerden devam etmiş.
(Bu arada kadın planını uygulamaya kafasına koymuş )
Her gün tarlaya giden kocasından habersiz bir şekilde kasabadan getirttiği birkaç balığı alıp tarlanın saban sürülecek kısmına gömüyor. Ardından eve dönüyor. Belli bir zaman geçtikten sonra beraber çıkarlar tarlaya doğru.Adam her zamanki gibi çift sürmeye başlıyor. O esnada sabanın çıkardığı topraktan balık çıktığını görür.Heyecanla ve sevinçle:
-Hanım,Hanım! Bak balık buldum.
-Bey! Ne balığı, tarlada balık mı olur?
-Bak burada, al bunları hazırlık yap, akşama pişir; beraber yeriz, der. Kadın da söylenenleri dinleyip balıkları alarak eve doğru gitmiş.
… Akşam olunca yorgun olan ve kurt gibi acıkan koca tarladan gelmiş. Lakin evde hiç balık kokusu yok. Sofra da hazır değil.
-Hanım, balıkları pişirdin mi? .
-Ne balığı Bey? Balık mı aldın ki...
-Tarlada bulmuştum ya, diye cevap verir. Kadın:
-Delirdin mi sen, tarlada balık mı olurmuş.
-Yav Hanım bugün elimle torbaya koyup sana verdim ya.Sen ne yapmaya çalışıyorsun,ne yaptın balıkları? Tartışma alevlenince kadın:
- Komşular, ey ahalii! Gelin bakın, kocam delirdi! diye bağırınca konu komşu toplanmış.
Meseleyi öğrenmek isteyen komşularına ve akil(!) insanlara adam:
-“Vallahi billahi tarlada balık buldum dostlar, eve gönderdim ki yiyelim diye. Hanım da, hayır yok böyle bir şey diyor. Beni yalancı çıkartıyor. Beni anlayın ne olursunuz.Balıkları elimle tarladan çıkardım.” dediyse de artık herkesin gözünde tımarhanelik oldu garibanım.
Komşular adam hakkında kararlarını vermişlerdi.”Tarladan balık avladığını söyleyen bir kişinin açıklamasını dinlemeye değmez.” dediler.Herkes dağılacakken eşi:
-Durun, ne yapıyorsunuz, beni bu adamın yanında yalnız bırakmayın. Hastaneye gönderelim. Gönderene kadar da ne olur olmaz bağlayalım da öyle gidin, saldırır maldırır Allah korusun, dedi. Kadının isteği yerine getirilerek evin ortasındaki direğe bir iple adamı bağlarlar. Millet dağıldıktan sonra: -“Gördün mü Bey? Ne dedim sana, istesem böyle yaparım, halka da seni böyle tanıtırım . Bak artık senin hakkında herkes “delirmiş” diyecek.Oysa balıkları ben gömmüştüm tarlaya, eve gelince de çöpe attım. Kedi köpeğe verdim” demiş.
….
Evet sevgili dostlar ,bu hikayeye ekleyecek hiçbir şey bulamıyorum.Sadece bu duayı etmenin gerekliliğine inanıyorum: “Allah bizi, oynanan oyunlardan ve oyunlara alet olan kişilerden korusun!”
Hoşça kalın!