Mart ayını geride bıraktık. Havaların ısınmasını bekleyenler soluğu rahat nefes alacak yerleri gezmeye çalışıyor. Algı operasyonu yapan terör örgütleri halkı eve hapis ederken, bir çok insan gibi inadına dışarıya çıkmaya devam ediyorum. Ailem ile birlikte Urfanın turizm değerleri arasında yer alan Karagül diyarı Halfeti’ye için yola koyulduk.
Halfeti merkezden yaklaşık olarak 120 km. Bu da takriben 1,5 saat sürüyor. Yollar bozuk. sıra gecesi kasetini dinleye dinleye Halfeti'ye vardım... Eski halfetiye varmadan yeni Halfeti’de ki yol çalışmalarından dolayı biraz zaman kaybı yaşadık.
Yaklaşık 12-13 yıl önce Fırat nehri üzerine kurulan Birecik barajı nedeni ile bu bölgedeki bir çok köy, daha doğrusu yaşam sular altında kalan Halfeti son yıllarda popüler. ..Sular altında kaldıktan sonra Yeni Halfeti ve Eski Halfeti olarak bölge ikiye bölünmüş. Benim varış noktam eski Halfeti. Yokuş aşağı inince manzara çok güzel. Ama indikten sonra hayal kırıklığı başlıyor. Dediğim gibi sular altında kalınca birden turizm bölgesi oluvermiş burası. Daha birkaç yıl öncesine kadar Turizmde 1. Derece sit alanı ilan edilen Halfeti elden gitmiş. Tepeye konulan bir otel, işgal edilen sahiller, yollar, kaldırımlar hepsi işgal altında.
Gözde mekanlardan birisi haline gelen Halfeti’de maalesef işletmecilik anlayışı yok. Daha önce il Özel idaresi tarafından yaptırılan tesisler bom boş. Asmalı köprü tehlike saçıyor. Dönemin Kaymakamı Mehmet Keklik Halfeti için büyük bir uğraş veriyordu, şimdi Halfeti kendi kaderi ile terk edilmiş durumda. Yazık çok yazık. Buraya BŞB ekipleri el atmalı, Halfeti doğmadan ölecek…