Düşündürmeliyiz ve üretmeliyiz…Herkes için önemli olan mutlak şeyler vardır. Örneğin hasta olan biri için, hastalığından daha önemli bir şey yoktur.
Yıllardır atama bekleyen ya da iş arayan biri için en önemli sorun, atanmak ve iş bulmaktır.
YGS, KPSS ve benzeri sınavlara hazırlanan adaylar için önemli olan sınavlardır.Liste böyle devam eder gider…
Aslında çözüm bulacağımız alanlar belli ve çözülmeyecek olan alan yoktur. Belkide içimizden gerçekten çözmek gelmediği içindir bu durum? İşte bundan dolayı düşündürmeliyiz…
Düşünmeden yaşayan yığınlar ile yaşamak, hayatın en çekilmez halidir. Hedefleri olmayan, sabitleşen, durağanlığı ile yaşamaya çalışanlar hep mutsuzluk tablosu içindeler. Bu süreçten çıkış yolu bulmak için düşün-dür-meliyiz. Çünkü düşünmek, umutsuz ve mutsuzluktan uzaklaşma hamlesidir.
Giderek artan umutsuz gençlerin umutlarını yeşertecek ekonomik ve sosyal alanlar yaratılmalı, kurulan ve sadece boş vakitleri öldüren betonlaşmaların yerine istihdam yerleri ve iş olanakları yaratılacak, rantsız, fabrika türü iş yerleri açılmalıdır.
Gençler, üniversite okurken “evlililk yapabilme olanakları sağlanarak iffetlerini muhafaza edebilecek olanaklar yaratılmalıdır. Buda bizzat belediye ve diğer yöneticilerin yardımları ile yapılmalıdır. Yoksa parklarda ve köşe başlarında ve sokaklarda müstehcen görüntüler devam eder.Buda sosyal tahribata ve gelecek kuşaklara yansır.
Her akşam izlenen evlilik programları ve dizileri ile yozlaştırılan ve beyinlerine normal bir durummuş gibi gösterilen bu tür medyatik hayat.
Diğer gün, parklarda utanmayacak hale gelmiş ve liselere kadar düşen, el ele dolaşan, ailelerden habersiz, genç kuşakları görebiliyoruz. Herkes kendi çapında namus bekçisi kesilebiliyor.Buda okullarda nasıl bir durum ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Evlilik teşvik edilmelidir. Maalesef aileler, işsiz olduğu için bir çok kişiye evlilik kapılarını kapatıyor. Bu da umutusuzluğu ve farklı yollara sapmayı sağlayan diğer bir durum.
Bulunduğumuz şehir veya yerleşim alanında ne kadar okuma alanları var? Kendinizi geliştirebilecek ne kadar alanlarınız var? Ya da var ise kişiler ne kadar rağbet edebiliyor? Bu da üzerinde düşünülmesi gereken şeylerdir.
Günümüze baktığımız zaman düşünen kişiler olarak sadece kendini düşünenler oluyor. Sadece kendini kurtarmak için savaşıyor. Ancak; kendini düşünenler asla kendilerini kurtaramayacktır. Bundan dolayı birlikte düşünmek zorundayız. Böylelikle başarılar sağlayıp çözümler üretebiliriz.