Şanlıurfaspor Kulübü futbol takımı, yeni sezonda sahalarda olabilmek için bol miktarda para arayışına girmiş.
Duyumlara göre sadece Cuma gününe kadar 1 milyon 400 bin TL ödeme yapması gerekiyor. Sezon boyunca ise şimdilik belirlenen bütçeye göre sadece transferler için ödeyeceği para 4 milyon TL civarında.
Kulüp, bu sezon için yaklaşık 13 milyon liralık bir bütçe planlıyor.
Rakamlar fazla değil, az.
Futbol ile hiç ilgilenmediğim için ne maçlarını, ne bütçesini takip etmem. Ama sadece bu bütçe üzerine bile çok şey söylenebilir. Kaldı ki bu bütçe sadece futbol sektörüne bu ilde harcanan paranın çok az bir kısmı.
Peki Şanlıurfaspor Kulübü bu parayı nereden temin etmek istiyor?
Şehrin gençlerine, spor yaşamına, geleceğine dair zerrece katkısı olmayan böylesi bir uğraş için kimler devreye giriyor?
Elbette ki futbol sektörünün yaşaması için şehrin idarecileri ellerini taşın altına koyuyor ve futbol denen marazın devamı için kamu malını, tüyü bitmemiş yetimin hakkını kulübe aktarmanın yollarını arıyorlar.
Geçmiş yıllarda öyle bir zırvalığa vardı ki bu durum, su faturalarına her ay 1’er TL ekleyerek kulübe destek olma durumuna kadar geldi. O yıllarda bu duruma şiddetle karşı çıkanların başında geldim. Haberlerim, yazılarım bu talebin reddine yönelik oldu ve belediye meclisine gelen bu öneri, duyarlı meclis üyeleri sayesinde reddedildi.
Elbette bu devede kulaktı. Kulübe bugüne kadar kamu kaynakları, başta belediye olmak üzere su gibi akıtıldı. Otobüs hatlarının sayısını bilen yoktur.
Her sezon ilin Valisi, Belediye Başkanları, sivil toplum kuruluşları bir araya getirilip “pamuk eller cebe” deniyor ve milletin parası bir şekilde kulübe aktarılıyor.
Bu paralar aktarılırken yasaların izin verdiği ölçünün dışına çıkarken, bu usulsüzlük de yine kamu görevlileri tarafından kılıfına uyduruluyor!
Kimin parasını kime veriyorsunuz!
Bir şehir futbolda başarılı olamıyorsa bu dünyanın sonu değildir.
Eğitimde, sanayide, sağlıkta, bilimde, tarımda, hayvancılıkta başarı elde edemeyen bir şehir bırakın futbolda da başarısız olsun, kıyamet kopmaz.
Futbola aktaracağınız kamu kaynaklarıyla neler yapılır neler?
Futbol, gençleri zararlı alışkanlıklardan korur, fiziki ve ruhi gelişimi sağlar diye bir yalanın ardına hiç sığınmaya gerek yok. Sahada bir topun peşinden koşan 22 kişiyi izleyerek hiçbir genç zararlı alışkanlıklardan korunmaz. Sadece o saçmalığı izleyerek boş vakitlerini heba eder, gençliği elden gider.
Futbola vereceğiniz maddi desteği,
Öğrencilere burs olarak vermeyi düşündünüz mü?
15 milyon TL ile kaç tane mağdur ailenin hayatı kurtulur düşündünüz mü?
Bu parayı sanayiye yatırırsanız kaç kişi istihdam bulur hesap ettiniz mi?
Bu parayı eğitime harcarsanız kaç okul yaparsınız biliyor musunuz?
Önerileri uzatmak mümkün ancak sözün fazlasına gerek yok.
Bu şehrin idarecileri, Valisi, Belediye Başkanları, sivil toplum kuruluşu başkanları futbola verecekleri her kuruş karşılığında büyük bir mesuliyet ve vebal altına girmektedir.
Binlerce insandan oluşan aileler aşevi kapılarına dizilirken, futbola aktardığınız paralarla kaçının hayatını kurtarabileceğinizi düşünün.
Futbolu spor olarak değerlendirmekten vazgeçmek lazım. Futbol günümüzde marka değeri, oyunları, transfer tutarları vesair büyük bütçeleri ile bir eğlence sektörü olarak değerlendirilebilir. Böyle bir sektöre kamu kaynaklarını aktarmak, bu sektörün yaşaması için çaba sarf etmek ise hoş karşılanmaması gereken bir durumdur.
Devlet, tüm ticari faaliyetlerden, eğlence sektöründen, turizmden, tarımdan, imalattan vergi tahsil edip para kazanırken, futbol gibi bir sektöre neden kaynak aktarsın? Bırakın, futbol kulübü para kazanırsa devlet bundan payını alsın, kazanmazsa yapacak bir şey yok.
Bu vesile ile başta Sayın Valimiz Abdullah Erin olmak üzere, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Nihat Çiftçi, Haliliye Belediye Başkanımız Sayın Fevzi Demirkol, Eyyübiye Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Ekinci, Karaköprü Belediye Başkanımız Sayın Metin Baydilli ile futbol sektörüne kaynak aktaran STK başkanlarımıza bir hatırlatma yapmış olalım: Sizler, devlet büyükleri, idareciler, yöneticiler ve başkanlar olarak futbola ilgi duyabilir, futbolu destekleyebilirsiniz. Şahsi olarak yapacağınız desteklerin zerresine kimsenin diyeceği söz olamaz. Ancak kamu kaynaklarını, yerel yönetimlerin imkânlarını, sivil toplum kuruluşlarının bütçelerini futbol sektörüne aktarmadan önce bir kez daha düşünün. Futbol, bu şehre ne katmıştır? Futbola vereceğimiz kaynakla neler yapabiliriz diye bir daha muhasebe yapın.
Benim futbola vereceğim bir kuruşum yok, verene de sözüm yok. Bu bir eğlencedir, kimse kimseyi zorla eğlendiremez. Fakat kamu kaynaklarını bu sektöre aktarmanın da hiçbir haklı tarafı yok.