Bir yandan pazar yerinde olmadıkları için tedirginlikleri var. Zabıta ha geldi ha gelecek diye korkuyorlar, diğer yandan mallarını sattıkları için utanıyorlar. Köylü bu, bugüne kadar kimseye parayla bir şey vermiş değil. Köyüne gelenin önüne elinde ne varsa koyup ikram eder, misafiri giderken arabasının bağajını doldurur gönderir de tek kuruş almaz. Para almak ayıp sayılır köyde. Ama parasız da olmaz. Neticede yetiştirilen üründen para kazanacak, hayatını sürdürecek. Malı komisyoncuya verse, komisyoncunun verdiği para nakliye parasını kurtarmıyor. Komisyoncuya 1 liraya satılan ürün, pazarda 3 liraya satılıyor. Bu nedenle imkanı olan köylü, arabasının bağajına, arka koltuklarına doldurduğu ürünü getirip şehir merkezinde satmaya çalışıyor.
Zaman zaman bu köylülerle sohbet ederim. Hangi köyden olduklarını, kaç dönüm bağının, bahçesinin olduğunu, geçimini ne şekilde sağladıklarını sorarım. Genelde küçük bağ bahçe sahipleriler. Geçimlerini sırf ürettiklerinden sağlamaya kalksalar açlıktan ölürler. Bu sebeple başka işler de yapıyorlar. Kimi inşaatta çalışıyor, kimi köy işleri yaparak günlük geçimini temin ediyor. Ama çoğu zaman da muhtaçlar. Gururlarından dolayı muhtaç olmadıklarını söyleseler bile çoğu şeyden mahrum oldukları her hallerinden belli.
Bu insanların mahrumiyetini ve mağduriyetini giderebilmek adına köylü pazarları kurulmasını daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik. Bu konuda ilk ciddi girişimi, halkın talep ve beklentilerine anında yanıt veren Eyyübiye Belediye Başkanı Sayın Mehmet Ekinci attı.
Karacadağ Kalkınma Ajansı ile Eyyübiye Belediyesi işbirliğinde düzenlenen “Organik Ürün Semt Pazarı Projesi” bugünlerde tanıtılıyor. Projeye göre Eyyübiye’de kurulacak olan Organik Ürün Semt Pazarı’nda yer kiralayabilecek 15 erkek, 15 kadın girişimci aranıyor. Girişimciler organik gıda, hijyen ve pazarlama eğitimlerinden geçirildikten sonra bu hakkı elde edecekler.
Başvuru kriterleri olarak girişimcilik veya pazarlama sertifikasına sahip olmak, yatırım yapabilecek mali bütçeye sahip olmak, en az lise mezunu olmak, iletişim becerisi yüksek, diksiyonu düzgün olmak gibi hususlar var.
Proje elbette bizim kastettiğimiz köylü pazarlarından uzak. Bu projede sadece organik ürün sertifikasına sahip ürünler satılabilecek şekilde planlama var. Böyle bir pazara da Urfa’da ihtiyaç var ama organik ürün sertifikasına sahip ürünümüz yok denecek kadar az. Organik ürün sertifikası almak uzun bir uğraş ve emek istiyor ki, şu ana kadar Urfa’da nar, zeytin ve Ceylanpınar Üretme Çiftliği’ndeki fıstıktan başka organik ürün bulmak imkânsız. Ancak yine de Urfa için gerekli olan bir projedir, takdir etmek gerekiyor.
Bu vesile ile Eyyübiye Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Ekinci’ye köylülerin sesini yeniden duyuralım. Köylülerimizin çoğu lise mezunu değil, girişimcilik sertifikaları yok, diksiyonları kuvvetli değil, iletişim becerileri zayıf, ürünleri organik sertifikalı değil.
Ama bu insanlar ürünlerini kendileri getirip pazarda satmak istiyorlar. Bunun adına köy pazarı, köylü pazarı ne dersek diyelim. Ama böyle bir projeyi de en kısa zamanda hayata geçirelim.
Tarlasının bir köşesinde yetiştirdiği az miktardaki sebzeyi, evinde beslediği birkaç hayvandan elde ettiği sütü, yoğurdu, yumurtayı satarak geçimini sağlayacak öyle çok köylümüz var ki, böyle bir pazar kurulmasını sabırsızlıkla bekliyorlar. Belki gelip kapınıza böyle bir taleplerini iletemiyorlar. Utanıyorlar, sıkılıyorlar, çekiniyorlar.
Halden anlayan, istemeden ihsan eden büyüklüğünü gösterir. Umarım Sayın Mehmet Ekinci de köylülerimizin bu hallerinden anlar ve çoğunun aklına bile gelmeyen bu projeyi tez zamanda hayata geçirir.