Ey Kötülük!

Ey kötülük!

Nedir senin yüzünden çektiğimiz? Her tarafta senin izin var, parmağın var. Unutma ki böyle devam etmez. Hiç gördün mü iyiliğin kötülük karşısında mağlup olduğunu?

Göremezsin tabi. Kısa vadede sen muzaffermişsin gibi görünse de nihayetinde iyilik, gelip seni silip götürecektir.

Ey kötülük!

Kardeşi kardeşe düşürdün, beyinlere fitneyi fesadı yerleştirdin. Hak hukuku bilmez kişileri çoğalttın. Komşu komşuyla selamlaşmalarını kestirdin.Aşırı itimattan kapıların yirmi dört saat açık olduğu bir yeri korku ve güvensizlikten etrafı demir parmaklarla çevrili hale getirttin.Kimsenin kimseye ne güveni kalmış ne iyiliği.Bize ne oldu demeye başladı herkes.

Ama sen durmadan küfrü arttırdın,riyayı çoğalttın,şiddeti yerleştirdin.

Ne gözü doymaz bir şeymişsin. Canlar cananlar gitti, gözyaşı her gün aktı. Sen devam ediyorsun kinini, nefretini aşılamaya.

Unutma ki her gecenin bir sabahı vardır. Bu gecenin de mutlaka sabahı olacaktır. Güneş açtığında saçtığın pislikleri herkes görecek ve dönüp sana “neden bunları musallat ettin başımıza, neden bunları mubahmış gibi bize dayattın?” diyecek.

Sen kis kis bıyık altından gülsen de, yaydığın ayrılık tohumlarının filizlenmesini beklesen de unutma iyilik de durmayacak ve vazifesini yapacaktır. Firak tohumlarını, yeşermeden toprak altında çürütecektir.

Ve sonra aynı sofrada oturup aynı lokmayı paylaşacak herkes, küfürleri bir yana atıp tebessümü sunacaktır. Herkes umutla ve güvenle bir beraberce hayatını sürdürecektir. El ele, kol kola dolaşacaklar. Omuz omza verip biri bin yapmak için yeniden kaldığı yerden kalkınmaya ve huzura doğru koşacaklar.

Ey kötülük! Elini bir an önce çekmeni öneririm. Ne kadar kötülüğünü göstersen o kadar gidişin yakın olacaktır.

 Belki unuttuğun bir şey var, onu da söyleyeyim:

Bu millet tarih boyunca nice badireler atlattı. Kurtuluş Savaşından Çanakkale’ye kadar, içteki ayaklanmalardan dış oyunlara kadar hepsini bir bir yaşadı ve uhuvvetle, birlikle dirlikle üstesinden geldi. Bugüne böyle geldik,bilesin istedim.

Ey kötülük, burada sana iş yok, def ol git buradan!

Burası iyiliklerin, güzelliklerin yeridir.Sadece onların bahçeleri çoktur buralarda. Mis kokularıyla etrafı kaplayan çiçeklerin mekânıdır burası. Burada gönüller, gönüllere açıktır. Birbirlerine güzelliklerin ısmarlandığı topraklardır.

Bilmem anlatabildim mi?

Vesselam…