Eski günler!...

Bugün yaşını 40 üzeri olan orta nesil, geçmişi ile adeta gurur duymakta. 

İnternet ve akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile birlikte herkes gençliğin elden gitmesinden endişe ediyor. 

Zengin ile fakir arasında ciddi bir uçurum yaşanıyor. Urfa merkez de bile üç ayrı ilçede bu ayrımcılığı hissetmek mümkün. 

Bir taraftan Karaköprü ilçesinde mantar gibi açılan özel okullar, diğer tarafta, Eyyübiye ilçesinde 60 kişilik sınıflar. 

Geçtiğimiz gün benim için değerli olan  bir öğretmen arkadaşım Mine Görsüz bana bir paylaşımda bulundu. Ben O paylaşımı sizlerle paylaşmak istedim. Buyrun birlikte okuyalım.

BİZ, 1960-1980 ARASINDA DOĞAN İNSANLAR ;

BİZ SINIRLI SAYIDA ÜRETİLDİK.

Bu yüzden;

bizden keyf alın,

bizden öğrenin,

hazine biziz. 

Dünyadan yok olmadan önce

her şeyi ve herkesi özellikle bizi çok sevin.

Hayatımız neden sevmeniz gerektiğinin gerçek KANITIDIR.

· Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik.

· İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık.

· Susadığımız zaman şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik.

· Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız halde hastalanmazdık.

· Her gün çok pilav yediğimiz halde hiçbir zaman kilo almadık.

· Çıplak ayakla dolaşırdık ama ayaklarımıza bir şey olmazdı.

· Annemiz ve babamız bizi sağlıklı tutmak için hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi.

· Kendi oyuncaklarımızı kendimiz yaratır ve onlarla oynardık.

· Ailemiz zengin değildi. Bize mal mülk değil, sevgi verdiler.

· Cep telefonlarımız, DVD'lerimiz, oyun istasyonumuz, XBox'ımız, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı - ama bizim gerçek arkadaşlarımız vardı.

· Arkadaşımızın evini davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte eğlenerek yemek yerdik.

· Senin dünyandan çok farklı olarak bütün akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu.

· Çektiğimiz fotoğraflar siyah beyazdı ama renkli anılarla dolu idi.

· Ülkeyi güzel günlere taşımak, çok okumak, adam olmak gibi ülkülerimiz vardı ki belki tam yapamadık, yenildik ama uğrunda çok bedeller ödedik.

· Biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz, çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen son nesiliz. 

· Ayrıca, çocuklarını dinleyen ve dikkate alan ilk nesiliz..