Siyaset

Erken seçim olacak mı? Erdoğan noktayı koydu

Erken seçim tartışmalarıyla ilgili bir değerlendirme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin kendi iç çekişmelerini gölgelemek amacıyla gündeme getirdiği erken seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Seçimsiz 3,5 yıl vardır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı'na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde muhalefet cephesi tarafından sıklıkla dillendirilen erken seçim tartışmalarına değindi.

"SEÇİMSİZ 3,5 YIL VARDIR"

İktidar ve ittifak olarak planlarını 2028 yılına göre yaptıklarını belirten Erdoğan, "Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028'e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en güzel en verimli şekilde kullanma çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini gölgelemek amacıyla gündeme getirdiği erken seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Seçimsiz 3,5 yıl vardır. Ekonomi, savunma, demokrasideki hedeflerimize ancak 3,5 yılın hakkını vererek ulaşabiliriz. Bunun dışındaki her gündem sanaldır. Ülkenin enerjisini tüketmeye yönelik fuzuli hamlelerdir. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimiz 7/24 sizlerin hizmetindedir. İlgili bakanlıklarımız da sizlere gereken desteği vermeye hazırdır. Türk ekonomisine güvenen herkesin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bilmenizi isterim" ifadelerine yer verdi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;

"Yatırım Danışma Konseyi Toplantımız nedeniyle sizleri İstanbul'da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Konseyde iletilen teklif ve tavsiye ülkemizin yatırım ortamını iyileştirirken göz önünde bulundurduk. Devrim niteliğinde adımlar attık. Bunlar sayesinde ülkemiz doğrudan yatırımların yöneldiği öncü destinasyonlardan biri haline geldi. Türkiye Yüzyılı'nı yatırım yüzyılı yapmaya kararlıyız.

Sizlerin de bildiği üzere Covid 19 sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, jeopolitik gerilimler ticareti ve yatırımları yeniden şekillendiriyor. Türkiye sahip olduğu üretim kabiliyeti, altyapısı, nitelikli insan kaynağı ve küresel entegrasyonuyla dönüşüm sürecine en hızlı adapte olan ülkelerin başında geliyor. Yılbaşında Süveyş Kanalı'nda yaşanan kriz dünya ticaretinin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye alternatif ulaşım rotaları sunarak güvenilir partner olduğunu ispatlamıştır.

2002 yılında 36 milyar dolar ihracatla dünya ticaretinden binde 5 pay alırken bugün 256 milyar dolara ulaşan ihracatımızla payımızı yüzde 1'in üzerine çıkardık. Burada sadece hacim artışından bahsetmiyoruz. İhraç ettiğimiz ürünlerin teknoloji kompozisyonunu da genişlettik. Son 21 yılda yıllık ortalama 5.4'lük büyüme kaydederek satın alma gücü paritesine göre 11. sıraya yükseldik.

"83 BİNDEN FAZLA ÇOK ULUSLU ŞİRKETE..."

Uluslararası doğrudan yatırımlarda bu süreçte bizlere katkı sundu. 2003'ten önceki 30 yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye son 20 yılda 268 milyar dolarlık yatırım çekti. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösteriyordu. 83 binden fazla bugün çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Burada karşılıklı bir kazan kazan durumu söz konusu. 15 yılda Türkiye'de gerçekleştirilen ihracatın yaklaşık yüzde 31'ini uluslararası sermayeli şirketler yaptı. Türkiye'nin imalat sanayi yatırımlarındaki liderliği de dikkat çekicidir. Yeni dönemde de uluslararası yatırımların tercih ettiği lider ekonomilerden biri olmaya devam edecektir.

12. Kalkınma Planı, OVP ve uluslararası doğrudan yatırım stratejisi gibi belgelerle ekonomideki yol haritamızı belirledik. OVP'nin temel hedeflerinden biri yıllık yüzde 5'in üzerinde ekonomik büyümedir. Dijital dönüşüm, yeşil ekonomi, enerji verimliliği konularına ağırlık veriyor, yatırımları hızlandırmayı planlıyoruz. Son dönemde açıklanan büyüme, dış ticaret ve enflasyon verileri programın çalıştığını ortaya koyuyor. Enflasyonun kontrol altına alındığı döneme girmiş bulunuyoruz. Mikro ekonomilerde elde ettiğimiz yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarıyla destekliyoruz.

KVKK, yenilenebilir enerji, girişim sermayesi gibi önemli konularda ilerlemeler kaydedildi. Yatırımcılarımız için önem arz eden konularda çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor.

Uluslararası doğrudan yatırım stratejimizdir. 29 Temmuz'da paylaştığımız stratejiyi nitelikli yatırımları ülkemize kazandıracak yol haritası olarak tasarladık. Stratejiyle yüksek katma değerli sürdürülebilir dijital dönüşümü destekleyen yüksek teknolojiye dayalı yatırımları ülkemize daha fazla çekmek istiyoruz. 2028 yılında payımızı yüzde 1.5'e çıkaracağız.

"MECLİS 1 EKİM'DE AÇILIYOR"

1 Ekim itibarıyla yeni yasama yılımız başlayacak. Meclisin açılmasıyla birlikte iklim kanunu gündeme gelecek. Kanunla sanayimizde yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağız. Emisyon ticaret sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Sanayimizin dönüşümünü destekleyecek ve rekabet gücümüzü artıracağız. 30 milyar dolar bütçeyle desteklenen bu programla 8 öncelikli alandaki yatırım başlığında önemli imkanlar sunacağız. Birçok sektör programdan faydalanacaktır."