ENGELLİLERİN SESİNE KULAK VERELİM

Türkiye’nin de üye olduğu Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde, 10 Mayıs – 16 Mayıs arası günler Engelliler Haftası olarak kabul edilmektedir.

Engellileri; Konuşma engelli, işitme engelli, görme engelli, ortopedik engelli ve zihinsel engelli olarak sıralamak mümkündür.

Bu bağlamda üye her ülke; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslar arası Çalışma örgütü (ILO), Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), UNESCO, UNİCEF  ve diğer organizasyonların yönetmeliklerindeki tavsiye niteliğindeki prensiplerine göre durum değerlendirmesi yapmaktadırlar . Engellilerin bakım ve rehabilitasyonu ile haklarının korunması konusunda hangi noktada olduklarını tartışırlar.

Türkiye’ de her ne kadar hükümetler, İşyerlerinin  İş Kanununa göre engelli çalıştırma zorunluluğu olması veya engelli çalıştıran işyerlerine vergi indirimleri vb. teşvik edici gayet şık yasalar çıkarsalar da  bu konudaki en büyük görev Yerel Yönetimlere ve bunları takip edecek olan Engelliler  Derneklerine düşmektedir.

Yerel bazda da değerlendirilmesi gereken engellilerle ilgili sorunları, Dernekler tespit eder ve başta Belediyeler olmak üzere Valiliklere, Kaymakamlıklara, Karayolları Müdürlüklerine ve hatta Bakanlıklara iletmelidirler ve takibi yapıldığı zaman olumlu sonuçlar alınması da mümkündür.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı ÖZVERİ’ nin açıklamasına göre kurumlara müracaat etmiş engelli sayısının 1.559.222 olduğunu açıklamıştır.

Türkiye nüfusunda önemsenecek bir orana sahip olan engellilerin bir kısmı doğuştan bir kısmı da doğumdan sonra aşıların yapılmaması veya herhangi bir kaza sonucu meydana gelmektedir.

Aile hekimliği uygulamasıyla bu oranın azalacağı bir gerçektir. Ayrıca doğuştan engelli olanlara, doğumundan itibaren aile hekimleri tarafından özel hasta statüsüyle takip edilerek  tedavi edilmeli ve aileleri de bu konuda yönlendirilmelidir.

Engelli bireyleri topluma kazandırmak ve hayatlarını kolaylaştırmak gerekir. Özgüvenlerinin olması için yardıma muhtaç durumdan çıkarılmaları gerekir. Eğitim sorunları, barınma sorunları, beslenme sorunları ve istihdam sorunları çözüldüğü zaman sosyal ve ekonomik hayatın içinde olmaları mümkün olacaktır. Üretimde pay sahibi oldukları için de yük olarak görülmeyecekler ve yaşamları güzelleşeceği için mutlu olacaklardır.

Ülke genelinde, sadece engellilere yönelik mesleki okulların sayılarının artırılması gerekir. Yeteneklerine göre meslek sahibi olacakları için kendilerine güven gelecek ve iş bulmaları da mümkün olacaktır.

Şanlıurfa kentimizde kaldırımlar büyük ölçüde engelliler için uygun duruma getirilmiştir. Toplu taşıma araçlarında ve trafik ışıklarının yanında sesli sinyalizasyon sisteminin kurulması faydalı olacaktır.

Yine şehrimizdeki üstgeçitlerde engelli asansörü ve rampası yapılarak engellilerin de kullanabileceği duruma getirilmesi mümkündür.

Toplu alışveriş merkezleri, kongre ve konferans yerleri, ibadethaneler vb. mekanlar engelliler dikkate alınarak daha ergonomik hale getirilmelidir.

Basında haber vb. sunumlarda, beden diliyle anlatan sunucunun da olmasına dikkat edilmelidir.

Onları hor görmek veya acımak yerine şefkat gösterilmeli ve her platformda saygı duymalıyız. Konfüçyüs’ün dediği gibi onlara balık verme yerine balık tutmayı öğretmeliyiz. Yeteneklerini geliştirmelerini sağlamalıyız.

Unutulmamalıdır ki ampulün mucidi Edison işitme engellidir. Yaptığı bestelerle dünyaca tanınan eserler bırakan Beethoven işitme engellidir. Stephen W. Hawking beyni dışında tüm vücudu çökmesine rağmen evrenin sırlarını anlatan kitaplara ve bilimsel araştırmalara imza atmıştır. Kör, sağır ve dilsiz olan Helen Keller beş lisan bilmekteydi. Ünlü halk ozanı Aşık Veysel işitme engelliydi.

Tarihe mal olmuş engelli ünlüleri saymakla bitmez. Tek şansları, onlara yeteneklerini geliştirme fırsatı verilmesiydi..

Enver Sedat Yahlizade

www.yahlizade.com.tr