Nereden başlayacağımı bilemiyorum gerçekten...
Elif ile ilgili o kadar güzel, o kadar duygusal söylentiler geliyor ki kulağıma, gözlerimin dolmasına engel olamıyorum.
Önceki akşam Karaköprü ilçesinde meydana gelen kazada canını kaybeden, sevenlerinin yüreklerini dağlayan 18 yaşına yeni girmiş gencecik bir kız çocuğu, kendini bilmezlerin kurbanı oldu. Üniversite hayali ile gittiği dersanesinde abisiyle eve dönmek isteyen Elif, ilk kez eve yürüyerek gitmek istemişti. Bunu ona çok gördüler, canını aldılar. Elif, babası tarafından sürekli araçla dersaneye gidip gelen bir öğrenciydi. Duyduğum kadarıyla, Elif babasından rica da bulunarak bu kez dersaneden çıkınca yaya bir şekilde abisi ile eve dönmek istemiş. Baba yüreği tabi dayanırmı onu kırmaya, bu teklife evet der. Yeter ki kızı mutlu olsun, yeter ki dersine çalışsın, ayakları üzerinde dursun, durmayı öğrensin. Ne yazık ki bu düşünceler, bazı kendini bilmezlerin, şımarıkların yüzünden sadece düşüncelerde kalmasına, hayallerde yaşamasına neden oldu. Ne geçti elinize hız yaparak, yarış yaparak. Vicdanınız rahat mı gençler? Şuan da kaçacak delik arıyorsunuz... ne gerek vardı buna. Neden Elif'in dik durmasına engel oldunuz neden! Elif'i ailesinden kopardınız. Geri gelmeyecek o artık. Gözü yaşlı baba kızını toprağa verirken üzerine toprak atamadı, 'Kızım bu kadar toprağı kaldıramaz' diye hıçkıra hıçkıra ağladı. Elif'in annesi babası ailesi, tüm sevdikleri bu acıyı içlerinde ne zaman dindirir bilinmez ama, cahilliğin sonu mukakkak gelmeli artık.
Devletimiz, Elif'i hayattan koparan caniye gereken cezayı fazlasıyla vermesi gerekiyor.
Elif'e Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.