2019-20 Eğitim-Öğretim yılı ilk ders zili büyük bir heyecanla başladı.
Uzun bir yaz tatilinden sonra, Eğitim kurumları öğrecilere kapılarını açtılar. Milletlerarası rekabetin olağanüstü bir şekilde devam ettiği dünyada var olabilmenin yegâne yolunun bilim ve teknolojide ileri gitmektir. Bu ancak nitelikli eğitimle olur. O nedenle her şart altında ülkemizdeki eğitimin niteliğini gözetmek ve arttırmak zorundayız. Anaokulu, ilköğretim ve ortaöğretime devam eden 683 bin öğrenci sayımız 41 İl’in nüfuslarının toplamından fazladır. Bu nedenle bu denli büyük olan potansiyeli iyi kullanmak zorunda olduğumuzun bilinciyle hareket etmemiz gerekmektedir.
2019-2020 Eğitim ve Öğretim yılının geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu dönemde sancılı bir şekilde başladı. 21 Bin öğrenmen ordumuza rağmen 2 Bin civarında öğretmen açığımız daha var. Yani yüzerce Okulda, öğretmen sıkıntısından dolayı Öğrenciler derslerini boş geçirecekler. Urfa’da Eğitim kalitesi ve standartlara ulaştırılmadan Urfa’nın eğitimde başarıyı elde etmesi mümkün değil. Kalıcı, etkin ve evrensellikten uzak, her Milli Eğitim Bakanının keyfine göre uyguladığı ve adeta deneme tahtasına dönen eğitim sistemi ve bu istikrarsız, belirsiz sistemin ürünü öğrencilerimizin çağdaş ülkelerle ne ilim ne de teknolojide boy ölçüşmesi beklenmesin. Türkiye’nin 7. Büyük İl’i olan Şanlıurfa’nın en büyük sorunu bana göre Eğitim’dir. Her yıl bir Yunanistan nüfusu kadar doğum yapılan ve yoğun göç alan Şanlıurfa’da Kent gelişimi kadar Eğitiminde önlemleri yıllar boyunca alınmadı. Siyasilere kurban edilen Eğitim camiasında ki iç çekişmeler ve rant kavgası sonucu Şanlıurfa Eğitimde son sıralara kadar geriledi. Şanlıurfa’nın öncelikli sorununun Eğitim olduğunun kanaatine varan Şanlıurfa eski Milletvekili, Çalışma ve Tarım eski Bakanı Faruk Çelik ile birlikte 2011-15 yılları arasında adeta eğitim için seferberlik ilan edildi. Bu tarihler arasında tam 7 bin 500 derslik yapıldı. Bakan Çelik gider ayak 500 milyon daha Milli Eğitime aktarması Vali Abdullah Erin’inde desteği ile Urfa’da son yıllarda 4 bin derslik daha yapıldı. Eğitim konusunda Urfalılar mumla aradıkları Faruk Çelik'e en çok eğitime yatırımlarından dolayı çok borçlular.
Her yıl bin derslik yapılsa Urfa için az. Çünkü Urfa’nın durdurulamaz doğum gerçeği var. Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip Şanlıurfa’da bu potansiyeli iyi değerlendirmek lazım. Eğitim kurumlarının çeşitliliğini çoğaltmak, mesleki eğitime çocuklarımızı yönlendirmek lazım. Mesleki eğitim ise, Özel okullarla olması mümkün değil. Devlet desteğini alan, öğrenci kayıtlarını şişiren bu okullar verilen desteği suiistimal ettiğini de ifade etmekte yarar görüyorum. Özellikle Devlet desteği alan Mesleki okullarda denetim sıklaştırılmalıdır. Urfa’nın genç ve dinamik yapısından yararlanmalıyız. Sadece Devlet eli ile bazı şeylerin başarıya ulaşması mümkün değil, O nedenle, yerel yönetimler, STK’lar devreye girilmelidir. Öğrenciler, 15 Temmuzdan sonra Milli ve manevi değerlerin verildiği STK vakıf, derneklere gidemez oldular. Veliler, çocuklarını korkudan olsa gerek manevi havaların yaşandığı ortamlara götüremez oldular. O nedenle, Yerel Yönetimler devreye girmeli. Belediyelerimiz, özellikle dezavantajlı bölgelerde, sportif, sanatsal faaliyetlerle öğrencileri topluma kazandırmalılar. Aksi takdirde, uyuşturucu baronları ve terör örgütlerinin eline geleceğimiz teminatı olan öğrencilerimiz teslim ederiz. Urfa’nın tek kurtuluşu eğitim kurumlarımızda verilecek kaliteli eğitimle mümkün olacaktır… Bunun gerçekleşmesi için kamu harcamalarından eğitime daha çok pay ayırarak ve eğitim yatırımlarına öncelik verilerek, okul - derslik sayıları artırılmalı, okulların öğretim koşulları iyileştirilmelidir. Ayrıca, çocuklarımızı eğitecek öğretmenlerin iyi yetişmelerine azami dikkat sarf edilmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle; 2019-2020 Eğitim ve Öğretim yılının tüm öğrencilerimize, velilerimize, öğretmenlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Yeniden görüşmek dileği ile …