İnancımız bir ise
Safları biraz sık tut
Gel oyunu bize ver
Siyaset din üstünden
Sahibi sakallıdır
O da bizden sayılır
Alma gavur malını
Ticaret din üstünden
Bir parça ekmeği kat
Hurda malın içine
Bu işte ekmek var de
Yeminler din üstünden
Allah vereni sever
Deyip topla parayı
Vermeyen ateştedir
Sömürü din üstünden
Cihad bize farz oldu
Deyip devşir avamı
Kardeşi kardeşe vur
Anarşi din üstünden
Haçlısı, Yahudisi
Müslümana bilensin
Şimdi kıran kırana
Savaşlar din üstünden
Vallah Billah diyorum
Müslüman değil misin
Sözüme inansana
Aldatma din üstünden
Gündemi değerlendirmek üzere bir yazı yazmak istesem de elim bir türlü varmadı. Şiir yazmak istedim. Herşeyin din üstünden yapıldığı bu dönemlerde meseleleri enine boyuna tartışmak yerine, üç beş mısra ile özetlemek yetmez mi?
Ülke kan ağlıyor, dört bir yanda kan ve gözyaşı var. Adeta büyük bir savaşın içindeyiz. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan terörist saldırı nedeniyle canlarını kaybedenler, yaralananlar, dağılan yuvaların yanında ülkenin doğusundan her gün gelen şehit haberleri ile yıkıldık.
Irkçılık kabul edilemez olmasına rağmen sözde ırk adına yapılan teröre dünya çok öncelerden tanık olsa da din adına terör faaliyetleri tüm insanları şoka sokmaya yetti.
Bugüne kadar din üzerinden savaşlar yapılırken saflar belliydi, İslam-Haçlı savaşı vardı, Yahudi-Müslüman savaşı vardı. Bu savaşlarda Müslümanların savaşarak yenilemeyecekleri anlaşıldıktan sonra savaş da taktik değiştirdiler. Bugün din adına dindaşlarını öldüren, masumların canına kasteden terör türedi.
İnsanımızın canına kasteden, vatanımıza, bayrağımıza yan gözle bakan düşmanlarımızın helak olması temennisiyle…