Bu satırlar okuyan herkesi ilgilendiriyor

Bu satırlar okuyan herkesi ilgilendirecek. Çünkü hepimizin bir hedefi var yaşam içinde. Şu ana kadar deneyimlediğim ve emin olduğum bir şey varsa o da her türlü hedefe ulaşmak için en mantıklı yolun “adım-adım metodu” olduğudur.

Haydi, bir yoklama alalım öncelikle...

Her pazartesi diyete başlayanlar burada mı? Sigarayı bırakıyorum deyip dolu sigara paketini çöpe attıktan daha 48 saat sonra yeni paket satın almak için marketin yolunu tutanlar peki? Gitar çalmayı öğreneceğim deyip üç gün sonra satın aldığı gitarı duvara süs olarak asanlar burada mı? Bir yıllık indirimli (!) spor paketi alıp, ilk hafta spor salonundan çıkmayıp, sonra spor paketini arkadaşına hediye edenleri sormuyorum bile...

Lao Tzu, “Binlerce kilometrelik bir yolculuk atılacak tek bir adımla başlar” der.

Her büyük başarı atılan küçük adımlardan meydana gelir. Herkesin bir hayali var, bulunmak istediği bir konum, ulaşmak istediği bir yer... Ama çoğumuzun ilk adımı atacak ve en önemlisi bu yolculuğu sabırla sürdürecek cesareti yok. Başarı bir yolculuktur, adım adım ilerleyeceğimiz bir serüven.

Eric Sevareid, Reader Digest (Nisan 1957) dergisinde izlediği en iyi yolun “bir sonraki kilometre” ilkesi olduğunu yazmış:

“İşimi değiştirip de çeyrek milyon kelimelik bir kitap yazmaya başladığımda, projenin tamamı üzerinde düşünebilecek gücü kendimde bulamıyordum. Mesleğimle ilgili en derin gurur kaynağından neredeyse vazgeçiyordum. Sadece bir sonraki paragrafı düşünmeyi denedim. Bir sonraki sayfayı ya da bölümü değil. Böylece altı ay boyunca bir sonraki paragrafı düşünmekten başka bir şey yapmadım ve kitap kendisini yazdı.”

En iyi yazarlar tek bir cümle ile başladı yazmaya. En iyi piyanistler tek tuşa basmakla yola koyuldu. Onlarca katlı bir konut, koyulan tek bir tuğla ile içinde yaşanır hale geldi.

Her gün bir sayfa yazmak kolaydır, yüzlerce sayfa zor; yüz adım atmak kolaydır, onlarca kilometreyi tek seferde yürümek zor. Unutmayın, sabır göstermek “boyun eğmek” değildir. “Sabır” ilk adımını attığınız o serüvene saygı göstermektir. Sabredin ve bırakın kitap kendisini yazsın.

Eskiden Çinli bambu yetiştiricilerinin uyguladığı, oldukça meşakkatli bir süreç vardı.

Bambu ağacının tohumu ekildikten sonra sulanır ve gübrelenirdi.

İlk yıl tohumda hiç değişiklik olmaz, sulanır ve gübrelenirdi.İkinci yılda da aynı şekilde bir gelişme olmadan sadece sulanır ve gübrelenirdi tohum.

Üçüncü yılda da sabırla aynı uygulama yapılır ve beklenirdi. Dördüncü yılda da bambu tohumu sulanır ve 

gübrelenir, ancak inatçı tohum hâlâ filiz vermezdi.

Beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede 20 metrenin üzerinde bir 

uzunluğa ulaşırdı.

Şimdi soruyorum size sevgili okur: Bambu ağacı 20 küsur metrelik bu uzunluğa 6 haftada mı ulaştı, yaklaşık 5 yılda mı?

Başarının sırrı basit:

• Sabredin, pes etmeyin ve inanın.

• İlk adımı atın.