Yanlışlıkları masaya yatırmayı öğrenmeliyiz yoksa her zaman yalnızlık ve mağduriyet içerisinde, serzenişe alıştırılan olmaktan gurur duyan bir psikolojiye sahip oluruz.
Şunu mutlaka öne çıkarmayı öğrenmeliyiz: Taraftar anlayışıyla olaylara yaklaşmayı sonlandırarak, devletle ile sistemi ayırmalı, insanların sorunlarını nasıl çözüleceğine dair daha sağlıklı kararlar alabiliriz.
İnsanları, sorumluluk sahibi olmayı öğretecek fikirler ile farkındalık yaratarak mutluluğu, kariyer ile değişmediğinin sonucunu çıkartmalıyız. Olaylara bütüncül bakarak, büyük resmi göstererek, olayları başka açılardan da değerlendirilmesini sağlamak için; gerekli ve yeterli araçlarla sağlam bir sistem entegresini oluşturmalı, bunları hayata sunmalıyız.
Hayatımızı hangi durum ve araçlara göre inşa ederek yaşıyoruz? Sorusuna verilecek cevapların bütüncül noktadan parçaya inen ve geniş bir bakış açısı, doğru yorumlamayı getirecektir. Bu yorumlama hayata sirayet ederek. Yaşanabilir bir hayatı, hayalden fiile getirecektir.
Şunu unutmadan, anlam dünyası içerisinde kaybolarak kendini kaybedebilir insan. Önünüzdeki bütün yollar yürünüyorsa, kaybolmuşsunuz. İnsan bu duruma alışmış ise ahlaki olarak da kaybolmuştur. Bencillik ile Sorunların bizi ilgilendirmediğini ama birbirimize bağlı ve bağımlı olduğumuzu unutarak, bunları göremeyecek kadar körleştiğimizin farkında mıyız?
Hayatının gayesi sadece eş, para, iş, mülkiyet, zevk olarak görerek buna göre adımlar atanlara, bu yönden hayatını geçiren insanlara iyi uykular diliyoruz. Ancak bu uykunun bir kalkışı elbet olacak. Hayat hep maddi olarak yükselen, manevi bütünlüğü koruyamayanların kalkışları, çarpmışlar olarak göreceklerinden eminiz.
Hiçbir sıkıntıyı yaşamadan kolay yollardan makam ve mevki sahibi peşinde koşmayı öğreten yeni düzenin aslında zehirlenmeyi getirdiği bellidir. Zehirlenenlerin panzehiri medyatik algılar ile yönlendirmeler değil sağlam bilinç ve şuur eklemlenmesidir.
Siyasi ve politik hengamenin içerisinde saatlerce debelenip, insanlığa öğretilemeyen ve hayata geçirilemeyen her bilgi ve birikim çöp sepetine atılmış bir fazlalıktır. Her zaman aynı yerden bakmak yanlışımızı göstermeyebilir bundan dolayı bakış açılarımızı da dizginleyerek bir daha bakmak gerekir.
Elbet yarınlar güzel olacak sen üzülme
Umudumuz var hep, sen başını öne eğme ey dost
Yenilmedin bir süreliğine imtihan oluyorsun…